İnci ONGUN / İzmir’de Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı başta olmak üzere birçok heykel ve büst, son dönemde bakım adı altında siyah ve beyaz boyalarla kaplandı. Ressam ve heykeltıraş Metin Çakmakçı, bu uygulamaların eserlerin malzemesine ve kentin kültürel hafızasına zarar verdiğini söyledi. Çakmakçı, bronz ve tunç heykellerin zamanla oksitlenerek doğal bir patina kazandığını, bu sürecin eserin değerini artırdığını hatırlatarak, yanlış bakım yöntemlerinin hem sanat eserlerini tahrip ettiğini hem de toplumsal hafızayı zedelediğini vurguladı.
İZMİR’İN SİMGELERİ BOYA İLE KAPLANDI
Son yıllarda siyah veya beyaz boya ile kaplanan eserler arasında şu simge yapıtlar öne çıkıyor:
Cumhuriyet Meydanı’ndaki Pietro Canonica imzalı Atatürk Heykeli
Kültürpark’taki Cevat Şakir Kabaağaçlı ve Nejat Uygur büstleri (Rıfat Koçak)
Emekçi Atlar Heykeli (Prof. Dr. Şadi Çalık)
Montrö Meydanı’ndaki Güvercinli Kadın Heykeli (Zafer Dağdeviren, Ali Yaldır, Derya Ersoy)
Bu müdahaleler hem sanat çevrelerinden hem de İzmirlilerden tepki çekiyor.
“CANONİCA GÖRSE KAHROLURDU”
Metin Çakmaklı, özellikle Cumhuriyet Meydanı’ndaki Pietro Canonica imzalı Atatürk Anıtı’na yapılan müdahaleyi sert sözlerle eleştirdi. Çakmakçı, “Canonica, eserinin böyle boyandığını görse kahrolurdu. Heykeller boyanmaz; asitle temizlenmez. Kuş pisliği ya da kirlilik uygun yöntemlerle temizlenir. Boya hem estetik açıdan çirkin hem de malzemeye kalıcı zarar verir” dedi. Sanatçıya göre, 1932 tarihli anıtta yapılan asitli temizlik ve boya işlemleri yalnızca görüntüyü bozmakla kalmadı, kaide ve rölyeflerde ciddi tahribata yol açtı.
“BİR KENTİN HEYKELLERİ RASTGELE BOYANABİLİR Mİ?”
Çakmakçı, bu tür müdahalelerin sanatın özüne aykırı olduğunu belirtirken, İzmir’deki heykellerin bakım ve onarım süreçlerinin kim tarafından denetlendiği sorusunu gündeme getirdi. “Bu işler kimin kontrolünde yürütülüyor? Heykellerin bakımı kime ve hangi kriterlerle veriliyor? İhale usulüyle işi bilmeyen kişilere mi teslim ediliyor ve en önemlisi, orijinal malzemenin korunması ile üzerinin boyanması arasındaki fark nasıl değerlendirildi?” diye soran sanatçıya göre bu sorular yanıtsız kaldığı sürece yapılan işlemler, “heykelin nefes almasını engelleyen” ve onu basit bir objeye dönüştüren yanlış uygulamalardan öteye gidemiyor. Çakmakçı “bu tür bakım, temizlik ve koruma konularında 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi gibi konunun uzmanı akademisyenlerden danışmanlık alabileceğini, böylece kültürel mirasın zarar görmesinin önüne geçilebileceğini vurguladı.
Atatürk Heykeli – Pietro Canonica
İzmir Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Heykeli, İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica tarafından Roma’da yapılmış ve bronz kullanılarak tamamlanmıştır. Heykel, Cumhuriyet’in 10. yılını ve Türk ordusunun başarısını simgelemek amacıyla dikilmiştir. Atatürk, mareşal kıyafetiyle tasvir edilmiş, sağ eli ileriye işaret ederek “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz” sözünü simgeler. Heykelin açılışı 27 Temmuz 1932 tarihinde yapılmıştır.
Güvercinli Kadın Heykeli
İzmir Montrö Meydanı’ndaki Güvercinli Kadın Heykeli, 2004 yılında Zafer Dağdeviren, Ali Yaldır ve Derya Ersoy tarafından yapılmış, bronz kullanılarak tasarlanmıştır. Heykel, özgürlük, barış ve kadın haklarını simgeler. Kadının elindeki güvercin, barışın ve özgürlüğün sembolüdür ve heykel, İzmir’in çağdaş sanat anlayışını ve kültürel zenginliğini yansıtan önemli bir eser olarak öne çıkar.
Emekçi Atlar Heykeli – Şadi Çalık
İzmir Kültürpark’ta bulunan Emekçi Atlar Heykeli, 1940 yılında heykeltıraş Şadi Çalık tarafından yapılmıştır. Heykel, Kültürpark’ın inşası sırasında moloz taşırken hayatını kaybeden 168 atın anısına dikilmiştir ve bu nedenle oldukça duygusal bir hikayeye sahiptir. Heykelde, üç at başı bir nalın içinde su içerken tasvir edilmiş ve üzerine “Kültürpark’ın kuruluşunda emeği geçen atlar için” yazısı işlenmiştir. Eser, genç bir sanatçının yeteneğini ve dönemin duyarlılığını yansıtan önemli bir örnek olarak öne çıkar ve Türkiye’de hayvan hakları konusunda yapılmış ilk heykel örneklerinden biri olarak kabul edilir.