HABER/ Sinan KESKİN
Filografi ile 5 yıl önce su kabağı tasarımları için desen arayışı esnasında tanışan Teknik Ressam Nilgün Güzel, bu sanata gönül verdi. Çivilerin arasından tellerin geçirilmesi ile objelere estetik görününüm kazandırılması işlemi olarak tanımlanan filografide, belli örgü teknikleri kullanılarak hat yazıları, simetrik desenler, amblemler, çiçekler ve çizgi film karakterleri panolar haline getirilebiliyor. Çıkış yeri Ortadoğu olarak bilinen sanat, tüm dünyada yapılıyor. Ancak Türkiye'de bazı okullardaki dersler ile hapishanelerdeki ufak çaplı çalışmalar dışında ne eğitim ne de üretim alanı var.
4 yıl önce bu sanata merak saldığında İzmir'de eğitim alacak bir yer bulamadığını, 4 yılın sonunda tanıştığı bir ustadan 4 ay özel ders aldığını söyleyen Güzel, “Filografiyi kısaca şöyle tanımlayabiliriz; çivi ve tellerle, sıkıştırılmış kavak üzerine yapılan tablo. Uzakdoğudan gelen bir sanat. Bizde son 12 yıldır yaygın. Bu topraklardaki geçmişi de çok eskiye dayanıyor. Ama kaybolmaya yüz tutmuş, çok tanınmamış bir sanat. Son yıllarda İstanbul, İzmir ve Bursa'da yayınlaşmaya başladı. İzmir'de 5-6 senedir sergiler açılıyor” dedi.
Orijinal tasarımlar
Özgünlük çok önemli
Bugüne kadar 2 sergi açan ve 3. sergisini önümüzdeki yaz açmaya hazırlanan Güzel, “Özgünlük önemli. Hat sanatıyla yaptığınız çalışmalarda genellikle renkler bellidir. Hem motifiniz hem renkler sabittir. Ama modern işlerde daha özgürsünüz. İstediğiniz renkleri kullanabiliyorsunuz. Öte yandan bu sanatı sadece tablo üzerinde düşünmemek lazım. Kapıya, gardrop kapaklarına, sehpalara uygulanabiliyor” şeklinde konuştu.