Bornova'nın yeni Belediye Başkanı Ömer Eşki  Bornova vizyonunu anlatmak için basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bornova'nın gelecek 20 yılına talip olduğunu belirten Başkan Ömer Eşki, "Belediye başkanlarının en çok korkutuğu bir genel merkezdir bir de yerel basındır. Biz bu korkumuzu gidermek için karşınızda şeffaf akılla bir 5 yıl sergilemek istiyoruz. Ben aday adaylığımda bir çok gazeteye konuk oldum. Her katıldığım programda, 'Bornova'nın geçmiş 20 yılına hakimim, gelecek 20 yılına talibim' demiştim. Alt yapısı olan, içi dolu olan bir iddiaydı. Ben Sırrı Aydoğan döneminde gençlik kolları başkanıydım. Mustafa İduğ döneminde sendika başkanlığı göevini yürttüm. Başkanların yaptığı önemli hizmetleri ve tolumun ihtiyaç duyduğu ama bugün artık kaldırılan işleri biliyorum. Belediyelerin en büyük problemi kurumsallaşmaktır. 2 dönem üst üst belediye başkanlığı yapan kimse yok. Bu da bir hizmetin diğer döneme aktrarılamamasını sağlıyor. Bizim iddiamız buydu. Gelecek 20 yıla talip olmak demek de buydu. Önceki dönemde yapılanı bozmak yerne üzerine artı koymak gerekiyor" ifadelerine yer verdi. 

Beyin jimnastiği: Bahçedeki gizli kediyi 7 saniyede bulmak için dahi olmak gerekiyor Beyin jimnastiği: Bahçedeki gizli kediyi 7 saniyede bulmak için dahi olmak gerekiyor

İYİ KADROYLA YOLA ÇIKMAZSANIZ YOLDA KALIRSINIZ

Lansman toplantısı yarım kaldığını hatırlatan Eşki, " Orada anlatmak istediğim şuydu; belediyenin temel hizmetleri vardır. Biz lansmanlarda sıralama yapılırken 1-2-3 diye başlar biz 0 ile başladık. Ben yol yapacağım diye başlanamazdı. Bunlar proje değildi. Biz Bornova'nın ihtiyacı olduğunu biliyorduk. Ben aday adaylığım döneminde Bornova' nın ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda  bir anket yaptırdım. Orada yol ve temizlikle ilgili şikayetler vardı. İlk başta yol ve temizlikle ilgili bir yola çıktık. Bunu sadece başkanın istemesi yetmez. İyi bir kadroyla yola çıkmazsanız yarıda kalırsınız. Ben siyasi geçmişimden kaynaklı hem de 2 yıldır sendikacılıktan dolayı veri bankasına sahiptim. Kendimce çok iyi bir kadro kurduğumu düşünüyorum. Çok nitelikli müdürler göreve getirdik. Belediyeyi müdürler yönetir, imza atma yetkisi kimdeyse sorumluluğu ona vermeliyiz. Davul birinde tokmak birinde sistemi ilerleyemeyeceği çok kesindi. 2-3 yıl sonra suyun akışı farklı bir yere döner ve sistem işlemez. Biz yola iyi bir kadro kurup çıkmak istedik. Benim temel amacım Bornova’daki vatandaşların aldıkları hizmetten memnun olması bunun da tek yolu belediyeyi çalıştırmak. Yani belediyeden maaş alan herkes halka hizmet etmeli. Temel hizmetlerde gerekli güveni verir ve herkese adaletli olursanız size karşı art niyet beslemezler. Ne söz verdiysek onu yerine getirecek çalışma disiplini içindeyiz. ‘Çok hızlı başladınız beklentiyi arttırır, aynı şekilde devam edebilecek misiniz?’ diyorlar verdiğim tek cevap daha da hızlanacağım" diye konuştu. 

EKSİ 20 MİLYON LİRA! 

Belediyenin mali durumunu açıklayan Ömer Eşki, “20 yıldır borcu olmayan bir belediye. İduğ’dan önce de öyleydi. Kasada 200 milyon var diye reklamla bırakıldı. Ben kasada para tutmayacağım. Elime veriler geldiğinde yurt inşaatı var. Hak edişler yapılınca geriye 8 milyon gibi bir rakam kalıyor. Borbel’in ödenmesi gereken damga vergisi, müdürlüklerin borçları toplandığınızda eksi 20 milyon gibi bir rakam ortaya çıkıyor. Bu algının bize zararı oldu. Bu bir espri konusu bize borç versen dedikleri anlar oldu ama tablo böyle değil. Keşke 200 milyon ile devralsaydık. Borbel’in ve birkaç müdürlüğün borçlarını koyduğumuzda eksi 20 milyon gibi bir durum var. Bu bize yine İzmir’deki en güçlü belediye konumunda tutuyor. Biz de gelir getirici birçok etmen gerçekleştirmeye çalışacağız. Seçimsiz bir döneme doğru gidiyoruz. Gelir getirici etmenleri yakalayacağız” diye konuştu.

