Prof. Dr. Yavuz, bakterilerin direnç genlerini hızla geliştirdiğine dikkat çekiyor. Bu genler sayesinde antibiyotiklere karşı direnç kazanan bakteriler, hastalıkları tedavi etmeyi zorlaştırıyor ve ölüme neden olabiliyor.

Antibiyotik Direncinin Sonuçları

Dirençli patojenlerin neden olduğu enfeksiyonlar, yetersiz veya etkisiz tedavi nedeniyle artan ölüm vakalarına yol açıyor. Antibiyotikler artık işe yaramıyor ve yeni antibiyotikler keşfedilmiyor. Bu nedenle hastalar, antibiyotik öncesi dönemlerdeki gibi basit enfeksiyonlardan bile hayatlarını kaybedebiliyor.

Türkiye'nin Antibiyotik Direnci Sıralaması

Türkiye, antibiyotik direnci konusunda Yunanistan ile yarışıyor hatta bazen lider konumunda. Bu durum, antibiyotiklerin daha akılcı ve dikkatli bir şekilde kullanılması gerekliliğini vurguluyor.

Basit Enfeksiyonlar Hastanelik Oluyor

Özellikle idrar yolu enfeksiyonları gibi basit hastalıklarda bile artık ağızdan ilaç yazmak mümkün olmuyor. Hastalar hastaneye yatırılarak daha güçlü antibiyotiklerle tedavi ediliyor. Bu, hastaların daha ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmasına neden oluyor.

Antibiyotik Kullanımında Bilinçli Olmalıyız

Prof. Dr. Yavuz, okulların açılmasıyla birlikte viral üst solunum enfeksiyonlarında gereksiz antibiyotik kullanımının arttığını belirtiyor. Viral enfeksiyonlarda antibiyotiklerin işe yaramadığını vurgulayan Yavuz, nezle ve akut bronşit gibi durumlarda gereksiz antibiyotik kullanımının hastalar için risk oluşturduğunu söylüyor.

Doktor Kararının Önemi

Antibiyotik kullanımında en doğru kararı doktor verecektir. Hekimlere baskı yaparak gereksiz antibiyotik talep etmek, antibiyotik direncini artırır. Bu nedenle hekimlerin kararına saygı göstermek ve bilinçli antibiyotik kullanımı önemlidir.

Antibiyotik direnciyle mücadelede eğitim ve bilgilendirme kampanyaları da büyük önem taşıyor. Sadece gerektiğinde antibiyotik kullanmak, bu kritik sorunun çözümüne katkı sağlayabilir.

Kaynak: DHA