POLİTİKA

CHP İstanbul'da hareketli dakikalar: Polis müdahalesi başladı!

Mahkeme kararıyla CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum olarak atanan Gürsel Tekin'in, "Saat 12.00'de geleceğim" resti, partinin kalesi olarak görülen Seyrantepe'deki il binasını adeta bir savaş alanına çevirdi. Gece yarısından itibaren polis ablukasına alınan, tüm yolları kapatılan bina önünde toplanan binlerce partili ve milletvekili, kayyuma karşı demokrasi nöbeti tuttu.

Loading...

Abone Ol

Türkiye siyasi tarihinde eşine az rastlanır bir gerilim, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İstanbul'daki karargahında yaşanıyor. İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, partinin seçilmiş il yönetimini görevden alarak yerine eski CHP'li Gürsel Tekin'in de aralarında bulunduğu bir kayyum heyeti atama kararı, siyasetin merkezine bomba gibi düştü. Gürsel Tekin'in, "Pazartesi saat 12.00'de baba evime gireceğim, beni engelleyecek babayiğit yoktur" şeklindeki açıklaması sonrası, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "Tüm CHP'lileri İstanbul'daki baba ocağına sahip çıkmaya davet ediyorum" çağrısı, tarafları karşı karşıya getirdi. Dün geceden itibaren adeta bir OHAL manzarasına bürünen Seyrantepe'deki il başkanlığı çevresi, sabah saatlerinden itibaren polis ile partililer arasında arbedeye ve sert müdahalelere sahne oldu.

Valilik'ten yasak, CHP'den direniş çağrısı

Gürsel Tekin'in saati ve tarihi vererek il başkanlığına geleceğini duyurması üzerine, CHP yönetimi ve partililer "demokrasiye sahip çıkma" ve "kayyuma geçit vermeme" kararlılığıyla dün akşam saatlerinden itibaren il binası önünde toplanma çağrıları yaptı. Bu çağrılara sadece CHP'liler değil, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Sol Parti, Emek Partisi (EMEP) gibi birçok siyasi parti ve demokratik kitle örgütü de destek verdi.

Bu toplanma çağrılarının ardından İstanbul Valiliği'nden jet hızıyla bir yasak kararı geldi. Valilik, aralarında CHP il binasının da bulunduğu Kağıthane ile birlikte Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Sarıyer ve Şişli ilçelerinde, dört gün boyunca her türlü miting, yürüyüş, basın açıklaması ve toplu etkinliği yasakladığını duyurdu. Bu karar, gerilimi daha da tırmandıran bir adım olarak yorumlandı. Yasağa rağmen dün akşam saatlerinden itibaren binlerce partili ve vatandaş, il binasına akın etmeye başladı.

Polis ablukasında, yağmur altında demokrasi nöbeti

Valilik kararının hemen ardından, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın bulunduğu bina ve çevresi, yüzlerce çevik kuvvet polisi ve çok sayıda TOMA aracıyla adeta bir abluka altına alındı. Binaya çıkan tüm ana ve ara yollar, demir bariyerlerle kapatılarak, partililerin ve hatta CHP milletvekillerinin bile binaya girişi engellendi.

Ancak bu engelleme, partililerin kararlılığını kıramadı. Gece boyunca yağan sağanak yağmura rağmen, binlerce kişi "Kayyumlar gidecek, biz kalacağız", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarıyla sabahladı. CHP'li milletvekilleri, PM üyeleri, kadın ve gençlik kolları başkanları da en ön saflarda, partililerle birlikte direniş nöbeti tuttu. Zaman zaman polis barikatlarını zorlayan kalabalık ile emniyet güçleri arasında arbedeler yaşandı.

Biber gazlı müdahale ve sandalyeli direniş

Sabah saatlerinden itibaren, Gürsel Tekin'in geleceğini açıkladığı saat 12.00'ye yaklaşılırken, bölgedeki tansiyon daha da yükseldi. İl binası önüne yeni polis barikatları getirilirken, çevik kuvvet ekipleri kasklarını takarak müdahale pozisyonu aldı. Saat 11.20 sularında, kalabalığın barikatları aşma girişimine polis, biber gazı ile sert bir şekilde müdahale etti. Biber gazından etkilenen çok sayıda vatandaş ve milletvekili zor anlar yaşarken, yaşanan arbede kameralara yansıdı.

Bu sert müdahalenin ardından CHP'li milletvekilleri, sembolik ve kararlı bir direniş eylemine imza attı. Gürsel Tekin'in binaya girmesi beklenen ana giriş kapısının önüne sandalyeler getiren vekiller, oturarak "kayyumun bu kapıdan giremeyeceği" mesajını verdi. Bu görüntü, günün en çok konuşulan ve paylaşılan anlarından biri oldu.