9 EYLÜL- Cemal Canpolat, pazar günü yapılacak olan il kongresi öncesi CHP İstanbul İl Başkanlığı'na yeniden adaylığını açıkladı. Bildirgede, CHP'nin tarihinde farklı dönemlerde baraj altında kaldığı veya birinci parti olduğu vurgulanarak, partinin ayakta kalmayı başardığına dikkat çekildi.

Değişim ve Yeniden İnşa Çağrısı

Bildirgede, 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul’da 5 milyon, Türkiye genelinde 25 milyon 500 bin oy aldığına dikkat çekilerek, böyle büyük bir gücün varlığında siyasi gündemden kopmanın kabul edilemez olduğu ifade edildi. Cemal Canpolat, partinin bakış açısını değiştirme, alışkanlıkları terk etme ve cesur bir siyaset anlayışı geliştirme çağrısı yaptı.

Bildirgede, vurgulanan en önemli noktalardan biri parti içi iktidarın yerelde ve genelde iktidar olmanın önünde olduğu idi. Siyasi mücadeleyi sadece iktidarla değil, aynı zamanda parti içindeki arkadaşlara ve yol arkadaşlarına yönelik yapmanın gerektiği ifade edildi. Siyaset tarzının değiştirilmesi ve siyasetin yeniden toplumsallaştırılması gerektiği vurgulandı.

Parti İçi Demokrasi ve Temsiliyet

Bildirgede, parti içi demokrasiye vurgu yapılırken, sendikacılar, akademisyenler, aydınlar, meslek odası temsilcileri, esnaf, sanatçılar ve öğrenciler gibi farklı kesimlerin parti içinde daha fazla temsil edilmesi ve partinin bu kesimlerle birlikte yönetilmesi gerektiği belirtildi. İl ve ilçe başkanlarının bütün üyelerin katılımıyla seçilmesine dikkat çekildi.

Yeni Bir Siyaset Anlayışı ve Değişim

Cemal Canpolat'ın bildirgesinde, parti içi örgütlenmenin sokağa, mahalleye, fabrikaya, üniversiteye ve meydanlara taşınması gerektiği ifade edildi. Dayanışma ve toplumsal vicdanın ön plana çıkarılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, bilgiye dayalı siyasetin benimsenmesi ve iletişim olanaklarının etkin bir şekilde kullanılması gerektiği belirtildi.

Yayınlanan bildirge şöyle: 

İstanbul kongremize de, partimizin Kurultayı’na da partimizi ve ülkemizi küçük ve kişisel çıkarlara göre değil, solun, sosyal demokrasinin evrensel bakışına uygun olarak sol değerlerle donatma, partiyi kamucu, yenilikçi yeni yüzlerle buluşturarak partinin değişimini ve yenilenmesini sağlayacağız!

Bunu yapabilmek için kişileri değil, fikirleri yarıştıracağız!

“Broşür- afiş- pankart’ işlerine ve sandık güvenliğine sıkıştırılan ve “olmasa da olur” bir hale getirilen örgütü yeniden sokağa, mahalleye, fabrikaya, üniversiteye, meydanlara taşıyacağız!

Dayanışmayı ve toplumsal vicdanı yeniden öne çıkaracağız.

Emekçilerin hakları için Trendyol Grevi’nde, akademisyenlerin hakları için Boğaziçi Üniversitesi’nde, adaletsizliğe uğrayanlar için adliyelerde, Cumartesi Anneleri için de Galatasaray Meydanı’nda olacağız!

YENİ BİR SİYASET TARZI YARATACAĞIZ!

Bunun için 1959’da “İlk Hedefler Beyannamesi”, 1973’de “Ak Günler”, 1989’da “Onurlu, sağlıklı ve varlıklı bir Türkiye”, 2015’de “Yaşanacak Bir Türkiye” ve 2020’de “İkinci Yüzyıla Çağrı” bildirgeleri gibi önemli siyasal belgeleri yayınlayan partimiz Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu ruhuna uygun davranacağız! 

Bu ruha uygun davranmak CHP’yi hem inandırıcı, sahici ve güvenilir yapar, hem de yeniden iktidar alternatifi yapar. Bunun için inanarak ve ısrarla temel tezlerimizi devrimci bir tarzda, yeniden örgütlemektir.

Nitekim Mustafa Kemal Atatürk’ün öne çıkardığı kavramlar tam da bu yaklaşıma uygun kavramlardır. Eşitlik, adalet, özgürlük de, yurtseverlik, devrimcilik, halkçılık, laiklik ve kamuculuk da dün olduğu gibi bugün de “geriye ve statükoya” değil, “ileriye, geleceğe” dönük kavramlardır.

BAŞKA BİR TÜRKİYE’Yİ ANCAK CHP İNŞA EDER! 

CHP, umutsuzluğa, karamsarlığa, korkuya ve yılgınlığa teslim olmayı reddedenlerin partisidir!

CHP, meydan okuyana meydan okuyanların partisidir!

