Büyükelçi Acarsoy, İsviçre'nin, Urartu Dönemi ve öncesine ait 37 parça tarihi eseri Türkiye'ye iade etmesi ve bunun iki ülke ilişkilerine yansımasına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ile İsviçre arasında Arkeolojik Kültür Varlıklarının Yasa Dışı İthali ve Transit Geçişinin Önlenmesi ile İadesine İlişkin Anlaşma'nın 15 Kasım 2022'de imzalandığını belirten Acarsoy, "Anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle ülkemizden yasa dışı olarak çıkarılan bu arkeolojik eserlerin İsviçre'ye girmesi de yasa dışı hale geldi. Anlaşma, İsviçre makamlarına bu eserlere el koyma yetkisi de veriyor. İsviçre makamlarınca tespit edilen kültür varlıklarımız, ülkemizin uzmanlarınca incelenebilmesi ve ülkemiz kökenli olanların iadesinin sağlanması da anlaşmayla mümkün hale geldi." dedi.

Acarsoy, anlaşmanın ilk sonucunu gördüklerini, Kültür ve Turizm Bakanlığı uzmanlarının incelemesi sonucu İsviçre'de tespit edilen eserlerin Türkiye'ye geri verildiğine dikkati çekerek, bunların kaçak kazılarla elde edildiğini ve yasa dışı yollarla İsviçre'ye getirildiğinin kesinlik kazandığını söyledi.

"Urartu Dönemi'ne ait bronz kaplar, at koşum takımı parçaları, Kusura tipi idol, Roma Dönemi'ne ait bir geyik figürü ve gümüş vazo parçasından oluşan kültür varlıklarının ülkemize iadesine karar verildi ve bunları teslim aldık." diyen Acarsoy, eserlerin Türk Hava Yolları aracılığıyla Türkiye'ye ulaştırılacağını belirtti.

Hayvanlarını otlatırken ayının saldırısına uğradı! Hayvanlarını otlatırken ayının saldırısına uğradı!

Acarsoy, tarihi eserlerin iadesine ilişkin şunları dile getirdi:

"Bu, bir başlangıç, İsviçre tarafı da bunu bize iletti. Önümüzdeki dönemde de bu alandaki işbirliğimizin artarak süreceğine inanıyorum. İsviçre tarafı tarihi eserler konusunda büyük pazar. Kendileri de bu konuda temiz bir pazar olarak kalmak istediklerini ve bu konuda çok hassas olduklarını belirtti. İsviçre makamları, Türkiye'ye ait olduğu tespit edilen kültürel varlıkları derhal göndereceklerini ilettiler. Ülkemiz kaynaklı yasa dışı eserlerin buraya girmesi veya burada kalması söz konusu değil. Bunları bize iade edeceklerini anlıyoruz."

Türkiye'de İsviçre'ye ait tarihi eser bulunmadığına işaret eden Acarsoy, "Tarihi eserlerin iadesi, iki ülke ilişkileri açısından pozitif bir atmosfer oluşturuyor. Bu durum, iyi bir işbirliğini ortaya koyduğumuz bir alan olurken iki tarafın da kültürel varlıklara ne kadar değer verdiğini de ortaya koyuyor. Kültürel alandaki işbirliğinin diğer alanlara yayılmasını da arzu ediyoruz." diye konuştu.

"Türkiye ile kültürel alandaki işbirliğimiz mükemmel seviyede"

İsviçre Federal Kültür Ofisi Kültür Varlıklarının Uluslararası Transferinden Sorumlu İhtisas Kuruluşu Başkanı Fabienne Baraga da Türkiye'ye iade edilen ve dışarıdan getirilen tarihi eserlerin İsviçre'ye ne zaman ulaştığını bilmediklerini belirtti.

İsviçre'de bulunan başka ülkelere ait kültürel varlıkların yasal soruşturma sürecinin ardından Federal Kültür Bakanlığına teslim edildiğini anlatan Baraga, bu aşamadan sonra iade etme yetkisine sahip bulunduklarını bildirdi.

Baraga, "Türkiye ile kültürel alandaki işbirliğimiz mükemmel seviyede. Genel anlamda da iyi işbirliğimizin olduğunu düşünüyorum. Belirli alanlardaki işbirlikleri, genel ilişki üzerinde de olumlu etki sağlıyor." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA