Zayıflama yolculuğunda her adım dikkatle atılmalıdır. Sağlığı tehdit eden yöntemlere başvurmadan kilo vermenin yollarını arayanlar için, güne doğru başlangıç yapmak büyük önem taşır. Sabah rutinleri, sağlıklı bir zayıflama sürecinin olmazsa olmazlarındandır.
Beslenme dünyasında, günün ilk öğününe verilen değer su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Kahvaltıyı atlamak, kalori kesmek için cazip bir seçenek gibi görünse de, beslenme uzmanları bu konuda uyarılarda bulunuyor.
Beslenme Uzmanı Nicola Shubrook, kahvaltının sadece gün boyunca daha bilinçli beslenme tercihleri yapmaya katkı sağlamakla kalmayıp, metabolizmayı ve kan şekerini düzenleme konusunda da büyük faydalar sunduğunu belirtiyor. Bu iki faktörün, kilo verme sürecini desteklediği bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.
Günün ilk saatlerinde, kahvaltıdan önce içilen bir bardak suyun, uzun vadede kilo kontrolüne katkıda bulunduğunu vurgulayan Shubrook, bu alışkanlığın sağlık yararlarını da altını çiziyor.
Eğer kahvaltıda karbonhidrat ağırlıklı bir menü tercih ediyorsanız, Shubrook'un önerisi karbonhidratları yalnız başına değil, her zaman sağlıklı yağlar ve proteinler ile birlikte tüketmekten yana. Böylece daha uzun süreli tokluk sağlanırken, kan şekeri de denge altında tutuluyor.
Protein, kilo verme sürecinde altın değerinde bir bileşen. Karbonhidratlar hızlıca şekere dönüşürken, proteinin vücut tarafından işlenmesi daha uzun sürer. Bu, gün içinde daha az acıkmaya ve dolayısıyla daha az kalori alımına yol açar.
Sabah kahvaltısında yavaş yemek, sindirim sistemine yardımcı olmanın yanı sıra, aşırı yeme alışkanlıklarını da önlemeye yardımcı olur. Çünkü çiğneme, sindirimin başlangıcıdır ve doğru çiğneme, beyne doygunluk sinyallerinin zamanında ulaşmasını sağlar.
Birçok kişi, gün boyu enerjik kalmak için kahveye başvurur. Ancak Nicola Shubrook, kahvaltıdan sonraya kadar kahve içmeyi öneriyor. Çünkü aç karnına alınan kahve, kortizol seviyesini ve kan şekerini hızla yükseltebilir ki bu da metabolizma üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir.