Başka bir Türkiye’yi ancak CHP inşa eder, ülkemizi düzlüğe ancak CHP çıkarır, gelir dağılımında adaleti sağlar, etnik ve dini kimlikler üzerinden yaratılan kutuplaşmayı bitirir, coğrafyamızdaki barış sürecine önderlik eder! 

Çünkü Sosyal Demokrasi geniş kitleleri eşitlik ve özgürlük hayalleriyle buluşturacak ideolojik-politik duruşun adıdır!

Bunu sağlarsak 21. yüzyıl sosyal demokrasinin “sosyal refah devleti üzerinden” adaleti ve eşitliği sağladığı bir yüzyıl olur! 

NE YAPACAĞIZ?

Üyelik yapısını değiştireceğiz, önseçimi olmazsa olmaz yapacağız ve partiyi kişilerin değil kurulların yönetmesini sağlayacağız! 

Parti içi demokrasinin bütün kanallarını açacağız! Çünkü biliyoruz ki, parti örgütlenmesi ne kadar sağlam ve özgür olursa yöneticileri, belediye başkanları değil, üyeler özgür iradeleri ile belirler!

Dervişoğlu'nun divanı belli oldu Dervişoğlu'nun divanı belli oldu

Partide katılımı ve temsiliyeti arttırmak için sendikacılara, akademisyenlere, aydınlara, meslek odası temsilcilerine, esnaflara, sanatçılara, öğrencilere parti içinde “meclisler” oluşturarak temsillerini sağlayacağız ve partiyi onlarla birlikte yöneteceğiz!

İl ve ilçe başkanlarının bütün üyelerin katılımıyla seçilmesini sağlayacağız!

Yeni bir “Yerel Yönetim Modeli” hazırlayarak yerel yönetim çalışmalarını hem Büyükşehir hem de ilçeler düzeyinde yeniden koordine edeceğiz, belediye başkanlarının, yerel yönetimlerdeki ekonomik güçleri kullanarak örgütü dizayn etmelerinin önüne geçeceğiz! Hiçbir seçmenimizi, üyemizi belediyeler karşısında ezdirmeyeceğiz! 

Hemşericilik, adamcılık yerine parti örgütlenmesinde temsili öne çıkartacağız!

Bilgiye dayalı siyaset yapacağız, gelişen iletişim olanaklarından da, yapay zekadan da yararlanacağız! Konu ve çözüm odaklı olacağız ve başkalarının gündemi yerine kendi gündemimizi kendimiz oluşturacağız! 

Haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan kim olursa olsun sahip çıkacağız!

Dayanışmayı ve sokağı öne çıkaracağız!

En önemlisi, kendi siyasal kimliğimizle de, kültürel kimliğimiz de barışık olacağız, sol ve sosyal yanımızı öne çıkaracağız!

Yeni bir “Türkiye Hikayesi” yazmak için, “Anayasa, Adalet, Eğitim, Sağlık, Laiklik, Kürt Sorunu, Barış, Ekonomi, Kentleşme, Tarım, Ulaşım” gibi temel konuları kapsayan ve bu konuları dünyanın yeni koşularına uygun kamucu ve halkçı bir perspektifle “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı Programı” yazılması için destek vereceğiz! 

İSTANBUL’UN BİRLEŞTİRİCİ GÜCÜ

Değerli Yol Arkadaşım,

Bu söylemleri hayata geçirmek için devrimci, içimizdeki farklı yaklaşımlara karşı da demokrat ve “İstanbul’un Birleştirici Gücü” olacağız!
 

CHP’yi devasa gücünü yönetecek ve yönlendirecek bir örgütsel ve politik anlayışa taşıyacağız!

Edilgen değil, etken olacağız!

Seyreden değil, müdahil olacağız!

Bunu sağlayabilmek için hem parti içinde, hem de parti dışında yeni bir siyaset yapma tarzı geliştireceğiz!

Eğer bu yaklaşıma “evet” diyorsan gel birlikte yürüyelim!

“Evet” ama “başka önerilerim de var” diyorsan, onları da yanına al ama gel! 

Yalnızca eleştirmek ya da sessiz kalmak ya da bir kurtarıcı beklemek bize yabancı, size de “yabancı” olsun!

Birlikte olalım ve el ele, omuz omuza çalışalım!

Umudu ve cesareti birlikte büyütelim!

CHP’yi çürümüş bu düzene karşı siyasi meydan okumanın merkezi yapalım! 

İstanbul Büyükşehir Başkanlığını yeniden kazanalım!

14 ilçedeki belediye sayımızı ikiye katlayalım!

Çok açık ki, Türkiye’nin CHP’ye, CHP’nin de güçlü bir örgüt iradesine, devrimcilere demokratlara ihtiyacı var!

Yan yana gelirsek birlikte başarırız ve CHP’yi de birleştirici bir güce dönüştürürüz!

6 Ekim 2023, İstanbul

CEMAL CANPOLAT

CHP İstanbul İl Başkanı Adayı"

Kaynak: HABER MERKEZİ