Kurban Bayramı'na sayılı günler kala, siyasi partiler arasında bayramlaşma gelenekleri merakla beklenirken, Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) dikkat çekici bir açıklama geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında toplanan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) devam ederken kameraların karşısına geçen Parti Sözcüsü Deniz Yücel, partisinin diğer siyasi oluşumlarla bayramlaşma programı düzenlemeyeceğini duyurdu. Yücel, bu kararın temel gerekçesini "hukuksuzluklar" olarak açıkladı.
Yücel, önceki bayram döneminde de benzer bir tutum sergilediklerini hatırlatarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının "hukuksuz bir şekilde tutuklandığını" ve o dönemde de "Bayram bayram olmaktan çıktı" dediklerini belirtti. Parti Sözcüsü, mevcut durumda da "hukuksuzlukların artarak devam ettiğini" ifade ederek, böylesi bir atmosferde bayramlaşma programı yapmanın partileri adına doğru bulunmadığını vurguladı. Bu açıklama, CHP'nin yargı süreçlerine ve hukuk devleti ilkesine verdiği önemi bir kez daha gözler önüne serdi.
Deniz Yücel'in referans gösterdiği İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması, geçtiğimiz Mart ayının 23'ünde gerçekleşen ve siyaset gündemine bomba gibi düşen bir olaydı. İmamoğlu, "yolsuzluk" ve "terör" soruşturmaları kapsamında gözaltına alınarak Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'na sevk edilmişti. Kendisine yöneltilen iddialar arasında, suç örgütü kurmak, irtikap, rüşvet, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek, ihaleye fesat karıştırmak ve hatta PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek gibi ağır suçlamalar bulunuyordu.
Ancak İmamoğlu ve avukatları, bu kararı "hukuksuz" olarak nitelendirmiş, yetkinin sadece İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu'nda olduğunu ve bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap vereceklerini belirtmişlerdi. Bu tutuklama kararı, ülke genelinde hükümet karşıtı protestolara yol açmış, internet erişiminde kısıtlamalar yaşanmış ve muhalif medya üzerindeki baskının arttığına dair tartışmaları da beraberinde getirmişti. Özellikle gizli tanık ifadelerine dayandırılan ve somut delillerden yoksun olduğu iddia edilen bu yargı süreci, Türkiye'de hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı tartışmalarını yeniden alevlendirmişti.
CHP'nin "hukuksuzlukların artarak devam ettiği" vurgusu, toplumda adalet duygusunun zedelenmesini, yargı kararlarının siyasallaşma endişesini ve vatandaşların devlete olan güveninin aşınmasını ifade etmektedir. Bayramların, toplumsal birlik ve beraberliğin pekiştirildiği, dargınlıkların giderildiği özel günler olması gerekirken, CHP, mevcut koşullarda bu ruhun zedelendiğini ve temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olmadığı bir ortamda bayramlaşmanın samimiyetten uzak olacağını savunmaktadır.