79 ARKADAŞ GİRİŞ YAPTI!

İşçi krizlerine ilişkin açıklamalarda bulunan Eşki, "Ben mazbatayı aldığımda ilk gün arkadaşlarımıza hitap ettim. İşe giren arkadaşlarımızda biraz gergninlik vardı. O konuşmada üslubum sertti. Bunun sebebi de yüksek perdeden yanlış yapılanı anlatmaktı. Adaylığımın açıklandığı 20 Şubat'tan itibaren Mustafa İduğ'un Ceo'su, Bornova Beldiyesi'ni yöneten Zafer Kurtbay'ı aradım ve bu yapılanın belediyeye zarar vereceğini söyledim. İşe alımların yanlış olduğunu bir toplantıda dile getirdim. İduğ'un adaylığı açıklandığında, Olgun Başkan alamadığı 11 kişiyi işe almıştı. Ben de İduğ'un yanına giderek, 'bu arkadaşlarımızı çıkartmayalım' demiştim.  İduğ, Olgun başkanla ilgili ağır cümleleler kurmuştuı. Kendisi bunun 8 katı kadar insanı işe aldı. Benim adaylığımdan itibaren 79 arkadaş giriş yaptı.  Ben kimseyi işten atmadım ve bununla da anılmak istemedim. Bornova Belediyesi'nin parklarda veterinerlikte, temizlikte adama ihtiyacı var. Geriye kalan arkadaşları da temizlik ve park bahçelerde değerlendirmek istedik. Belediyeye adresim belli olsun diye girilecek yer dğeil. Burası bir hizmet yeri. Belediyenin nerede ihtiyacı varsa orada çalışırlar. Yaptığımız değişikliklere tepkiler gelmiş olabilir. Kimse işten çıkarmadık ama çalışma yerini beğenmiyorsa demek ki işe ihtiyacı yok" dedi. 

İDUĞ'A SERT GÖNDERME

Önceki dönem belediye başkanı Mustafa İduğ'a asfalt şantiyesi üzerinden yüklenen Eşki, "Asfaltı düzelmekle reklamını yapmak arasında fark var. Asfalt şantiyesinin ardından gelen şikayetler iki katına çıktı çünkü beklenti yükseldi. Sokağa çıktığınızda durum böyle olmuyor. Dünyanın en büyük asfaltını atabilirsiniz ama altında yağmur suyu kanalı yoksa anlamı olmuyor. Biz İZSU’nun kanalları ile ilgilenen daire başkanı ile toplantı yaptık. Biz şantiyemizi verimli olarak kullanmak istiyoruz ama Büyükşehir’in desteği olmadan yapamayız. Hepimizin ayakları birbirine bağlı, adımlarımızı organize olarak atmazsak düşeriz. İki tane asfalt robotu alacağız. Sokağın yama işlerini halledebilecek makineler bunlar. İki tane alacağımız robotu birini birinci bölge diğerini ikinci bölgeye sevk edeceğiz. Fark ne olacak?’ demiştiniz. Bornova’da bir iletişim merkezi var 46 kişi telefonlar bakıyor ama sokaktaki insan sayısı 10. Biz, eksikleri yerinde görüp onlara hızlıca müdahale edeceğiz. Bu işi yaparken de insanlara doğrusunu göstereceğiz, Büyükşehir ile işleri uyumlu bir şekilde yapacağız. Bizim daha çok onların kapısına gidip gelip sorunlarımızı çözmemiz gerekiyor. Bornova’nın merkezinde süpürgeyi gece yapıp sabah vatandaşlara teslim edeceğiz, Küçükpark’ta da akışın durduğu gece saatlerinde çalışacağız. Siz temiz bırakırsanız vatandaş da temiz tutar, bu algıyı vatandaşa yerleştireceğiz. Eskiden birkaç arkadaş bir araya gelip bir günde eve yerleşebiliyordu. Bu anda çok zor. Gençlik merkezini tekrardan kuruyoruz ve o iletişim üzerinden öğrencilerin barınma problemlerini çözmek için elimizden geleni yapacağız. Ülkenin ekonomik durumu hem ev sahiplerini hem ev ihtiyacı olanları hem de belediyeleri zor durumda bırakacak. Bu yüzden bizi zor günler bekliyor. Taş ocakları bizim yetkimiz dışında bir şey. Matbaa gelmesin hattatlar işsiz kalmasın demekle çimento satıp ihracatımızı geliştirelim demek aynı şey. Türkiye’nin çimento fabrikalarına gerek yok. Bizim ihtiyacımız temiz su, doğru tarımsal üretim…. Bir beton tarikatı tarafından yönetiliyoruz. Mücadele edeceğiz ama bizim yetkimiz de sınırlı" dedi. 

BİR MİLYONDAN FAZLA PARA VERMELERİ GEREKİYOR

Kentsel dönüşüme ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Eşki, "Vatandaş park istiyor. Kadınlar için kurs merkezi istiyor. Ancak bunlar için alana ihtiyacımız var. Bu alanı bulmak için kentsel dönüşüme ihtiyacımız var. Bazı yerlerin kadim haline gelmiş kentsel dönüşüm ihtiyacı var. İmar afları işi daha da zorlaştırdı. Depremden sonra binalar ağır ve orta hasarlı oldu. İnsanların kendi dairelerinde oturma hakları için 1 milyondan fazla para vermeleri gerekiyor. Bunun çözümü için yüzde 20 imar artışı verilmişti. Biz yapı stokunun doğru şekilde analiz edilmesi için bir birim kuracağız. Bazı bölgelerde yerinde dönüşüm bazı yerlerde ada bazında dönüşüm gerekiyor. Bütün vatandaşları mutlu edemeyeceğiz. Bazı vatandaşlar belediyeye yükü nasıl yıkarızın peşinde. Bu uzmanların bile içinden çıkamadığı bir sorun. Burada adım adım kentsel dönüşüm yapmamız gerekiyor. Vatandaşı kırmadan yapmamız lazım ancak işin dayandığı nokta inşaat malzemelerinin maliyetlerinin yüksekliği. 6 Şubat depremlerinşişn bana verdiği bir korku var. Ben insan hayatını tehlikeye sokabilecek hibçir şeye imza atmayacağım. O yaşadıımız cehennnem şunu gösterdi hiçbir maddi kazanç o tabloya değmeyecektir. İnşaat maliyetleri düşmeden bunu çözme şansımız olmayacak" dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