ATSO'nun ağustos ayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı Ahmet Öztürk başkanlığında Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin katılımıyla yapıldı. Ahmet Öztürk, meclis öncesinde geçen hafta hayatını kaybeden geçmiş dönem yönetim kurulu başkanlığı, meclis başkanlığı yapan iş insanı Tunay Altınpınar’ın vefatı nedeniyle duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, son iki yılda yapılan ekonomik politikalardan dönülmesinden memnun olduklarını, bu dönüşümün biraz daha zamana yayılmasının faydalı olacağını söyledi. Vize sorunu ile ilgili konuşan Bahar, “AB adayı olan ve garabet haline gelmiş bir Gümrük Birliği’ne taraf olan Türkiye’nin vatandaşları, vize almak zorunda ve üstelik bunu da başaramıyor. İş insanları, ihracat yaptıkları müşterilerini ziyaret edemiyor, fuarlara katılamıyor. Hükümetimizden bu garabetin, bu zulmün bitirilmesi için acilen adımlar atılmasını bekliyoruz” dedi.

ÇİN RİSKİ UYARISI

Antalya’nın Covid-19 ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan en çok etkilenen şehir olduğunu belirten Bahar, “Dünya genelinde faiz artışları nedeniyle hız kaybeden küresel talep sürecini yaşıyoruz. Şimdi önümüzde başka bir risk bulunmakta. Henüz ne kadar ciddi olduğunu bilemesek de Çin ekonomisinde yavaşlama işaretleri görüyoruz. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin’in dış ticaret performansı, son üç yılın en zayıf düzeyine indi. Hem ihracatta hem ithalatta sert düşüş yaşanıyor.

Asıl çarpıcı sorun, Çin inşaat sektöründe. Ülkede iki yıldır inşaat şirketleri, ya iflas ediyor ya da devlet desteği ile ayağa kaldırılıyor. Sektöre yönelik güven azaldığı için konut fiyatları düşmeye başladı ve bu da büyümenin beklenenden daha fazla yavaşlayacağını gösteriyor. Yakın zamanda küresel ekonomideki en büyük risk, şu anda buymuş gibi görünüyor” dedi.

KUR POLİTİKASI ELEŞTİRİSİ

2021’de ihracatın artması beklentisi ile döviz kurunun bilinçli olarak yükseltildiği bir süreç yaşandığını söyleyen Bahar, “O günlerdeki rekabetçi kur sloganını hepimiz hatırlıyoruz. Kur yükselecek, Türk malları ise dolar ve euro bazında ucuzlayacak, böylece ihracat artacaktı. Buna karşılık kur yüksek olduğu için yabancı mallar pahalılaşacak, ithalat azalacaktı. Dolar, iki ay içinde 9 liradan 18 liraya yükseldi ama artan ihracat değil, ithalat oldu. Kur geçişkenliği dediğimiz olgu ile enflasyon patladı. Kurun yükselmesi ile ihracatın artması ilk bakışta akla uygun gibi görünse de bu, son derece yanlış ve kısa vadeli bir bakış açısıdır” diye konuştu.

‘ORTA VADELİ PLANIN DİSİPLİNLİ BİR ŞEKİLDE UYGULANMASINI BEKLİYORUZ’

İstikrarlı, tutarlı ve kalıcı bir ekonomi politikasını özlediklerini söyleyen Bahar, ülke olarak ekonomide yeniden bir atılım döneminin heyecanını yaşamak istediklerini söyledi. Bahar, sözlerine şu şekilde devam etti: 

“Türkiye’nin çok kısa aralıklarla ekonomik model değiştiren bir ülke görüntüsünden çıkması gerekiyor. Biliyorsunuz ekonomik istikrar, çok zor ve uzun bir süreçte sağlanabiliyor. Biz, iş dünyası olarak hazırlanan orta vadeli planın disiplinli bir şekilde uygulanmasını bekliyoruz. Bu planın içinde kamuda tasarruf önlemlerinin mutlaka yer almasını ve israftan kaçınılmasını istiyoruz. Orta vadeli planın Türkiye’nin yeni ekonomi yol haritası olmasını ve bu kısır döngü sürecine bir daha geri dönülmemesini diliyoruz.”

