Fenerbahçe Teknik Direktörü Domenico Tedesco, Alman basınından SPORT BILD’e geniş kapsamlı bir röportaj vererek sarı-lacivertli kulüpteki ilk dönemine dair samimi açıklamalarda bulundu. Röportajda hem İstanbul’a uyum sürecini hem de takım içindeki rekabeti ayrıntılarıyla anlatan Tedesco, görevinin ilk günlerinde kulübü anlamak için yoğun bir çalışma temposuna girdiğini söyledi.
İstanbul’a ilk geldiğinde tüm enerjisini işe verdiğini anlatan İtalyan teknik adam şunları dile getirdi:
“Fenerbahçe’ye geldiğimde her şeyi öğrenmem gerekiyordu. İlk beş haftayı tamamen Samandıra’da geçirdim. Sabah 7’den gece yarısına kadar çalışıyordum. İstanbul trafiğinde kaybolmamak ve antrenmanlara geç kalmamak için kulübün yanındaki küçük evde kaldım.”
Takımdaki rekabet ortamının çok güçlü olduğunu söyleyen Tedesco, oyuncuların isteğinden memnun olduğunu da vurguladı:
“Kim sahaya çıkarsa çıksın elinden geleni yapıyor. Takım içinde sağlıklı bir rekabet var ve bu tamamen oyuncuların özverisiyle oluştu. Fiziksel olarak da her geçen hafta daha iyi durumdayız.”
“Fenerbahçe’nin duygusu beni içine çekti”
Röportajın en dikkat çeken bölümlerinden biri, Tedesco’ya yöneltilen “Neden Fenerbahçe?” sorusuna verdiği yanıttı. İtalyan çalıştırıcı, kararında en büyük etkenin taraftar atmosferi olduğunu belirtti:
“Fenerbahçe taraftarı her şeyi hisseder. Bu yoğun duygu beni içine çekiyor. Büyük kulüplerden ilgi vardı ama Fenerbahçe’nin projesi beni daha çok etkiledi.”
Tedesco, Fenerbahçe taraftarının tutkusunun kendisine güç verdiğini söyleyerek,
“Bu kulübün büyüklüğü sizi hemen sarıyor. Baskıyı seviyorum, bu baskı bana enerji veriyor. Sokakta insanlar ‘Artık şampiyon olmak istiyoruz’ diyor. Bu doğal. Kupalar kazanmak istiyorum ama buna takıntılı değilim.” ifadelerini kullandı.
Mourinho göndermesi: “Ben çatışma değil güven ilişkisi kurarım”
Röportajın bir başka dikkat çekici bölümü ise Tedesco’nun Jose Mourinho ile kıyaslanmasına dair yaptığı değerlendirmeydi. Tecrübeli hocaya duyduğu saygıyı dile getiren Tedesco, yine de aralarında net bir fark olduğunu vurguladı:
“Mourinho’ya büyük saygım var ama çok farklı bir stile sahibiz. Ben daha sakin, daha içe dönük bir iletişim tarzını benimsiyorum. Çatışmayla değil, güven ilişkisiyle çalışmayı tercih ederim.”
Bu sözler, futbol kamuoyunda Tedesco’nun Mourinho’ya ince bir göndermede bulunduğu şeklinde yorumlandı.
Leroy Sané yorumu: “Formda, milli takıma dönüşü beni şaşırtmadı”
Galatasaray’ın yıldızı Leroy Sané hakkında da konuşan Tedesco, rakip analizlerini yakından takip ettiğini ancak önceliğinin her zaman kendi takımı olduğunu söyledi:
“Sané’nin çok iyi durumda olduğunu düşünüyorum. Milli takıma geri dönmesi beni şaşırtmadı.”
Sadettin Saran’la ilişkisi: “Açık ve güven dolu bir iletişim kurduk”
Tedesco, kulübün yeni başkanı Sadettin Saran ile kurdukları iletişimin kendisine güven verdiğini de belirtti:
“Zagreb mağlubiyetinden sonra bir daha kaybetmemiş olmamız önemliydi. Yeni başkanla kısa sürede tanıştım; açık ve güven dolu görüşmeler yaptık. Bize büyük destek verdi. Bu destek başarı için kritik bir unsurdu.”
“Boğaz’ın yeni kralı” yorumuna yanıt: “Tek kişinin başarısı olmaz”
Röportajda Tedesco’ya yöneltilen “Boğaz’ın yeni kralı” yakıştırması ise tecrübeli çalıştırıcı tarafından mütevazı bir dille karşılandı:
“Bu büyük bir abartı olur. Başarı tek bir kişinin eseri değildir. Takım, başkan, teknik ekip, kulüp çalışanları ve olağanüstü taraftar… Bu kulüpte her şey birlikte başarılır.”