Yerel seçim kampanyası kapsamında Artvin’e gelen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Artvin Belediyesi'ni ziyaret edip belediye tarafından organize edilen iftar programına katıldı.
İftar sonrası katılımcılara seslenen Akşener, “Demirhan başkanla ilgili arkadaşlarımızdan duyduğumuz en önemi kanaat; çalmaz çaldırmaz, yemez yedirmez yani hırsızlığa yol vermezdi. Bakın şimdi Türkiye’de çok enteresan bir tahterevalli düzeni olmuş. Şimdi acayip işler oluyor. Herkes elinde belgelerle dolaşıyor, tek bir savcı harekete geçmiyor.
AK Parti belediyelerinde de benzer bir şey var, CHP belediyelerinde de benzer bir şey var. Herkes sallaya sallaya geziyor. Utanmak, rezil olmak bitmiş. Vatandaşın helal parası, birilerinin cebine konmuş. Bunları bugün ifşa ediyorlar ama utanan yok. Beni yurt dışından bir arkadaşım aradı, dedi ki; 'Meral buradan o kadar kötü görünüyor ki Türkiye, yabancılar ülkemizde her şey olunuyor bir rezil olunmuyor' diyor. Cenab-ı Allah sizden razı olsun" diye konuştu.
'BİZ ADAM PIŞPIŞLAMIYORUZ'
CHP tarafından yeniden aday gösterilmeyen Elçi ile ilgili konuşan Akşener, "Başkanım, seni bunun için koymadılar. Hiçbir şey ayıp değil. Hırsızlık ayıp değil, adam kayırma ayıp değil, liyakat dikkat etmemek ayıp değil, dolayısıyla çalışmayana ahbap muamelesi yapılan bir ülkedeyiz. Benim için çok kıymetlisiniz, gerçekten çok kıymetlisiniz Türkiye'nin vergilerden Artvin'e ayrılan parayı karısına, çoluğuna çocuğuna araba kiralayarak şoför kiralayıp tahsis etmemiş, onun yerine sosyal belediyecilik yapmış. Elbette sevgili kardeşim, değerli başkanım seni tekrar aday göstermezler. Muhtemelen bunu bilmiyorum, muhtemelen asabi bulunuyorsundur. Ben de bayağı asabi bulunurum çünkü dürüst insan, para pulla alakası olmayan insan, hırsızın karşısında asabi oluyor. Biz adam pışpışlıyamıyoruz. Demirhan Başkan'ı seçmeli, seçtirmelisiniz. Hakkım varsa helal etmem çünkü dürüstlüğü sebebiyle aforoz edilen bir kardeşimizi seçmek boynumuzun borcudur" diye konuştu.
'İSTANBUL'U ALARAK TÜRKİYE'Yİ ALAMIYORMUŞUZ'
İstanbul'u alarak Türkiye'nin alınamadığını ifade eden Akşener, "Türkiye, bir bürokrat devleti oldu. O çok bağırıp çağırdıkları tek adam dönemine, 1946'lara yeniden geri dönüldü ve tek kişinin iki dudağı arasına her şey sıkıştırıldı. Hukuk da her şeyler attaya gitti. Sizin dertlerinizin konuşulmadığı seçimler yaşandı. Biz bunu ortadan kaldırmak amaçlı ittifak teklif ettik. Oturduk masaya, ben arkadaşlarıma dedim ki 'İYİ Parti kazanacak ama Türkiye kaybedecekse İYİ Parti’nin kaybetmesini kabul edin. Birinci önceliğimiz, Türkiye ve Türk milleti.'
Bunun üzerine biz seçimi bitirdik. Şimdi geldik 2023 seçimine işte o zaman anladım bu tahterevalli çok rahatmış. Ben 21 Eylül'de beş arkadaşımla birlikte Sayın Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettim. Kendisine dedim ki 'İstanbul ve Ankara belediye başkanlarından birini aday edecekseniz biz varız. Şayet ikisini de aday etmeyeceksiniz her iki arkadaşımızı da uyarın çünkü seçmeni taraftar haline, futbol kulübü haline getiriyorlar' dedim. Vallahi beni kimse duymadı. Hayat boyunca kimse duymadı.
Neyse kabahatler benim olsun, önemli değil fakat asıl mesele şu ki İstanbul'u alarak Türkiye'yi alamıyormuşuz. Bu işten herkes memnunmuş, benim anladığım bu oldu. Bu ucube sistem içerisinde nefes alamayan gençler kaybetti" dedi.
Akşener, üç yıldır esnaf ziyaretlerinde bulunduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Üç yıl Hakkari'den Edirne'ye esnaf gezdim. Üç yıl boyunca neler gördüm biliyor musunuz? Aç emekliler gördüm. Gece sofraya ne koyacağını bilemeyen kadınlar gördüm. Gübre, yem, mazot ve elektrik fiyatından mahvolmuş hayvan besici ve tarımla uğraşan köylülerimizi gördüm. Atanamayan öğretmenler gördüm. 87 puan almış çocuğunun yerine mülakatta 73 puanlık arkadaşının atandığını ağlayarak anlatan gençler, anneler, babalar gördüm ve bunu anlattım.
2023'te biz bunu mal edemedik, sizin kalplerinize doğru gereken adımları atamadık. Bu seçimlere Allah'ım şahittir sizin için hür ve müstakil olarak giriyoruz. Kendimizi tanıtıyoruz. Pek çok hakaretler edildi, pek çok iftiralar atıldı ve gördük ki yoldaşla candaş arasında hiçbir fark yokmuş. Yani adamcılık konusunda hiçbir fark yokmuş. Daha vahimi, yolsuzluk konusunda da herkes memnunmuş. Kimse kimseden rahatsız değilmiş, herkes rahatmış. Üzgünüm, o rahatı bozacağım.
Altı günümüz kaldı. Sayın Erdoğan'a sesleniyorum. Emekliler aç Sayın Erdoğan, gerçekten aç. 10 bin lirayla emeklinin ne İstanbul'da ne Artvin'de ne de Şavşat'ta geçinmesi mümkün değil. Dolayısıyla emekli maaşlarına 11 bin lira seyyanen zam yapacaksın. Aynı zamanda bayram ikramiyesini 7000 lira olarak vereceksin ve en düşük emekli maaşını asgari ücret kadar yapacaksın. Önünde altı gün var. Canın isterse yaparsın, yapmıyorsan bütün emeklilerin oylarına talibim. Tutun elimden, verin bana o gücü, haklarınızı söke söke alacağım söz. Muhalefet nasıl yapılırmış göstereceğim.
Bir başka konu öğretmenler. 2023 seçimlerinde cümbür cemaat hepimiz '100 bin öğretmen tayini' dedik. Kardeşim, ne zaman unuttunuz? Sayın Erdoğan, 100 bin öğretmeni tayin edeceksin. Altı gün var, ettin ettin. Yapmadığın takdirde atanamamış tüm öğretmenlerin oylarına talibim. Tutun elimden, verin bana o gücü, nasıl atanacağını hep birlikte göreceğiz. Mülakat kaldırılmalıdır. Herkes bunun sözünü verdi. Sözünü tutmayanın gerçekten canına okuyacağım. Mülakatın bu ülkeden kalkması lazım."
