İstanbul'da oyuncu Ozan Güven ile 2020 yılında birlikte olduğu dönemde şiddet uygulandığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunan Deniz Bulutsuz'un davasında önemli bir aşama kaydedildi.
Adli Tıp Kurumu Raporu Mahkemeye İletildi
İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama sürecinde, Deniz Bulutsuz'un vücudundaki yaralara dair mahkeme tarafından istenen kesin rapor nihayet mahkemeye ulaştı.
Rapor Sonuçları
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda, Deniz Bulutsuz'un yaşamını tehlikeye sokacak nitelikte bir yaralanma olmadığı belirtildi. Yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu vurgulandı. Rapor ayrıca vücutta kemik kırığı tespit edilmediğini, yüzde sabit bir iz niteliğinde yaralanma olmadığını ve organlarda herhangi bir işlev kaybı veya anatomik eksiklik tespit edilmediğini bildirdi.
Bir Sonraki Duruşma Tarihi
Taraflar arasındaki bir sonraki duruşma, 5 Aralık'ta gerçekleşecek.
Suç Duyurusu ve İddianame Detayları
Deniz Bulutsuz, 2020 yılında Ozan Güven tarafından kendisine yönelik şiddet uygulandığı gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.
Ozan Güven hakkında "hakaret", "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "kasten yaralama" suçlarından 3 yıl 9 aydan 13 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Öte yandan, Ozan Güven de karşı şikayet dilekçesi vermiş ve Deniz Bulutsuz hakkında "basit yaralama" suçundan 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.
İddianamedeki Olayın Detayları
İddianamede yer alan bilgilere göre, 13 Haziran 2020’de gece saatlerinde Ozan Güven'in evinde olan çift arasında tartışma yaşanmış ve bu tartışma kavgaya dönüşmüştü. Güven'in abajur ve elleriyle Deniz Bulutsuz'a şiddet uyguladığı belirtilmiş ve Deniz Bulutsuz'un çenesinden yaralandığı iddiası ortaya atılmıştı. Olayın ardından abajur, silah olarak ele alınmıştı.
Dava sürecinde alınan Adli Tıp Kurumu raporu, mahkemede önemli bir rol oynayacak ve tarafların suçlamalarını doğrulayıp doğrulamadığına dair detaylı bir değerlendirme yapılmasına yardımcı olacak. Duruşma tarihi yaklaştıkça davaya olan ilgi de artıyor ve toplumda şiddetle mücadele konusundaki duyarlılık daha da ön plana çıkıyor.
