Fevzi Efe Sekitmez / Türkiye’nin dört bir yanından gençler, ekonominin yarattığı zorlukların yanında umutsuzlukla da boğuşmakta. Gençlerin son dönemlerde sokaklara dökülmesi ve umut ettikleri gelecek için mücadele etmelerinin yanı sıra ülkeden ayrılan ve umudu başka topraklarda arayanların sayısı da azımsanmayacak seviyelerde. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2023 yılında yayınladığı göç istatistiklerine göre ülkeden giden sayısında yüzde 53’lük bir artış gözlemlendi. Bunların büyük çoğunluğunu ise 25 ve 29 yaş arasındaki gençler oluşturdu. İzmir Buca’dan yola çıkan ve ABD’ye yasa dışı yollarla giden milyonlarca gençten birisi olan C.K’nın hikayesini ise ilk defa 9 Eylül Gazetesi kaydetti.
‘ÜLKEMİ VE AİLEMİ TERKETMEK ZORUNDA KALDIM’
Ekonomik koşulların yarattığı umutsuzluktan kaçtığını söyleyen C.K, “Şu an nasıl bir hayat yaşıyorum; bunun tarifi zor çünkü şu anlık pek geliri olmayan bir iş yapıyorum. İnşallah bir gün tam anlamıyla kendimi toparlayarak maddi gelirimi düzene sokacağım. Hayatımdan şu anlık memnunum, umarım devamı gelecek ve güzel bir hayata sahip olacağım. Maddi olarak umutsuzdum bu yüzünden ülkemden ve ailemden ayrı kalmak durumunda kaldım” dedi.
‘MEKSİKA’DA BENİ KAÇIRMAYA ÇALIŞTILAR’
Güney Amerika’daki kara yolculuğu sürecinde kaçırılma tehlikesi yaşadığını söyleyen C.K, “Verdiğim karar daha çok ekonomikti. Türkiye’de her yaştan gencin gelecek kaygısı ile birlikte maddi zorlukları olmuştur. Ben de bu durumdan dolayı yolculuğa karar verip biraz kendimi maddi açıdan toparladıktan sonra yolculuğa ilk adımımı attım. Tek başıma çıktığım bu yolda korkunç olaylar başıma geldi. En korkuncu Güney Amerika’daki kara yolculuğum sırasında oldu. Meksika’da bir otelde mafya olduğunu tahmin ettiğim bir grup yanımızdaki insanları kaçırdılar. Sesi soluğu çıkmadan ertesi gün bulunamayan insanlara şahit oldum. Benim de kaçırılma tehlikem vardı. Zorlu bir aşamanın beni beklediğinin bilincinde bile olsam dünyanın öteki ucunda bu tarz olaylar yaşamak insana yalnız ve çaresiz hissettirdi. Yine de çıktığım bu yolu tamamlamak ve bitirmek için yılmadan ilerlemeye çalıştım” ifadelerini kullandı.
ALTI GÜN CEZAEVİ VE SINIR POLİSİNE RÜŞVET!
Meksika – ABD sınırında, polise iki kere yakalandığını ve sonunda rüşvet vererek geçtiğini söyleyen C.K. yolculuğunu şu şekilde aktardı;
“İlk olarak Türkiye’den Dubai’ye aktarmalı uçuş gerçekleştirdim. Dubai’den sonra hava yoluyla vardığım ilk durak Brezilya oldu. Ardından Salvador, Guatemala, Meksika ve son olarak Amerika’ya geçiş yaptım. Meksika en zorlu aşama oldu. Genellikle bütün dünyadan göçmenler Meksika’dan kara yoluyla Amerika’ya giriş yaptığı için buradaki denetimler çok sıkı tutulmuştu. Göçmen polisleri bizi kapıda bekliyordu. Meksika’dan Amerika’ya geçiş esnasında iki kere polislere yakalandım. Üç gün boyunca cezaevinde yattım. İkinci yakalanmam Tijuana kentinde oldu. Üç gün de orada yatmak zorunda kaldım. Polisler sınır kapısında genelde rüşvet ile çalışıyorlar. Geçiş için hepsine para yedirmek durumdaydık. İnsan böyle bir durumdayken çevresinde beraber yola çıktığı veya yolda karşılaştığı insanlara sempati duymak, aynı yolun yolcusu olduğunu düşünmek ister. Fakat kimse birbirine güvenmiyor herkes yanı başındakini düşmanı olarak görüyordu. Türkiye’den çok farklı bir kültür ve endişe topluluğuna adım attığımı o an anladım. Kamp sürecim yolculuktan daha sancılı geçti. Kaldığımız yerde sapık, hırsız, katil… herkes vardı. Oraya gelen herkes mülteci olduğu için ülkesinden neden kaçtığını pek bilemiyorsun. Benim gibi umudu arayan insanlar da vardı, suç işlediği için ülkesinden kaçanlar da. Ailesinden, ekonomik sebeplerden veya hapishaneden kaçan insanlar vardı. Ancak en nihayetinde herkes kendi devletinden kaçıyordu. Buna bazıları umuda yolculuk diyor ama ben insanca yaşamak ve yoksulluktan son çıkış olarak düşünüyorum.”