Arkeolojik keşifler, geçmiş hakkındaki bilgimizi genişletmek için bize paha biçilmez bilgiler sağlar. Ancak, bazı keşifler, gizemleriyle bizi şaşırtmaya devam eder. İşte dünyanın en gizemli 10 arkeolojik keşfinden bazıları:
Costa Rica'nın Taş Küreleri
Costa Rica'nın Diquis Nehri Deltası'nda bulunan dev taş küreler, Las Bolas olarak bilinir. Bu gizemli nesneler, MÖ 600 civarında, Avrupalıların gelişinden önce orada yaşayan eski bir uygarlık tarafından yaratılmıştır. Kürelerin çoğu, erimiş lav soğuduğunda oluşan gabbro adı verilen bir kaya türünden yapılmıştır. Kürelerin yaratıcıları, onları mükemmel kürelere dönüştürmek için daha küçük taşlar kullanmışlardır.
Kürelerin ne için kullanıldığı hala bir sırdır. Bazıları astronomik aletler veya rehber taşlar olabileceklerini söylemektedir. Ancak, onları yapan uygarlık çok uzun zaman önce kaybolduğu için amacını kimse bilmiyor.
Antikythera Mekanizması
Antikythera Mekanizması, 2.000 yıldan fazla bir süre önce batan eski bir Yunan gemisinin enkazında keşfedildi. Bronzdan yapılmış, karmaşık mekanizmalar ve dişlilerden oluşan bu eser, eski bir astrolab olduğuna inanılıyordu. Ancak, arkeologlar tarafından yapılan araştırmalar, bunun çok daha fazlası olduğunu ortaya çıkardı. Antikythera Mekanizması, aslında eski bir astronomik takvimdir. Bu da onu zamanının en karmaşık tarihsel bulgusu yapar. Bugün bile bilim adamları hala nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyorlar.
Kleopatra'nın Mezarı
MÖ 51-30 yılları arasında Mısır'ın son kraliçesi olan Kleopatra VII, zekası, güzelliği ve Julius Caesar ve Mark Antony ile yaşadığı aşklarla ünlüdü. Mezarının tam yeri, bugüne kadar bulunamamıştır. Eski metinlere göre, tanrıça İsis'in tapınağının yakınında güzel bir anıta gömüldü. Ancak, birçok kişi mezarının yüzyıllar boyunca yağmalanmış olabileceğine inanmaktadır.
Qin Shihuangdi'nin Mezarı
1947'de Çinli çiftçiler, İmparator Qin Shihuangdi'nin efsanevi terracotta ordusunu keşfettiler. Heykeller, imparatoru ölümden sonra korumak için yapılmıştır. Ancak onun mezar odası ve hazineleri hala bir sır olarak kalmaktadır. İmparatorun mezarının, birkaç mil uzakta, mezar soyguncularını kandırmak için ordunun yanına yerleştirilmiş yeraltı bir saray olduğuna inanılıyor. Onu bulmak zor, hatta imkansızdır.
Atlantis
Atlantis'in kayıp kıta olduğu söylenir. Platon'un yazılarında bahsedilen bu kıta, bir gecede sular altında kalmıştır. Atlantis'in varlığı hala tartışılmaktadır. Ancak, bazıları onun Bahamalar, Küba veya Japonya açıklarında bulunduğunu iddia etmektedir.
Stonehenge
Stonehenge, İngiltere'de bulunan gizemli bir taş anıtıdır. Yaklaşık 4.000 yıl önce inşa edilen Stonehenge'in nasıl inşa edildiği hala tam olarak bilinmemektedir. Bazıları bunun dini törenler için kullanıldığını, bazıları ise astronomik bir gözlemevi olduğunu düşünmektedir.
Büyük Piramitler
Mısır piramitleri, 5.000 yıldan önce Kahire'de inşa edilmiş büyüleyici yapılardır. Firavunlara ve eski Mısır hükümdarlarına saygının sembolü olarak kabul edilirler ve dini inançları ve ölümden sonraki yaşam hakkındaki birçok sırrı barındırırlar.
Büyük Piramitler, Giza'da bulunan üç büyük piramitten biridir. Bunların en büyüğü olan Keops Piramidi, dünyanın en büyük yapısıdır. Piramitlerin nasıl inşa edildiği hala tam olarak bilinmemektedir. Bazıları, kölelerin onları inşa ettiğini düşünürken, diğerleri ise profesyonel işçilerin inşa ettiğini savunuyor.
Büyük Piramitler, eski Mısır'ın teknolojik ve mühendislik bilgisinin bir mucizesidir. Piramitlerin inşası, astronomi, matematik ve mühendislik alanında muazzam bir bilgi gerektiriyordu. Piramitler, antik Mısır hakkındaki bilgimizi artırmaya devam ediyor ve gelecek nesiller için gizemlerini korumaya devam edecekler.
Turin Kefeni
Turin Kefeni, İsa Mesih'in gömülürken bedenini örtmek için kullanıldığına inanılan bir bez parçasıdır. Katolik Kilisesi, kefeni ilk olarak 1353 yılında tanıdı, ancak hikaye M.S. 30 yılına kadar uzanıyor.
Turin Kefeni, birçok insanın İsa Mesih'in gerçek bedenine dokunan tek şey olduğuna inandığı için önemli bir dini ve kültürel öneme sahiptir. Kefenin üzerinde, İsa'nın vücudunda olduğu söylenen yara izlerini gösteren kan ve kan izleri vardır.
Turin Kefeni'nin gerçekliği konusunda yüzyıllardır tartışmalar sürmektedir. Bazıları, kefenin sahte olduğuna ve İsa'nın bedeniyle hiçbir ilişkisi olmadığına inanırken, diğerleri kefenin gerçek olduğuna ve İsa'nın ölümünün ve dirilişinin kanıtı olduğuna inanmaktadır.
Göbekli Tepe
Göbekli Tepe, Türkiye'deki Şanlıurfa ilinde bulunan, M.Ö. 10.000 yılına kadar uzanan, dünyanın bilinen en eski dini yeridir. 1994 yılında keşfedilen Göbekli Tepe, insanların önce kalıcı yerlere yerleştiği ve ardından tapınaklar inşa ettiği geleneksel teoriye meydan okumaktadır. Kanıtlar, tarım hakkında hiçbir şey bilmeyen göçebeler tarafından inşa edildiğini gösteriyor, bu da birçok eski insanın yaşamının gerçekte nasıl olduğuna dair soruları gündem getiriyor.
Göbekli Tepe, devasa heykeller ve taş sütunlarla dolu bir dizi anıtsal yapıdan oluşuyor. Anıtlar, boğalar, akbabalar ve diğer hayvanları tasvir eden karmaşık oymalarla süslenmiştir.
Göbekli Tepe'nin amacı hala tam olarak bilinmemektedir. Bazıları, anıtların dini törenler için kullanıldığını düşünürken, diğerleri ise astronomik bir gözlemevi olduğunu savunuyor.
Göbekli Tepe, eski insanların dünyayı nasıl algıladıklarını ve dini inançlarını nasıl ifade ettiklerini anlamamıza yardımcı olan önemli bir keşiftir.