‘EXPO ŞEHRE KAZANDIRILMALI’

Satışı ile gündeme gelen EXPO alanı ile ilgili konuşan Bahar, “Antalya EXPO arazisinde 1 milyon 50 bin metrekarelik dört parsel, Özelleştirme İdaresi tarafından satışa çıkarıldı. Bugün 81 vilayete sorsak hepsi de kendi şehirlerinde böyle bir alana sahip olmak istediklerini söyleyecektir. Peki biz ne yapıyoruz? Proje üretemedik diye; orayı değerlendiremedik, şehre katamadık, halkımıza sunamadık diye elimizden çıkarıyoruz.

EXPO alanının tamamı, hiçbir firmaya satılamayacak kadar stratejik bir alandır ve kamusal alan olarak kalmalıdır. EXPO alanı ile ilgili şehrin buraya bir proje üretmesi gerekiyor. Film platosu, sağlık turizmi alanı, bilişim vadisi, müze yaşam alanı gibi konuları tartışmalı, icraata geçilmeli ve alan şehre kazandırılmalıdır. Bu konuda da ilgili kurum ve kuruluşlarımızla, devletimizle ortak çalışmaya hazırız. Görev olarak görüyoruz ve elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğiz” diye konuştu.

İTALYA GEZİSİ ELEŞTİRİSİ

Borsa'da bu hafta en çok kazandıran ve kaybeden hisseler Borsa'da bu hafta en çok kazandıran ve kaybeden hisseler

Konuşmaların ardından söz alan Meclis Üyesi Ali Yılmaz, “Günlük kiralamalara değindim, komite olarak yönetime bu konuyla ilgili bir de yazı yazdık. Bu konu, Antalya için bir sorun olacak ancak yönetim kurulundan bir cevap alamadım. Bu konuda öncülük yapalım. Yeni işyeri açtım, 14 bin lira harç ödedim. Bu paralarla İtalya’ya gidilmemeli. Biz, üyelerimizden topladığımız bu paralarla gitmemeliyiz.

Eski hal yeri, kamunun malıydı. Oraya üç katlı AVM ve 600 daire yapılıyor. Şehrin göbeğine hançer saplanıyor. Bu konuda hiçbir şey yapmıyoruz. Belli odaları ve kurumları ele geçirip rant sağlamak. Bu tadilatın planını Şehir Plancıları Odası Başkanı Funda Yörük, Kırcami’ye dava açan kardeşimiz, şehrin göbeğine bu projeyi yapıyor. Büyük oda olarak bunlara tavır koymamız lazım” dedi.

‘KOMİTE ÜYELERİNİN NE BİLGİSİ OLDU NE DE DAVET EDİLDİK’

Konuşmanın ardından söz alan meclis üyesi Nilay Akbaş, “48. komite olarak haziran ayında bir karar alarak temmuz ayında eğitim camiasını toplama kararı aldık ancak yönetim kurulundan farklı bir tarihte olması yönünde karar çıktı. Bir süre sonra yönetim kurulu başkanımız, sektör temsilcileriyle bir toplantı düzenledi. Biz komite üyelerinin ne bilgisi oldu ne de davet edildik. Biz bu toplantılara neden davet edilmedik? Burada birlik, beraberliği konuşuyoruz. Sizlerin seçilerek geldiği odada kendi sektörünüzle ilgili kahvaltı düzenlense ve bilgi sahibi olmasaydınız ne hissederdiniz?” diye konuştu.

‘TÜM SEKTÖRLERİ AĞIRLAMAK İSTİYORUM’

Akbaş ve Yılmaz'a cevap veren Ali Bahar şunları söyledi:

“Davut Başkan için söylenenleri reddediyorum. Buradaki her başkan, görevini en iyi şekilde yerine getirmiştir. Birimiz, diğerimizin devamıdır. Toplantının temmuz ayında yapılıp yapılmaması, tamamen yönetim kurulunun uhdesinde. İstediği kararı verebilir. Arkadaşımız kendi açısından haklı olabilir ama bir karar alınmış. Ben, tüm sektörleri ağırlamak istiyorum.”

‘SENİN ADINA UTANDIM’

Bahar’ın konuşmasının ardından eski başkan Davut Çetin söz istedi. Çetin, “Ali Bey'in konuşmalarını hayretle izliyorum. Bir meclis üyesine komitesi hakkında böyle cevap verilemez. Ben senin adına utandım. Ben, görev sürecim boyunca hiç kimseye böyle cevap vermedim. Sizi sevdiğim için söylüyorum, yapmayın. Bunu yapmayın, böyle kararlar almayın. Burada hep beraber çalışacaksak çalışalım. Çalışmayacaksak nasıl çalışılacağını hepinizden iyi bilirim. Bu odanın saygınlığını kaybettirirsiniz. Öyle İtalya gezisi filan sektöre fayda sağlamaz. Sektör temsilcileri, kendi sektörleri ile ilgili gezilere gitsin” dedi. 

ESKİ BAŞKANA TEŞEKKÜR

Yurtdışı gezileriyle Antalya’ya kazanımlar sağladıklarını söyleyen Bahar, “Öncelikle sorunu nisanda çözdük. Başımızın üstünde yeriniz var, her zaman bekliyoruz. Yapmış olduğunuz telkinler için teşekkür ediyorum. Bizi uyarılacak yerde uyarırsanız seviniriz. Benim de anlatacak çok şeyim var ama makam, anlatma makamı değil. Bir arkadaşım acaba incinir mi diye anlatmıyorum. Davut Başkan sayesinde odaya katıldım, ondan çok şey öğrendim. Başkanım, bırak öğrendiklerimizi farklı şekilde uygulama hürriyetine sahip olalım” diye konuştu.

Bazı meclis üyeleri de Davut Çetin’e kendi döneminde de gezi ve komitelerle ilgili sorunlar yaşandığını söyleyerek tepki gösterdi.

MECLİS BAŞKANI’NDAN SERT İDDİALAR

Konuşmaların ardından Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, bir konuşma yaparak sert eleştirilerde bulundu. Öztürk, “Geçen hafta basında şahsımla ilgili haberler çıktı. Bu kuruma olan saygımdan dolayı bugüne kadar sustum ama artık bardak taştı. Uzun süredir bir algı operasyonuyla karşı karşıyayım. Sistematik olarak itibar suikastına uğruyorum. Geçen hafta bir zarf içerisinde odanın hukuk biriminden gönderilen ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar imzalı bir yazı tebligat aldım. Yazıda kısaca şahsımın katıldığı bazı etkinlik ve toplantılar örnek verilerek ATSO’da ikili bir yapı oluşturmayı amaçladığım ileri sürülüyordu. Daha da ileri gidilerek bu tür toplantılara katılmadan önce yönetime bilgi vermem isteniyordu” dedi. 

‘BİR BAŞKASI HEDEF GÖSTERİLMEMELİ’

Programlara katılmayı uygun gördüğünü belirten Öztürk, “Haddini aşan bu tebligat, sanırım 141 yıllık oda tarihinde bir ilktir. Diyorlar ki, ‘Büyükşehir Belediyesi’nin Gastronomi Festivali basın toplantısına oda davet edilmedi, sen neden katıldın?’ Burada kurumlar arasında istişare yolu yerine bu tür davranışlar tercih edilmemeli. Bu işlerin sorumlusu olarak bir başkası hedef gösterilmemeli. Festivalin açılış basın programına temsil olarak davet edildim. Katılmayı uygun buldum” diye konuştu.

‘BU NASIL BİR HIRSTIR?’

Geçmişte de zaman zaman şahsına yönelik sataşma amacını güden konuşmalar olduğunu söyleyen Öztürk, “Odayı hiç bağlamayan ASBAŞ’ta yönetim kuruluna dahil olmam, burada uzun uzun tartışıldı. Yıllardır odada meclis başkanı, yönetim kurulu toplantılarına oy kullanmamak kaydıyla girerdi ancak aylar öncesi şahsıma yönetim kurulu gündemi ve davet yazısı gelmesine, özel kalemim tarafından katılacağım saatler öncesinden bildirilmesine rağmen toplantı kapısından geri çevrildim. Bu nasıl bir hırstır? Yapılan bu algı operasyonlarından herkesin bilgisinin olmasını istiyorum. Bu kurumu birlikte yöneteceğiz diye söyleyip uygulamada ayrımcılık yapıldığını sizin de bilmeye hakkınız var” dedi.

Konuşmasının ardından Öztürk, meclis toplantısını sonlandırırken söz almak için elini kaldıran Bahar’a söz vermedi. Bahar, kapanış konuşmasının sonunda bir süre eli havada bekledi.

Kaynak: DHA