GENEL

EGEÇEP ve KARDOK’tan AYM’ye çağrı: Doğa katline dur de

Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ile Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Koruma Derneği (KARDOK), “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7554 Sayılı Kanun”un iptali için açılan davaya, çevre hakkı ve ekolojik yıkım riski gerekçesiyle müdahil olma talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.

Abone Ol

Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ve Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma, Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK), 260 muhalefet milletvekili tarafından Anayasa Mahkemesi’nde açılan “19 Temmuz 2025 tarihli ve 7554 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un bazı hükümlerinin iptali davasına davacılar yanında katılma talebiyle başvuruda bulundu.

İzmir İdare Mahkemesi aracılığıyla yapılan başvuruda, söz konusu yasanın çevre koruma sözleşmelerini, Anayasa’yı ve koruma yasalarını ihlal ettiği, doğal varlıklara “fütursuz saldırıların” önünü açtığı ifade edildi. Başvuruda, “Yasanın uygulanması geri dönüşü olmayan ekolojik yıkımlara yol açacaktır” denilerek yürürlüğün durdurulması istendi

“Çevre hakkı yok sayılıyor”

EGEÇEP ve KARDOK’un avukatları Arif Ali Cangı ve İpek Sarıca’nın imzasını taşıyan dilekçede, Anayasa’nın 56. maddesinde yer alan “herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı” hükmüne ve Türkiye’nin taraf olduğu Stockholm ve Rio bildirgeleri ile Aarhus Sözleşmesi gibi uluslararası çevre anlaşmalarına atıf yapıldı.
Başvuruda, çevre hakkının yalnızca mevcut hukuk düzeniyle korunamayacağı, yurttaşların bilgiye erişim, karar alma süreçlerine katılım ve yargıya başvuru haklarının güvence altına alınması gerektiği vurgulandı.

“7554 sayılı yasa doğa koruma sistemini çökertiyor”

EGEÇEP’in değerlendirmesinde, söz konusu kanunun ÇED süreçlerini devre dışı bıraktığı, maden ruhsatı ve enerji projeleri için “süper izin” mekanizmaları getirdiği ve zeytinlik alanları madenciliğe açan düzenlemeler içerdiği belirtildi.
Yasanın 11. maddesiyle, Danıştay tarafından iptal edilen zeytinlik alan düzenlemesinin yeniden yasalaştırıldığı; Akbelen, Yatağan ve çevresindeki zeytinliklerde linyit madenciliğine izin verileceği kaydedildi. Başvuruda, bu durumun “Zeytinciliğin Islahı Kanunu’nun açıkça delinmesi” anlamına geldiği vurgulandı

“Oldubittiye getirilen yıkım girişimleri”

Dilekçede ayrıca, yasa değişikliğinin uygulamaya girmesiyle birlikte Akbelen Ormanı sahasında zeytin sökümlerine başlandığı, bölgede yaşayanların ve KARDOK üyelerinin bu duruma tepki gösterdiği belirtildi. EGEÇEP ve KARDOK, “Bu uygulamalar olası bir iptal kararını etkisiz kılmaya yöneliktir” diyerek, yasanın yürütmesinin derhal durdurulmasını talep etti

“Katılım demokratik bir zorunluluk”

Çevre davalarına sivil toplum kuruluşlarının müdahil olmasının demokratik katılımın bir gereği olduğunu belirten başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çevre hakkına ilişkin kararlarına da atıf yapıldı. Başvuruda, “Çevreye ilişkin davalarda bilgi edinme, karar süreçlerine katılım ve yargıya erişim hakları devletin temel yükümlülükleri arasındadır” ifadeleri yer aldı.

EGEÇEP ve KARDOK, çevre hakkını doğrudan ilgilendiren bu davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini ve 7554 sayılı yasanın uygulanmasının geri dönüşü olmayan ekolojik yıkımlara yol açmaması için yürürlüğün durdurulmasını talep etti.