Dik durmak, direnmek ve yılmamak gerekiyor

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Yönetim Kurulu, her yıl Hasan Tahsin Anıtı önünde kitlesel olarak gerçekleştirdiği anma törenini bu yıl valilik izniyle, protokol ve 5 yönetim kurulu üyesiyle sınırlı tutacaklarını duyurdu. Cemiyetin yaptığı bildiride ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Milli Mücadelenin 100. yılında, geçen sene, Şehit Gazeteci Hasan Tahsin onur ödülü verdiğimiz gazeteci, yazar Hıfzı Topuz “Gençler! Gazetecilikte direnmek lazım, dayanmak lazım. Yılmamak lazım. Asla ödün vermemek lazım. Dimdik durmak lazım” diyerek selamlamıştı salondakileri. Evet, hep söylüyoruz, dik durmak, direnmek, yılmamak lazım. Mesleklerinin gereklerini yerine getiren gazeteciler de yıllardır korkmadan, ödün vermeden gerçekleri yazıp söylemeye devam ediyorlar. Tıpkı bundan 101 yıl önce bugün, fikirleri eylemi doğuran, bir ulusun bağımsızlık mücadelesinin öncülerinden biri olan, ‘Hukuk-u Beşer” gazetesinin sahibi Osman Nevres yani Hasan Tahsin gibi. O yalnızca fikirleriyle, yazdıklarıyla değil, konuşmalarıyla, imza attığı bildirilerle, katıldığı toplantı ve eylemlerle o kara günlerde gerçek bir aydın olduğunu, halkın yanında yer aldığını göstermiştir”

Öncülerden biridir

“Gazeteci toplumun öncü güçlerinden biridir. Fikirleriyle, yazdıklarıyla, söyledikleriyle kamuoyu oluşmasına, gerçeklerin halkla buluşmasına aracılık edendir” sözleriyle devam eden açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hasan Tahsin, döneminin gerçekleri ve gereğiyle bunu bir adım öteye taşımış, vatanı, ulusu için ilk kurşunu ateşleyerek direnişin simgeleşen öncülerinden biri olmuştur. Sömürgeci ve emperyalist işgale başkaldırıyı başlatan bu kurşun, milli mücadeleye güç veren, kurtuluşa giden yolu aydınlatan, o büyük destanın yazılmasını sağlayan önemli adımlardan biridir. Ve bu adım Hasan Tahsin’i bir asır öncesinden günümüze kadar taşımıştır. Biliyoruz ki bugün görevlerinin gereklerini yerine getirdiği için öldürülen, tehdit edilen, hapse atılan, cezalandırılan gazeteciler de Hasan Tahsin gibi yıllar sonra da onurlu, dik duruşlarıyla hatırlanacaklar. Onlara bu zulmü yapanlar ise tarihin karanlık sayfalarında yerlerini alacaklar. Tıpkı geçmişte olduğu gibi.”

Meşale hep yanacak

Salgın nedeniyle Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik Yarışması'nın düzenlenemediği, anıtbaşındaki kalabalık anma töreninin bu yıl sınırlı katılımla düzenleneceği de belirtildi. İGC'nin açıklaması şu sözlerle sona erdi: “Ama biliyoruz ki inandığı değerler adına verdiği mücadeleden dolayı milyonların yüreğindeki yeri bâki. Bundan 101 yıl önce bugün bu saatlerde İzmir'den tutuşturduğu özgürlük mücadelesi meşalesi de hep yanacak; karanlığa, zulme, baskıya karşı... Öncü olmak, gazetecilik yapmak her dönemde zor. Ancak bu zorluğa rağmen doğruları yazıp söylemekten, cumhuriyetin temel ilkelerini, hukukun üstünlüğünü savunmaktan, toplumun haber alma hakkı için her koşulda mesleklerinin gereklerini yerine getirmekten vazgeçmeyen, düşünce ve ifade özgürlüğüne inanan gazeteciler hep var oldu. Var olmaya da devam edecek. Gazeteciliğin onurlarından, direnişin sembollerinden biri olan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’i, bu yurdun kurtuluşu için mücadele etmiş başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm değerlerimizi saygı ve özlemle anıyoruz. İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak güzel kentimizin aydınlık insanlarını İzmirli basın mensupları adına saygıyla selamlıyoruz.”

Yaşar Aksoy'dan kurtuluş hikayesi

Hasan Tahsin: Yürekler Selanik kitabının yazarı, Araştırmacı Gazeteci Yaşar Aksoy bugün 13.30'da İzmir basınına, Kurtuluş Mücadelesinin neferlerinden Şehit Gazeteci Hasan Tahsin'i anlatacak. Zoom uygulaması ile gerçekleştirilecek canlı aktarımda Aksoy, basın mesleğinin onuru, abide ismi Hasan Tahsin'in gazetecilik ve yurtseverlik mücadelesini izleyicilerle paylaşacak. Aksoy gerçekleştirilecek bağlantıda İşgal İzmir'inden Hatıralar'ı da dile getirecek.