Raporda, Türkiye’nin insan hakları, temel özgürlükler, sivil toplum ve hukukun üstünlüğü alanlarında ciddi gerileme içinde olduğu belirtilerek, “Türkiye birlikten uzaklaşmaya devam ediyor” denildi.

Olumlu hava koşulları, yüksek verim için umutlandırdı Olumlu hava koşulları, yüksek verim için umutlandırdı

Ders çıkarıp kendimize çeki düzen vermeliyiz 

Raporu değerlendiren Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, Türkiye’nin pek çok alanda artık kanıksanan eleştirilere maruz kaldığını belirtip, “Kendimize çeki düzen vermediğimiz sürece daha fazla kredi faizi ödeyeceğiz, iş ve işlem yapmamız zorlaşacak, daha az katma değer üretip daha az kâr edeceğiz ve tabii eleştiriler de devam edecek” dedi. Yetkililer “yok hükmünde” saysa da AB’nin eleştirilerinin isabetli olduğunu belirten Av. Mehmet Gün, şunları söyledi:

AV.MEHMET GÜN

Köklü ve kapsamlı bir yargı reformu şart

“Bu eleştirileri bir an önce ortadan kaldırmak ve sistemimiz iyileştirmek için en başta yapılması gereken, yargı gücünü, yasama ve yürütme güçlerinden tam bağımsız kılmak, siyasetin elini yargıdan tamamen çekmesini sağlamaktır. Derneğimiz bu konuda kapsamlı bir yargı reformu öneriyor. ‘A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu’ adı ile yayınlayıp kamuoyunun dikkatine sunduğumuz bu öneriler, yayınlandığı 2021 yılından bu yana yurtiçinde ve yurtdışında tanıtıldı, tartışıldı ve beğeni topladı. 2023’te Londra’da İngiltere Parlamentosu’nda, Brüksel’de AB bürokrasisi ve Avrupalı politikacılar nezdinde paylaştığımız reform önerilerimiz yenilikçi ve kayda değer bulundu. Ülkemizde de tüm siyasi partilere sunduğumuz reform önerilerimizin hayata geçmesi, Türkiye’nin en azından yargı alanında eleştirilemez hale gelmesini sağlayacak; yargı sistemleri konusunda Türkiye’yi örnek ve önder konuma getirecek, AB ülkelerindeki aksamaları Türkiye’nin eleştirmesini ve AB karşısında moral üstünlük kazanmasını sağlayacaktır.”

Eleştiri kaynağı alanlar

Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, Türkiye’nin eleştirilerin kaynağı olan temel sorunlarını şöyle sıraladı:

  • Ciddi eksiklikleri bulunan demokratik kurumlarımızın işleyişleri kusurlu. Cumhurbaşkanlığı sisteminin yapısal sorunları devam ediyor.
  • 14-28 Mayıs seçimlerinde medya taraflı, adaletsiz seçim ortamı görevdeki partinin avantajınaydı. Seçimde ifade özgürlüğü kısıtlandı. Devlet medyası ve özel sektör medyası, editöryal bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlamadı, seçmenlerin yeterli bilgi edinerek sağlıklı tercihte bulunma hakkı olumsuz etkilendi.
  • Anayasal yapı devletin tüm güçlerini cumhurbaşkanlığında topluyor, yürütme, yasama ve yargı güçleri arasında sağlıklı ve etkin güçler ayrılığı yok.
  • Yargı, AB standartlarına uyum sağlamaktan çok uzak. Türkiye’nin AİHM kararlarını yerine getirmeyi reddetmesi yargının uluslararası ve AB standartlarını yerine getireceği hususunda endişe kaynağı.
  • Yargı bağımsızlığını olumsuz etkileyen, yürütmenin hakimler ve savcılar üzerindeki uygunsuz etki ve baskısını giderme konusunda gelişme olmadı.
  • Hakim ve savcıların terfilerinde, önceden belirlenmiş, objektif, liyakate dayalı ve yeknesak kriterler bulunmaması endişe kaynağı.
  • İstanbul Anadolu Adliyesi Başsavcı İsmail Uçar’ın Hakimler ve Savcılar Kurulu’na gönderdiği yazıda da görülebileceği gibi Türkiye yolsuzlukla mücadele konusunda AB standartlarına erişebilmek için henüz başlangıç seviyesinde. 
  • İnsan hakları ve temel haklarda bozulma devam etti. Bu hususta yasaların ve uygulamanın AB standardına yükseltilmesi gerekli.
  • İfade özgürlüğü alanında ciddi bir gerileme söz konusu. Örgütlenme hakkı ile toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı konusunda ilerleme olmadı. Bu konudaki mevzuat ve uygulama uluslararası sözleşmelere ve AB standardına uymuyor.
Kaynak: Bülten