ABD'de, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın onayıyla işlendiğine ilişkin istihbarat raporunun yayımlanmasının ardından, ülkedeki siyasetçiler Joe Biden yönetimine "sorumlularda hesap sorma" çağrısı yaptı.

ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI), 2018 yılında hazırlanan ancak Donald Trump yönetiminin kamuya açıklamadığı "Kaşıkçı istihbarat değerlendirme raporunu" yayımladı.

Başta Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) olmak üzere ilgili istihbarat kurumlarının katkıda bulunduğu raporda, Kaşıkçı cinayetini onaylayan kişinin Veliaht Prens olduğu kaydedildi.

Raporun yayımlanmasının ardından, ABD siyasetinin üst düzey isimlerinden de tepki geldi.

Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi, yazılı açıklamasında, söz konusu raporun uzun süredir bilinen bir gerçeği ortaya koyduğunun altını çizerek, "ABD hükümeti, Suudi Arabistan'daki ciddi insan hakları ihlallerinin bir parçası olan ve bu raporda ortaya konulan bulgulara dayanarak, Suudi Arabistan ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmeli ve yeniden ölçeklendirmelidir" görüşünü paylaştı.

Suudi Arabistan'daki insan hakları ihlallerini yakından izlemeye devam edeceklerini vurgulayan Pelosi, Biden yönetimine bu cinayetin hesabının sorulması konusunda atacakları adımlarda destek vereceklerini belirtti.

Schiff: "Suudi Veliaht Prensinin ellerinde kan var"

Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Demokrat Adam Schiff, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi, Kaşıkçı'nın canice katledilmesinin yankılarının sadece bu cinayeti işleyenlerin ötesine geçip, bunun emrini verenlere de ulaşmasını sağlamalı. Suudi Veliaht Prensinin ellerinde kan var. Amerika'da yaşayan bir gazetecinin kanı. Bunun hesabını sormalıyız" ifadelerini kullandı.

2 yıldır, Muhammed bin Selman da dahil Suudi Arabistan yönetiminin üst düzey isimlerinin, Kaşıkçı cinayetinin sorumlusu olduğuna dair gerçekleri duyurmaya çalıştıklarının altını çizen Schiff, bu cinayetin hesabının sorulması için çalışmaya devam edeceklerini vurguladı.

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi üyelerinden açıklama

Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Demokrat Gregory Meeks, Biden yönetiminin raporu açıklamasından ve bazı Suudi yetkililere yaptırım uygulamasından memnun olduğunu belirterek, "Ancak, söz konusu raporun sonuçlarına baktığımızda Muhammed bin Selman'ın direkt dahiliyetini görüyoruz, bu konuda hesap sorulması için ileri adımlar atılmasını dört gözle bekliyorum" görüşünü paylaştı.

ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Cumhuriyetçi Michael McCaul ise, Kaşıkçı cinayetinin ABD-Suudi Arabistan ilişkilerine ciddi zararlar verdiğini belirtti.

Daha önce Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a, Kaşıkçı cinayeti nedeniyle yaptırım uygulanması için bir tasarı sunduğunu kaydeden McCaul, "ABD'nin, Muhammed bin Selman da dahil, bu vahşi suçta yer alan herkesten hesap sorulmasını sağlaması için çağrımı yineliyorum" ifadelerini kullandı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Menendez'den çağrı

Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez de Biden yönetiminin şeffaflık göstererek, söz konusu istihbarat raporunu açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını vurguladı.

Menendez, "Aynı zamanda, bunun sadece ilk adım olduğunu ve Biden yönetiminin Muhammed bin Selman'ı yaptıklarından sorumlu tutmak için somut adımlar atmayı planladığını umuyorum" ifadesini kullandı.

Biden yönetimi, basının tepkisini çekti

CNN, "Biden, söz vermiş olmasına rağmen Veliaht Prense ceza vermedi" başlığını attı.

ABD'de Başkan Joe Biden yönetiminin, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin rapora rağmen, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a yaptırım uygulamaması basında tepki çekti.

ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI), 2018 yılında hazırlanan ancak Donald Trump yönetiminin kamuya açıklamadığı "Kaşıkçı istihbarat değerlendirme raporunu" yayımladı.

Başta Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) olmak üzere ilgili istihbarat kurumlarının katkıda bulunduğu raporda, Kaşıkçı cinayetini onaylayan kişinin Veliaht Prens olduğu kaydedildi.

Raporun yayımlanmasından kısa süre sonra ABD Dışişleri ve Hazine Bakanlıkları, aralarında üst düzey isimlerin de bulunduğu 76 Suudi Arabistanlı yetkiliye karşı, cinayete karıştıkları gerekçesiyle vize kısıtlaması getirdi.

Öte yandan Muhammed bin Selman'a Biden yönetiminden doğrudan bir yaptırım uygulanmaması ise basında tepki çekti.

CNN: "Biden sözünde durmadı"

Ülkenin önde gelen yayın kuruluşlarından CNN, "Biden, üst düzey Suudi isimleri cezalandıracağına dair söz vermiş olmasına rağmen Veliaht Prense ceza vermedi" başlığını attı.

Haberde, Biden'ın seçim kampanyası sürecinde Kaşıkçı cinayetinin sorumlularından hesap sorulması için verdiği söz anımsatılarak, "Biden'ın yaptığı hesap, Muhammed bin Selman'ı cezalandırmaktan geri durmak konusunda Trump yönetiminin verdiği karara benziyor." eleştirisinde bulunuldu.

Washington Post'tan "Muhammed bin Selman cinayetin faili" vurgusu

Öte yandan Kaşıkçı'nın da yazar olarak görev aldığı Washington Post gazetesinin yayın kurulu, Biden'ın söz konusu kararının ardından bir yazı kaleme aldı.

"Muhammed bin Selman, cinayetin faili, Biden ona geçit vermemeli" başlıklı yazıda, Biden'a bu noktada adım atma çağrısı yapıldı.

New York Times'tan "ikili ilişki" vurgusu

Ülkenin önde gelen gazetelerinden New York Times da "İlişkilerin zarar görmesi korkusuyla, Kaşıkçı cinayeti konusunda Biden, Suud Veliaht Prensini cezalandırmayacak" başlıklı bir haber yayımladı.

Biden yönetiminin Veliaht Prense bir yaptırım uygulama gibi gündeminin olmadığına işaret edilen haberde, "Biden yönetimin bu kararı, insan hakları savunucularını ve Trump yönetimi döneminde Muhammed bin Selman'dan hesap sorulmadığı için şikayetlenen Demokrat Parti'yi hayal kırıklığına uğratacak" ifadesi kullanıldı.