GENEL

E-ticaretin karanlık tarafı: Çocuk ürünlerinde kimyasal alarmı

Posta paketlerinde, ayakkabıdan oyuncağa kadar pek çok üründe tehlikeli kimyasallar çıktı. Yapılan analizlerde ağır metal ve toksik madde tespit edilirken, özellikle çocukların kullandığı ürünlere sıkı kontrol getirildi. Son dönemde artan şikâyetler ile laboratuvar bulgularının ardından atılan adımı değerlendiren Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölgesi Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Cem Aynalı, denetimlerin yetersiz ve izinlerin göstermelik olduğunu söyledi.

Abone Ol

Rojda DOLGUN/ Türkiye’ye posta ve hızlı kargo yoluyla gelen ürünlerde artan sağlık risklerinin ardından Ticaret Bakanlığı düğmeye bastı. Son aylarda e-ticaret yoluyla ülkeye giren ayakkabı, oyuncak gibi ürünlerinde yapılan denetimler, ağır metal ve toksik maddelerin yasal sınırların üzerine çıktığını ortaya koyunca, Bakanlık bir kontrol sürecini devreye aldı. Artan denetimler kapsamında ayakkabı, oyuncak ve saraciye ürünlerinin “basitleştirilmiş gümrük beyannamesi” ile ithalatını kısıtlandı. Laboratuvar raporlarında 182 üründen 148’inin mevzuata aykırı bulunması, özellikle çocukların temas ettiği ürünlerde tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi.

Ticaret Bakanlığı, posta ve hızlı kargo yoluyla gelen sağlıksız ürünlerin ülkeye girişini engellemek için e-ticarette kapsamlı denetim başlattı. Laboratuvar sonuçları, ithal ürünlerin büyük kısmında ağır metal ve toksik madde riskini ortaya çıkardı. Yeni düzenleme, hem çocuk sağlığını korumayı hem de yerli üreticiyi desteklemeyi hedefliyor.
Gümrükteki ve iç piyasadaki ürünlerin denetimlerinin yetersiz olduğunu vurgulayan Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölgesi Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Cem Aynalı şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu ürünlerin gümrükte zaten denetlenmiş olması gerekir. Aslında kimyasal analizlerinin yapılarak piyasaya sürülmesi gerekir. Burada ciddi bir denetimsizlik söz konusu. Sadece gümrükle alakası yok, iç piyasada da denetimler yetersiz. Ürünler üretilirken alınan izinler tamamen göstermelik ve yetersiz. Bir üretici firma, ürettiği bir üründe herhangi bir izni alırken tamamen kendi insiyatifiyle işlemleri yaptırıyor. Bu da tamamen izin almak için yapılıyor. Anladığımız kadarıyla uygunluk ve üretim denetimleri yapılmıyor. Bu gibi sorunlar karşımıza çocuk sağlığını tehdit ederek çıkıyor.

DENETİMLER GÖSTERMELİK

Firmaya bilgi verilmeden gidip yerinde denetim, uygun numaraları alıp üretim bile yapılmıyor. Sadece çocuk sağlığı değil, yetişkin sağlığı içinde ciddi kanserojen, işte alerjik durum gösteren birçok kimyasaldan bahsediyoruz. Yapılan denetimlerde sadece göstermelik bir durum söz konusu. Denetim kesinlikle işte kamuoyuyla paylaşılması gerekirken yapılmıyor. Ancak toplumsal bir reaksiyon olursa bir şeyler yapılıyor.”
Kimya Mühendisleri Odası, çocuklar için üretilen ürünlerdeki parlak görüntünün ardında büyüyen sessiz bir tehdide dikkat çekiyor. Özellikle ilköğretim çağındaki çocukların en sık kullandığı kırtasiye ürünleri, kontrolsüz üretim ve denetimsiz ithalat nedeniyle ciddi bir sağlık riskine dönüşebiliyor. Eğlenceyi çağrıştıran oyuncaklar, kalemler, kokulu silgiler, desenli mataralar ve parlak çantaların bir kısmı, içeriği belirsiz kimyasallar nedeniyle çocukların sağlığı üzerinde uzun vadeli etkilere yol açabiliyor.

