Gönül Dağı'ndan Ah Yalan Dünya'ya, Zülüf Dökülmüş Yüze'den Mühür Gözlüm'e kadar sayısız eseriyle gönüllerde taht kuran büyük usta Neşet Ertaş, aramızdan ayrılışının 13. yılında tüm yurtta özlemle anılırken, onun en yakın tanıklarından, kanından canından olan kardeşi Ali Ertaş, İzmir'de o günlerin hatıralarıyla yaşıyor. 66 yaşındaki Ali Ertaş, Anadolu Ajansı muhabirine içini dökerken, "Ben Kırşehirli Muharrem Ertaş'ın oğlu, ünlü sanatçı Neşet Ertaş'ın öz kardeşi... Onunla yetiştim, büyüdüm," diyerek başladığı sözlerini, gözleri dolarak sürdürüyor. Ağabeyiyle birlikte köy düğünlerinden büyük konserlere kadar sayısız ana tanıklık eden Ali Ertaş için o günler, hayatının en mutlu ve huzurlu zamanları.

Girgin'den '13 yıl hapis cezası' iddialarına yalanlama
Girgin'den '13 yıl hapis cezası' iddialarına yalanlama
İçeriği Görüntüle

A A 20250924 39211130 39211127 N E S E T E R T A S I N K A R D E S I A G A B E Y I Y L E G E C I R D I G I G U N L E R I O Z L U Y O R

Ağabeyinin sahneye çıkmadan önceki hazırlıklarını dün gibi hatırlayan Ertaş, o anları şu sözlerle anlatıyor: "Sazını hazırlardım. Tellerini kontrol eder, ne gerekiyorsa yapardım. Genellikle şehir içindeki konserlerine hep beraber giderdik. Ben yanında çalmazdım, o yanında iyi darbuka çalan birini getirirdi. Ama ben hep yanındaydım, gölgesi gibiydim. Konser bitince özel yerlere, sevenlerinin sofralarına davet ederlerdi. Kimseyi kırmazdı, giderdik. Evde birlikte zaman geçirirdik, o anlar paha biçilmezdi." Ağabeyinin sadece büyük bir sanatçı değil, aynı zamanda inanılmaz derecede cömert bir insan olduğunu vurgulayan Ali Ertaş, kapısına gelen hiç kimseyi geri çevirmediğini, elinden geldiğince herkese maddi ve manevi yardımcı olmaya çalıştığını belirtiyor.

A A 20250924 39211130 39211128 N E S E T E R T A S I N K A R D E S I A G A B E Y I Y L E G E C I R D I G I G U N L E R I O Z L U Y O R

Bahçe işlerinden sahne arkasına silinmeyen hatıralar

Zaman akıp gitse de, Ali Ertaş'ın zihnindeki hatıralar capcanlı. Ağabeyiyle birlikte geçirdiği en sıradan anlar bile, şimdi onun için en kıymetli hazineler. "Ağabeyimle yaşadığım, geçirdiğim o günleri çok özlüyorum. Mesela bahçenin işlerini beraber yapardık. Ben bir işe yeltensem, hemen 'Sen otur.' derdi. Kıyamazdı bana. Ben de ona kıyamazdım," diyen Ertaş'ın sesi titriyor. Özleminin hiç dinmediğini söyleyen vefalı kardeş, "Onunla geçirdiğim zamanları hiçbir zaman unutmadım. Unutamadım ki... Unutulacak gibi değil. Şimdi eve gittiğim zaman, kendi kendime 'Şurada şunu yapmıştık,' 'Burada bunu yapmıştık,' diyorum. Ama bu özlemimi gidermiyor. Birlikte yaptıklarımızı unutamıyorum. Mümkün değil," diyerek duygularını ifade ediyor.

A A 20250924 39211130 39211126 N E S E T E R T A S I N K A R D E S I A G A B E Y I Y L E G E C I R D I G I G U N L E R I O Z L U Y O R

Babası Muharrem Ertaş ve ağabeyi Neşet Ertaş sayesinde kendisinin de küçük yaşlarda bağlama çalmayı öğrendiğini anlatan Ali Ertaş, "İleride sana lazım olur, çal derlerdi. Bir süre çaldım da. Ama uzun zamandır elime alamıyorum," diyerek, ağabeyinin yokluğunda sazının da sustuğunu ima ediyor. Bu suskunluk, aslında büyük bir ozanın ardından kalan boşluğun ve duyulan derin özlemin en dokunaklı ifadesi.

A A 20250924 39211130 39211123 N E S E T E R T A S I N K A R D E S I A G A B E Y I Y L E G E C I R D I G I G U N L E R I O Z L U Y O R

'Müzikleri gibi kendisi de hiç unutulmuyor'

Neşet Ertaş'ın bedeni aramızdan ayrılsa da, eserlerinin ve isminin halkın gönlünde ölümsüzleştiğini belirten Ali Ertaş, ağabeyinin eserlerinin hala ilk günkü gibi dinlendiğini ve sevildiğini gururla anlatıyor. "Onun türkülerinin hepsi aynı şekilde dinlenir, hiçbiri unutulmaz. Unutulacak parçalar değil zaten. Kendisi nasıl unutulmuyorsa, ağabeyim nasıl kimseden gönlünü ayırmadıysa, parçalarının hiçbiri de birbirinden ayrılacak gibi değil," diyor. Bu sevginin en somut kanıtını ise ağabeyinin Kırşehir'deki mezarında gördüğünü söylüyor.

A A 20250924 39211130 39211125 N E S E T E R T A S I N K A R D E S I A G A B E Y I Y L E G E C I R D I G I G U N L E R I O Z L U Y O R"Müzikleri hiç unutulmuyor. Kendi hiçbir zaman unutulmuyor. Herkes dua ediyor. Halk onu hiç boş bırakmıyor. Mezarına sadece Kırşehir'den değil, Türkiye'nin dört bir yanından, hatta yurt dışından geliyorlar. İşte öyle seviliyor, öyle sayılıyor," diyen Ali Ertaş, bu vefanın kendisini hem duygulandırdığını hem de gururlandırdığını ifade ediyor. Ağabeyini sevenlerin, yolda gördüklerinde kendisine de büyük bir saygı ve sevgi gösterdiğini, "Neşet Baba'nın emanetisin" dediklerini anlatan Ertaş, "Kardeşimle her zaman gurur duydum, duymaya da devam edeceğim," diyerek sözlerini noktalıyor. Bozkırın Tezenesi'nin en yakınındaki isim olan Ali Ertaş'ın anlattıkları, büyük ustanın sadece sahnedeki dev duruşunu değil, aynı zamanda o duruşun ardındaki engin gönüllü, merhametli ve vefalı insanı bir kez daha hatırlatıyor. Onun bıraktığı miras, sadece notalardan ve sözlerden ibaret değil; aynı zamanda koskoca bir insanlık dersi.

Kaynak: HABER MERKEZİ