Türkiye ekonomisinin ve vatandaşın bütçesinin en hassas göstergesi olan akaryakıt fiyatları, yeni bir vergi artışıyla sarsılmaya hazırlanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 3 Temmuz Perşembe sabahı açıkladığı Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) verileri, yasal bir zorunluluk olan otomatik Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artışını da beraberinde getirdi. Yılın ilk altı ayını kapsayan dönemdeki üretici enflasyonuna endeksli olan bu mekanizma, hükümetin yeni bir karar almasına gerek kalmaksızın, fiyatların artmasını zorunlu kılıyor.
2025'in Ocak-Haziran dönemini kapsayan altı aylık Yİ-ÜFE artışının yüzde 15 civarında gerçekleşmesiyle, benzin, motorin ve LPG'nin litre fiyatı üzerinden alınan maktu ÖTV tutarlarının da bu oranda artırılması kaçınılmaz hale geldi. Bu durum, uluslararası petrol fiyatları veya döviz kurundan bağımsız, tamamen iç dinamiklere ve vergi politikalarına dayalı bir zam olarak sürücülerin karşısına çıkacak. Milyonlarca memur ve emeklinin maaş zammı sevincinin yaşandığı bir dönemde gelen bu haber, maaşlara yapılan artışın önemli bir kısmının daha cebe girmeden eriyeceği endişesini de beraberinde getirdi.
Pompada yeni dönem: benzin, motorin ve lpg'ye ne kadar zam gelecek?
Otomatik ÖTV zammının yürürlüğe girmesiyle birlikte, pompa fiyatlarında gözle görülür bir artış yaşanacak. Sektör kaynakları ve vergi uzmanlarının yaptığı hesaplamalara göre, beklenen zam miktarları ve bunun pompa fiyatlarına yansıması şu şekilde olacak:
-
Benzin: Litre başına alınan mevcut ÖTV tutarına gelecek artışla birlikte, KDV etkisi de dahil edildiğinde, benzinin litre fiyatında yaklaşık 2,10 TL'lik bir yükseliş bekleniyor. Bu artışla birlikte, İstanbul'da 49 TL sınırında olan benzinin fiyatının 51 TL'yi aşması öngörülüyor.
-
Motorin (Dizel): Lojistik sektörünün ve çiftçinin en önemli maliyet kalemi olan motorindeki ÖTV artışının pompa fiyatlarına yansıması ise yaklaşık 1,97 TL olacak. Bu artış, taşımacılık maliyetlerini doğrudan etkileyerek, raflardaki tüm ürünlerin fiyatlarına zincirleme bir etki yapacak.
-
LPG (Otogaz): Özellikle bireysel araç kullanıcıları tarafından yoğun olarak tercih edilen LPG'de ise ÖTV artışına bağlı olarak litre başına yaklaşık 1,61 TL'lik bir zam bekleniyor.
Bu zamların, 3 Temmuz'u 4 Temmuz'a bağlayan gece yarısından itibaren pompa fiyatlarına yansıtılması bekleniyor. Bu nedenle, milyonlarca sürücünün, zamlı tarifeye geçilmeden önce depolarını doldurmak için akaryakıt istasyonlarına akın etmesi öngörülüyor.
Vergi artışının arkasındaki neden: bütçe disiplini mi, enflasyonist baskı mı?
Peki, ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadeleyi önceliklendirdiği bir dönemde, bu otomatik zam mekanizması neden devam ediyor? Bu sorunun cevabı, hükümetin "bütçe disiplini" politikasında yatıyor. Akaryakıttan alınan ÖTV, devlet bütçesinin en önemli ve en kolay toplanan gelir kalemlerinden birini oluşturuyor. Artan kamu harcamaları ve bütçe açığıyla mücadele eden ekonomi yönetimi için, ÖTV gelirleri hayati bir önem taşıyor.
