Türk siyasi tarihinin en köklü partisi olan CHP, Ankara'da tarihi bir hafta sonuna ev sahipliği yapıyor. Partinin geleceğinin şekilleneceği ve delegelerin iradesini sandığa yansıtacağı 39. Olağan Kurultay, büyük bir coşku ve yoğun katılımla başladı. Salonu dolduran binlerce partili ve delegenin gündeminde ise tek bir hedef var: İktidar. Kurultayın açılış gününde sürece dair değerlendirmelerde bulunan Çağatay Güç, parti örgütünün motivasyonunun zirveye ulaştığını ifade etti. Güç, yaptığı açıklamada bu kurultayın sıradan bir iç seçim olmadığını, aksine Türkiye'nin yönetimine talip olan kadroların gövde gösterisi olduğunu vurguladı. "Bugün başlayan ve üç gün sürecek olan bu buluşma, partimizin muhalefette gerçekleştirdiği son kurultay olarak tarihe geçecektir" diyen Güç, bir sonraki kurultayın iktidar partisi sıfatıyla yapılacağına olan inancın tam olduğunu belirtti. Ankara'daki atmosfer, partililerin Özgür Özel liderliğindeki yeni yol haritasına ne denli güvendiğini de gözler önüne seriyor.
Türkiye'nin kronikleşmiş yaralarına reçete
Kurultayın ana temasının "değişim" ve "umut" üzerine kurulduğunu belirten Güç, açıklanacak olan parti programının aslında bir hükümet programı niteliği taşıdığına dikkat çekti. Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik darboğaza değinen Güç, partisinin çözüm önerilerinin hazır olduğunu müjdeledi. Özellikle yargı bağımsızlığı ve adalet sistemindeki çöküntüye vurgu yapan Çağatay Güç, "Adalet terazisinin yeniden dengelendiği, ekonomik kriz altında ezilen vatandaşın nefes aldığı bir Türkiye'yi inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı. Açıklanan vizyon belgesinde; işçi ve emek sömürüsünün sona erdirilmesi, memur ve emeklilerin yıllardır uğradığı hak kayıplarının telafi edilmesi ve kadın haklarının tam anlamıyla teslim edilmesi gibi hayati başlıklar yer alıyor. Kurultay salonundan yükselen ses, sadece parti içi demokrasiyi değil, aynı zamanda ülkenin makus talihini yenme iradesini de temsil ediyor.
Üreten ve kazanan bir Türkiye vizyonu
CHP'li Güç'ün açıklamalarında öne çıkan bir diğer önemli başlık ise üretim ekonomisine geçiş vurgusu oldu. Tarım ve sanayi politikalarında yapılan yanlışların faturasının ağır olduğunu belirten Güç, yeniden üreten bir Türkiye modeli çizdi. Toprağın kıymetini bilen, çiftçiyi baş tacı eden ve tarımsal üretimde dışa bağımlılığı bitiren projelerin delegelere ve kamuoyuna sunulacağını aktardı. Sadece tarım değil, iş dünyası için de güven ortamının tesis edileceğinin altı çizildi. Yatırımcının önündeki bürokratik engellerin kaldırılacağı, sanayicinin korkusuzca üretim yapabileceği ve gerekli devlet desteklerinin şeffaf bir şekilde sağlanacağı bir ekonomik iklim vaat ediliyor. "Kalkınmanın önündeki setleri yıkacağız" diyen Güç, sanayi ve iş dünyasına da açık çek vererek, CHP iktidarında sermayenin değil, üretimin ve istihdamın korunacağını belirtti.
Gençlerin endişe duymayacağı bir gelecek inşası
Teknolojinin ve dijitalleşmenin dünyayı yeniden şekillendirdiği bir çağda, siyasetin de bu hıza ayak uydurması gerektiği kurultayın ana gündem maddelerinden biri. Çağatay Güç, yeni parti programının değişen zamanın ruhuna ve gelişen teknolojiye tam uyum sağladığını belirtti. Özellikle Z kuşağı ve genç seçmenlerin gelecek kaygısına merhem olacak politikalar geliştirdiklerini ifade eden Güç, "Çocuklarımızın ve gençlerimizin yarınlarından endişe etmeyecekleri, beyin göçünün tersine döndüğü bir ülke hayal değil" dedi. Kurultay sonrası şekillenecek olan bu dinamik yapı, gençlerin sadece seçmen olarak değil, karar alma mekanizmalarında da aktif rol alacağı bir süreci işaret ediyor.
Sahada ter döken dev bir kadro ile geliyoruz
"Şimdi İktidar Zamanı" sloganıyla yola çıkan kadroların kararlılığına vurgu yapan Güç, kurultay sonrasında sahaya ineceklerini duyurdu. Milletvekillerinden ilçe başkanlarına, belediye başkanlarından gençlik ve kadın kollarına kadar 200 bin üyeyi aşkın dev bir organizasyonun seçim startını fiilen verdiğini belirtti. Vatandaşların aklında hiçbir soru işareti bırakmadan, Türkiye'nin her mahallesine, her sokağına girerek projelerini anlatacaklarını söyleyen Güç, sözlerini iddialı bir şekilde tamamladı. Huzurun, adaletin, eşitliğin ve tam demokrasinin ancak CHP iktidarıyla mümkün olacağını savunan Güç, "Milletin tam desteğini almış liderimiz ve yenilenen kurmay kadromuzla, aydınlık günlere kavuşmaya sayılı günler kaldı. Çünkü inanıyoruz ki şimdi iktidar zamanıdır" diyerek sözlerini noktaladı.