İzmir il kongresinde yaşanan gerginlik ile ilgili konuşan Özel şu ifadeleri kullandı: * “Genel başkan adaylığını açıklayan iki isim olarak önce söz aldık. Gayet medeni bir ortamda kendimizi ifade ettik. Daha sonra divana bir blok liste önergesi verildi. Tabi divan başkanı bu önergeyi işleme almak durumunda. Ama İzmir'in geleneklerinde de blok liste yok. Blok liste yani bir taraf 51'e 49 kazansa bütün delegeler onun olsun demek. Küçük yok olsun demek. Aslında bugün Türkiye'yi yönetenlerin anlayışı blok liste anlayışı. Yani blok liste demek, taraflardan hangisi bir oy fazla alırsa her şey onun olsun demek. Bu anlamda ben bunu doğru bulmuyorum. * Ama içerde yaşanan tartışma gerginlik ve sonrasındaki ara verilmeye sebebiyet verilmeye veren durum partimize yakışmaz. Doğru bir şey değil. Blok liste önerisi verilince lehte aleyhte konuşmalar olur. Delege olanlar delege kartlarını kaldırarak işaret ederler. Adil ve doğru bir sayım yapılır. Kimin dediği çıkarsa o karar verilir. Bunun böyle olması gerekir diye düşünüyorum.”
“SÖZ KESMEK DEĞİL, SÖZE DEĞER VERMENİN ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
Sözcü TV Muhabiri Gamze Elçi'nin “Sizinde konuşmaların kesildi ara ara. Siz de dediniz ki ‘Kimse benim sesimi susturamaz. Kimin talimat verdiğini de biliyorum. Kimi kastettiniz?” sorusuna CHP'li Özel şu sözlerle cevap verdi: * “Biliyorum demedim. Bilsem söylerim. Özgür Özel öyledir. Ben dedim ki. Şimdi konuşurken bir gurup arkadaşı sürekli slogan attırıyorlar. 15-16 tane arkadaş. Bir iki kere gittim beni de alkışlıyorlar. Ne yaptıklarının farkında da değiller. Ama diyorlar ki sürekli sözü kesecek şekilde slogan atmaları öğütlenmiş. Orda dedim ‘Bizim sesimizi mecliste Süleyman Soylu'lar, Recep Tayyip Erdoğan'lar kesmedi. Bu talimatı veren de kesemez. Kestirmeyiz sesimizi'. * Salondan da bu anlamda büyük bir destek geldi. Bunlar tabi siyasetin içinde olan şeyler. Ama CHP'nin kendi arasındaki yarışlarda söz kesmek değil, söze değer vermenin önemli olduğunu düşünüyorum. Parti vicdanında susturanlar değil, dinleyenler kabul görür. Hani diyorduk ya seçimden önce; Taş atanlar değil kalp yapanlar kazanacak. Laf atanlar değil, dinleyenler ve olgunlukla karar verenlerin bu partiye daha çok katkı yapacağını düşünüyoruz.”
