Barış Pehlivan, 10 Temmuz 1983 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi ve 2025 yılı itibarıyla 41 yaşında. Aslen Erzincan kökenli bir aileden gelen Pehlivan, tüm eğitim hayatını İstanbul’da geçirdi. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2004 yılında Leman Dergi Grubu’na bağlı kültür-sanat dergisi Kaçak Yayın’da muhabirlik yaparak gazeteciliğe adım attı.
Kariyerinin başında CNN Türk ekranlarında yayımlanan “Paranın Seyir Defteri”, “Şair Ceketli Çocuk: Kazım Koyuncu” ve “Nohut Oda Bakla Sofa” gibi belgesellerde asistanlık, yönetmen yardımcılığı ve editörlük yaptı. 2005-2010 yılları arasında ise “Oradaydım” belgeselini hazırlayarak Türkiye’nin yakın tarihine ışık tutan 250’den fazla olayı tanıklarıyla ekrana taşıdı. Bu projeyle birçok ödül kazandı ve belgesel alanında adını duyurdu.
Oda TV ve gazetecilikteki etkisi
Barış Pehlivan, 2007 yılında OdaTV’nin Genel Yayın Yönetmenliği görevini üstlendi ve burada yaptığı araştırmacı gazetecilikle dikkat çekti. Siyaset, istihbarat ve yargı sistemine dair cesur haberleriyle öne çıkan Pehlivan, OdaTV’deki görevini 2021’e kadar sürdürdü. Ardından Cumhuriyet Gazetesi’nde köşe yazarlığına başladı ve Halk TV ekranlarında programlar hazırlayarak televizyonculuk kariyerini de devam ettirdi.
Kitapları ve araştırma çalışmaları
Barış Pehlivan, gazetecilikteki başarısını kitaplarına da taşıdı. Barış Terkoğlu ile birlikte kaleme aldığı “Sızıntı: Wikileaks’te Ünlü Türkler”, “Mahrem: Gizli Belgelerde Türkiye’nin Sırları”, “Metastaz” ve “Metastaz 2: Cendere” gibi çok satan araştırma kitapları, Türkiye’deki güç yapıları, yargı düzeni ve devlet mekanizmalarına dair önemli analizler içeriyor. Bu eserler, yayınlandıkları dönemlerde uzun süre gündemde kaldı ve tartışma yarattı.
Barış Pehlivan neden gündemde?
Barış Pehlivan, yakın zamanda aldığı 1 yıl 3 ay hapis cezası nedeniyle yeniden gündeme geldi. Kilis Adliyesi’nde görev yapan bir savcıyla ilgili yaptığı haber nedeniyle “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçlamasıyla yargılanan Pehlivan, mahkeme tarafından cezalandırıldı. Pehlivan, söz konusu haberde savcıya yanıt hakkı tanıdığını ve tüm bilgilerin doğru olduğunu vurguladı. Kararın ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu suçu nasıl işlediğimi bilmiyorum. Bugünün yargı sisteminde bu sorumun bir anlamı olmadığını da biliyorum” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Bu karar, basın özgürlüğü ve ifade hakkı tartışmalarını yeniden gündeme taşırken, çok sayıda gazeteci, yazar ve sivil toplum kuruluşu tarafından eleştirildi. Pehlivan daha önce de 2011’de OdaTV davası kapsamında 19 ay, 2020’de ise MİT mensubunun kimliğini ifşa ettiği gerekçesiyle bir süre cezaevinde kalmıştı.