Anayasa Mahkemesi (AYM), İçişleri Bakanlığı’nın, “genel güvenlik” gerekçesiyle belirli kişilere pasaport verilmesini engelleyen düzenlemeyi iptal etti. Resmi Gazete’de yayımlanan karar, yurt dışına çıkma özgürlüğünün yalnızca yargı kararıyla kısıtlanabileceğini vurguladı.
Karar, Ankara 19. İdare Mahkemesi’nin 5682 sayılı Pasaport Kanunu’nda yer alan ve 3463 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle değiştirilen düzenlemenin iptali talebiyle açtığı davanın ardından alındı. Mahkeme, düzenlemenin Anayasa’nın 2., 13. ve 23. maddelerine aykırı olduğunu belirtti.
Kararın gerekçesi ne?
AYM’nin iptal kararında, düzenlemenin genel güvenlik gerekçesiyle belirli kişilere seyahat özgürlüğü kısıtlaması getirdiği vurgulandı. Kararda, Anayasa’nın 23. maddesine atıf yapılarak şu ifadelere yer verildi:
“... Yurt dışına çıkma özgürlüğü, Anayasa’nın 23. maddesi uyarınca yalnızca suç soruşturması veya kovuşturması kapsamında sınırlanabilir. Bu sınırlama ise ancak hâkim kararıyla uygulanabilir.”
Mahkeme, düzenlemenin bu temel ilkeye aykırı olduğunu ve idareye verilen yetkinin, bireylerin temel haklarını ihlal ettiğini belirtti.
Yurt dışına çıkma özgürlüğü güvence altına alındı
AYM, iptal kararında, genel güvenlik gerekçesiyle getirilen düzenlemenin bireysel hakları ihlal ettiğini vurguladı. Mahkeme, sınırlamanın belirli kişiler veya gruplara yönelik uygulanarak, ayrımcılık yaratabileceğine dikkat çekti.
Kararda ayrıca, sınırlamaların yalnızca yargı denetimiyle uygulanması gerektiği belirtilerek, idarenin bu konuda yetki kullanmasının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı ifade edildi.
Kamuoyunda nasıl yankı buldu?
Karar, hukuk çevreleri tarafından, birey hak ve özgürlüklerini genişleten bir adım olarak değerlendirildi. Yurt dışına çıkma özgürlüğüne yönelik bu düzenlemenin kaldırılması, özellikle hak savunucuları ve hukukçular arasında olumlu karşılandı.
Etkileri neler olacak?
Pasaport hakkındaki bu iptal kararının, mevcut ve geçmiş uygulamalara etkisi geniş kapsamlı olabilir. Daha önce benzer gerekçelerle pasaport alamayan kişilerin başvurularının yeniden değerlendirileceği tahmin ediliyor. Hukukçular, kararın birey haklarına yönelik diğer düzenlemeler için de emsal teşkil edebileceğini vurguluyor.