Silivri’deki Marmara Cezaevi'nden sosyal medya aracılığıyla paylaşılan mesajında Atalay, yaşanan afetlerde Hatay’ın sürekli “gözden çıkarılan şehir” muamelesi gördüğünü söyledi. Atalay, “Zor zamanların alışkanlık haline geldiği, kötülüğün marifet sayıldığı bu cehennem günlerinde Hatay yalnız bırakılıyor” ifadelerini kullandı.
“İnsanlar hâlâ suya bile ulaşamıyor”
6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen zamana rağmen Hatay’da temel ihtiyaçlara erişimde hâlâ ciddi sorunlar yaşandığını belirten Atalay, “Deprem konutları ya başlamadı ya da yarım kaldı. Altyapı hâlâ yok, insanlar suya ulaşmak için mücadele ediyor” dedi. Tarım alanlarının yok olduğuna, üreticinin toprağını terk ettiğine dikkat çekti.
İşsizlik, kültürel yıkım ve kentsel yalnızlık sorunlarının altını çizen Atalay, “Hataylılar, barınma hakkına, insanca yaşama hakkına ulaşamıyor” diye konuştu.
“Yalnız bırakılan biz oluyoruz”
Orman yangınları ve seller gibi yeni afetlerde de Hatay’ın yine kaderine terk edildiğini söyleyen Atalay, “Bu topraklarda yaşayanlar, yardıma en çok ihtiyaç duydukları anlarda yalnız bırakılıyor. Yine ilk gözden çıkarılan biz oluyoruz” dedi.
“Küllerimizden doğacağız”
Atalay açıklamasını umut mesajıyla tamamladı:
“Hatay’dan yükselen dayanışma ruhu tüm memlekete örnek olacak. Demokrasi, özgürlük ve kardeşlik için birlikte mücadele edeceğiz. Küllerimizden yeniden doğacağız.”
Cezaevinde tutulmasına rağmen kamuoyuna seslenmeyi sürdüren Can Atalay, hem milletvekili olarak seçilmiş olmasına hem de Anayasa Mahkemesi’nin tahliye kararlarına rağmen hâlâ özgürlüğünden mahrum. Açıklaması, özellikle Hatay’daki afet sürecinde yaşanan ihmal ve ihmallere dikkat çekmesiyle bir kez daha gündem oldu.
