Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 13. Kocaeli Kitap Fuarı'nın ikinci gününde, birçok ünlü isim kitapseverlerle buluştu. Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç da Kongre Merkezi'nde "Dünya Liderleriyle Anılar" isimli söyleşi gerçekleştirdi. Arınç, yazar Ömer Şahin'in kaleme aldığı "Başkan Arınç - Liderler Olaylar Ülkeler" isimli kitabın içeriğinden bahsetti ve İsrail ile Filistin arasındaki gelişmeleri değerlendirdi.

231843896-bulent-arinc-kocaeli-kitap-fuari-iha-3

Mahmud Abbas'a İstiklal Mücadelemizi Anlattım

Gazze'deki son olayları acı verici olarak değerlendiren Arınç, "Gazze'deki Hamas, mücahit mi, militan mı, bir türlü net değil. Paramotorlar ve pikaplarla İsrail tarafına geçiyorlar. Orada hem esir alıyorlar hem de maalesef 200 civarı insan hayatını kaybediyor. İsrail, bu durumu kabullenmiyor ve daha fazla şiddet uyguluyor. Filistin, bizim çalınmış topraklar dediğimiz yerdir ve mağdur ve mazlum insanlara her zaman destek olduk. İnsanlarımız kamplara gitmiş, onların militanları arasında kendi vatandaşlarımız da bulunuyor. Tüm siyasetçilerimiz Filistin davasına destek verdiler, Deniz Baykal dahil. Ancak şu an bir çelişki var; Filistin'de iki ayrı yönetim var. Birisi Hamas'ın Gazze'deki yönetimi, diğeri ise Yaser Arafat'ın zamanından beri bilinen ve yurt dışında da tanınan Ramallah'taki Filistin yönetimi. Bu iki yönetim hala uzlaşamadı, kendi seçimlerini bile yapamadılar. Bu kabul edilemez bir durum. Biz Mahmud Abbas'la birçok kez bir araya geldik. Kendisine İstiklal Mücadelemizi anlattım, o da bana Ebu Mazen adını verdi. Onunla ilgili bilgi verdi. Dediğim şuydu: 'Birleşmezseniz, dünyada etkin olamazsınız. Hamas bir şey söylüyor, siz başka bir şey yapıyorsunuz.' O ise 'Onlar bizimle anlaşmıyorlar' dedi. Ben de 'Siz bizi çok yordunuz' dedim. 'Siz bombalara maruz kalıyorsunuz, biz de yardım etmek zorunda kalıyoruz, ama ölenler geri gelmiyor. Yaptıklarınızın sonuçları olmalı, ne elde ediyorsunuz?' dedim. Bu durumda ne olur ki, kan ve gözyaşı dışında.*

231844396-bulent-arinc-kocaeli-kitap-fuari-iha-1

İki Devletli Bir Çözüme Gitmek Lazım

Gazze'ye ve Filistin'e yoğun yardımlarda bulunduklarını belirten Arınç, "Teknik anlamda da büyük yardımlar yapıyoruz. İlaçlar, gıda yardımları, gemiler dolusu malzeme gönderiyoruz. Ancak iş sadece bununla sınırlı değil. Bir zamanlar Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen iki devletli bir çözüme gitmek gerekiyor. Oslo'da böyle bir karar alınmıştı. İsrail, bu kararı tanımıyor, ancak biz bir adım atmıştık. Filistin, kendi sınırları içinde bağımsız bir devlet olmalı. İsrail de kendi sınırları içinde bağımsız bir devlet olmalı. Dünya da bu iki devleti tanımalı ve bu sorun kendi sınırları içinde sona ermeli. Tabii ki ihtilaflı bölgeler var, Golan Tepeleri, Batı Şeria gibi. Ancak bunlar sulh yoluyla çözülebilir. Birleşmiş Milletler, bu çatışmalardan sıkıldı ve bir program dahilinde Türkiye'nin önderliğinde çözümler üretilebilir. Ancak Gazze'yi bu konuda ikna edemiyoruz. İsmail Hani veya başkası, onları Müslüman olarak seviyoruz, Filistinli olarak seviyoruz, ancak hala İsrail'i tanımamakta ısrar ediyorlar. Diplomaside bir deyiş vardır; sıkı yumrukla el sıkışılmaz, yumruğunuzu açmalısınız ki karşı taraf elini uzatsın." dedi.*

Netanyahu Tekrar Güçlendi

Savaşın bir an önce sona ermesi gerektiğini vurgulayan Arınç, "Her seferinde söylüyorum, burada bir yanlışlık var. Senin ne gücün var, senin gıdanı bile dışarıdan gönderiyoruz, teknik ihtiyaçlarını dışarıdan karşılıyoruz. Sen iki tane uydurma füze atıyorsun, İsrail'de sadece sinek vızıltısı gibi geliyor. Ancak onlar diyor ki, 'Hamas bize saldırdı, biz de karşılık verdik.' Sana zarar veriyorlar ve sen onlara haklılık kazandırıyorsun. 'Bana füze attılar, stratejik tesislerimi bombaladılar' diyorlar. 'Onlar 10 kişiyi öldürdü, ben de onların üzerine yıkacağım' diyorlar. İşte böyle bir durum söz konusu. Neden böyle yapıyorsunuz, bu durumda çıkarımız ne? Dinlemiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız dün kongrede çok güzel bir konuşma yaptı. Her iki tarafı da sakin olmaya, dilini tutmaya davet etti. Bu diplomatik bir çözüm değil, en azından bombalamalar durmalı. Özel görüşmelerimizde, artık bu şekilde devam etmeyin demeye başladık. Eskiden Katar ve Kuveyt gibi ülkeler de bize destek verirdi, Türkiye'nin yanındaydılar. Ancak onlar artık geri çekildiler, sadece biz kaldık. Bu da bizi zor bir durumda bırakıyor. Elbette bu ülkede yaşayan insanların haklarını koruruz, ancak bunun barış içinde olması gerekiyor. Bizim gücümüz ne ki? Siz kiminle mücadele ediyorsunuz, bu sorunun yanıtı yok. Olayların neden çıktığına dair uzun uzun konuşmayacağım, ancak Gazze'den karşı tarafa füze atarak veya onları esir alarak başladılar ve bu, karşı tarafı kızdırdı. Binyamin Netanyahu, bitme noktasındaydı ama tekrar güçlendi, çünkü İsrail'e karşı birleşti ve 'Bunları yok edinceye kadar savaş ilan ediyorum' dedi. Hükümet güven oyu aldı, ama bu gerginliğe ne gerek var?" şeklinde konuştu.*

Kaynak: Haber Merkezi