Gezi Parkı protestolarının üzerinden geçen 12 yılın ardından, olaylara ilişkin açılan davalarda yeni bir gelişme yaşandı. Ünlü menajer Ayşe Barım, eylemleri yönlendirdiği iddiasıyla İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez ifade verdi. Barım’ın, hakkında hazırlanan iddianamede “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlaması yer alıyor.
İlk sözleri: “İddiaların tamamı asılsız”
Tutuklu olarak yargılanan Barım, savunmasında hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. Mahkemede verdiği ifadede, “Benimle ilgili tüm iddialar asılsızdır. Bu iddiaları sosyal medyada kimliği belirsiz kişiler yaymıştır” diyerek kendini savundu. Barım, herhangi bir suç teşkil eden faaliyette bulunmadığını dile getirdi.
Sanat camiasının yakından tanıdığı isimlerden biri olan Ayşe Barım, 27 Ocak 2025 tarihinde gözaltına alınmış ve ardından tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Barım hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2025’in ilk aylarında tamamlanarak mahkemeye sunulmuştu.
30 yıla kadar hapis talebi
İddianamede Barım’a yöneltilen suçlamalar oldukça ağır. Savcılık, Barım’ın 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep ediyor. Özellikle Gezi sürecinde sanatçılarla kurduğu ilişkiler, medya aracılığıyla yaptığı açıklamalar ve kamuoyunu yönlendirmeye çalıştığı iddiaları bu talebin dayanak noktalarını oluşturuyor.
Savcı tutukluluğun sürmesini istedi, mahkeme kabul etti
Duruşmada savcı, Barım’ın tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Mahkeme heyeti de bu yönde ara karar vererek Barım’ın tutukluluk hâlinin sürmesine hükmetti. Davanın bir sonraki duruşması 1 Ekim 2025 tarihine ertelendi.
İletişim şirketi üzerinden suçlama: Etki ajanlığı iddiası
Barım’ın kurucusu olduğu ID İletişim şirketi de iddianamede önemli bir yer tutuyor. Savcılığa göre, bu şirketin yürüttüğü faaliyetler yalnızca basın danışmanlığı sınırında kalmadı; aynı zamanda "etki ajanlığı kastı" taşıyan eylemlere dönüştü. Bu kapsamda şirketin, Gezi sürecindeki eylemlerin planlamasında rol aldığı, sosyal medya kampanyalarıyla kitleleri harekete geçirdiği öne sürülüyor.
İddianamede dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise, Barım’ın birçok ünlü sanatçıyı organize ederek protestolara yönlendirdiği yönündeki iddialar. Savcılık, Barım’ın medya gücünü kullanarak kamuoyu algısını manipüle ettiğini ve bu yolla toplumsal hareketliliği teşvik ettiğini savunuyor.
Barım cephesinden destek bekleniyor
Ayşe Barım’ın tutuklanması sonrası sosyal medyada çok sayıda destek mesajı paylaşılmıştı. Sanat camiasının bazı isimleri, Barım’ın yalnızca mesleki görevini yaptığı yönünde görüş belirterek serbest bırakılması çağrısında bulunmuştu. Ancak yargı süreci bu desteklere rağmen ağır suçlamalar çerçevesinde ilerlemeye devam ediyor.