Ancak madalyonun diğer yüzünde, bu vergi artışlarının yarattığı enflasyonist baskı bulunuyor. Akaryakıt fiyatlarındaki her artış, maliyet enflasyonunu tetikleyerek, genel fiyat seviyelerinin yükselmesine neden oluyor. Bu durum, Merkez Bankası'nın faiz artırımlarıyla talebi kısarak enflasyonu düşürme çabalarını, arz yönlü maliyet artışlarıyla baltalama riski taşıyor. Bu, ekonomi yönetiminin karşı karşıya olduğu "enflasyonla mücadele" ile "bütçe dengesini sağlama" arasındaki zorlu denklemi bir kez daha gözler önüne seriyor.
İğneden ipliğe zam kapıda: akaryakıt zammının zincirleme etkisi
Akaryakıta gelen bir zam, asla sadece pompa fiyatlarında kalmaz. Yarattığı "domino etkisi" ile ekonominin tüm kılcal damarlarına sızarak, iğneden ipliğe her ürünün fiyat etiketini yeniden yazar. Bu zincirleme etki, şu şekilde işler:
-
Nakliye ve Lojistik Maliyetleri: Türkiye'deki mal taşımacılığının büyük bir kısmı karayoluyla ve motorinle yapılıyor. Motorine gelen zam, bir ürünün tarladan markete, fabrikadan depoya taşınma maliyetini doğrudan artırır.
-
Gıda Enflasyonu: Çiftçinin traktöründe kullandığı mazottan, serasını ısıttığı enerjiye kadar her şey akaryakıta bağlıdır. Artan tarımsal girdi maliyetleri, kaçınılmaz olarak sebze, meyve ve diğer temel gıda ürünlerinin fiyatlarına yansır.
-
Sanayi Üretimi: Fabrikaların üretim süreçlerinde kullandığı enerji ve hammadde taşımacılığı maliyetleri artar. Bu da, sanayi ürünlerinin fabrika çıkış fiyatını yükseltir.
-
Hizmet Sektörü: Toplu taşıma biletlerinden, taksi ücretlerine; kargo hizmetlerinden, restoranların tedarik maliyetlerine kadar hizmet sektörünün her alanında, artan akaryakıt maliyetleri yeni zamları beraberinde getirir.
Kısacası, bu gece pompaya yansıyacak olan ÖTV zammı, önümüzdeki haftalardan itibaren vatandaşın karşısına market rafında, manav tezgahında ve faturalarda yeni fiyat artışları olarak çıkacak.
Sürücüler kara kara düşünüyor: güncel akaryakıt fiyatları ve yeni tablo
Zam haberinin duyulmasıyla birlikte, sürücüler depolarını doldurmak için son saatleri değerlendirirken, büyük şehirlerdeki güncel fiyatlar ve zam sonrası oluşacak yeni tablo da merak konusu oldu. İşte 3 Temmuz 2025 itibarıyla bazı büyük şehirlerdeki güncel akaryakıt fiyatları:
-
İSTANBUL (Avrupa Yakası):
-
Benzin: 48,93 TL
-
Motorin: 50,24 TL
-
LPG: 25,09 TL
-
-
İSTANBUL (Anadolu Yakası):
-
Benzin: 48,79 TL
-
Motorin: 50,13 TL
-
LPG: 24,49 TL
-
-
ANKARA:
-
Benzin: 49,61 TL
-
Motorin: 51,10 TL
-
LPG: 24,99 TL
-
-
İZMİR:
-
Benzin: 49,93 TL
-
Motorin: 51,43 TL
-
LPG: 24,94 TL
-
Beklenen zamların ardından, özellikle büyük şehirlerde benzin ve motorin fiyatlarının psikolojik sınır olan 50 TL'nin oldukça üzerine çıkarak, 51-53 TL bandına yerleşmesi bekleniyor. Bu durum, özel araç kullanım maliyetlerini ciddi şekilde artırırken, birçok vatandaşı toplu taşıma alternatiflerini daha sık düşünmeye itecek gibi görünüyor.