GÖRÜNMEYEN RİSKLER

Kimya mühendislerine göre bazı ürünlerde halen fitalat, azo boya, poliaromatik hidrokarbon (PAH) ve değişik formlarda ağır metal kullanımına rastlanıyor. Plastiği yumuşatmak için kullanılan fitalatlar, çocukların tükürük ve ter yoluyla vücuduna geçerek hormonal sistem üzerinde kalıcı hasara yol açabiliyor. Aynı şekilde birçok çeşidi bulunan azo boyar maddeler, özellikle uzun süreli temas halinde bazı kanser türleriyle ilişkilendiriliyor.
Pastel boya, sulu boya ve oyun hamurlarında da benzer riskler söz konusu. Çocukların doğrudan elleriyle temas ettiği bu ürünlerde zaman zaman boyarmaddeler ve ağır metal kalıntıları tespit ediliyor. Bu maddeler, bağışıklık ve sinir sisteminde tahribata yol açarken astımdan üreme bozukluklarına kadar pek çok sağlık sorununu tetikleyebiliyor.

TEHLİKE BÜYÜYOR

Kimyasal tehlikesi yalnızca kalem ve boya malzemeleriyle sınırlı değil. Çocukların her gün yanında taşıdığı beslenme çantası, mataralar, kalem kutuları ve kaplıklar da kimi zaman yüksek risk barındırıyor. Tekstil ve plastik ürünlerde kullanılan formaldehit, alergen boyalar ve yasaklanmış PAH türevleri, uzun vadeli temas sonucunda alerji, egzama ve akciğer rahatsızlıklarına neden olabiliyor.

Özellikle ucuz olması nedeniyle tercih edilen markasız ürünlerde ve oyuncaklarda bu riskin daha yüksek olduğu belirtiliyor. Yurt dışından kontrolsüz şekilde ithal edilen bazı yiyecekler ve kantinlerde satılan boyalı şekerlemeler de aynı tehlikeyi gıda üzerinden büyütüyor.

Kimya Mühendisleri Odası, sanayide yaygın kullanılan ancak çocuk sağlığı için büyük risk oluşturan toluene, ksilol, benzen ve benzeri uçucu solventlerin, yönetmeliklere rağmen bazı yapıştırıcılarda hâlâ bulunduğuna dikkat çekiyor. Bu tür maddeler solunduğunda başta sinir sistemi olmak üzere tüm vücut üzerinde ciddi tahribat yaratıyor.
Bu nedenle çocuklara yönelik tüm ürünlerde su bazlı yapıştırıcıların tercih edilmesi zorunlu tutulurken solvent bazlı ürünlerin tamamen yasaklanması gerektiği vurgulanıyor.

VELİLERİN ALIŞVERİŞTE DİKKAT ETMESİ GEREKENLER

Uzmanlar, okul alışverişinde velilere önemli uyarılarda bulunuyor. Bir ürünün güvenilir olup olmadığını anlamanın ilk adımı, üzerinde TSE veya CE işaretlerinden en az birinin bulunması. Aynı zamanda oyuncak ve kırtasiye ürünlerinde Avrupa standartlarını belirleyen TS EN 71 normlarına uygunluk da güvenlik açısından kritik önem taşıyor.
Özellikle plastik mataralar, kokulu silgiler, parlak renkli kalemler ve markasız çantalar konusunda velilerin daha seçici olması isteniyor. Solvent bazlı kalemlerin yerine su bazlı veya alkol bazlı ürünlerin tercih edilmesi önerilirken, uçucu madde içeren yapıştırıcılar kesinlikle satın alınmamalı.

DENETİMLERİN ARTTIRILMASI ÇAĞRISI

Kimya Mühendisleri Odası, sadece gümrükteki değil iç piyasadaki kontrolsüz ithalat ve merdiven altı üretimin çocukların sağlığını tehdit ettiğini belirterek Ticaret Bakanlığı'nın piyasa denetimlerini sıklaştırması gerektiğini vurguluyor. Özellikle güvenlik testlerinin artırılması, piyasaya sunulan ürünlerin insan sağlığına uygun olup olmadığının daha etkin şekilde denetlenmesi gerektiği ifade ediliyor.

Yetkililer, güvenli ürün kullanımının yalnızca üretici sorumluluğu değil; aynı zamanda kamusal denetim ve toplum bilinciyle güçlendirilecek bir süreç olduğunun altını çiziyor. Çocukların her gün temas ettiği ürünlerde güvenlik sınırlarının korunması, gelecek nesillerin sağlığı açısından hayati önem taşıyor.