Hazırlayan/ Filiz ÜSTEL
Hepimiz zorlu bir sınavda, görmediği yerlerden sınav olan öğrenci gibi oturuyoruz. Tüm dünyada artan vakalar, yaşamını kaybeden insanlar, iş dünyasının sanki her zaman kolaymış gibi inadına daha da zorlaşan gündemi, okuluna gidemeyen çocuklar, maskeli beşler gibi dolaşmalar, kolonyalar, eldivenler, market torbası yıkamalar derken şaşkın, kaygılı ve derin bir çaresizlik içinde izliyoruz bütün olan biteni.

İnsanoğlunun hayatını karartan en güçlü duygulardan biri “ ÇARESİZLİK”. Eğer çaresizliği bir kere hissetmeye başlamışsanız, arkasından “kendine acıma” ne olduğunu anlamadan bünyeye sızıverir. İşte ne olursa ondan sonra olur, kendine acımanın girdiği kapıdan ”KAYGI ve STRES” kolayca geçiverir. Herkes günde mutlaka 8 saat uyuyun derken, kaçan uykunuz daha da kaygı verici olur.

Peki, bu sıkıcı kısır döngüye girmeden, süreci zihinsel ve fiziksel sağlıkla atlatmak mümkün mü? ELBETTE…

Hazır bugünlerde daha az alışveriş yapıyorken, gelin birlikte bir alışveriş yapalım mı? Duygular ve deneyimler mağazasından yapacağız alışverişimizi. Rafta görseniz, şunlardan hangisini satın alırsınız?

- Kendiniz ve sevdiklerinizin sağlığı hakkında korku ve endişe

- Uyku ve yeme düzeninde değişiklik

- Konsantre olma zorluğu

- Kronik sağlık sorunlarının kötüleşmesi

- Artan sigara kullanımı

Hiçbir şey almadınız değil mi? Üstelik bunlar alırken çok ucuz; hemen alabiliyorsunuz ama kurtulması gerçekten çok maliyetli.

Cevabı içinde saklı

Bazen siz almasanız da, bir bakarsınız biri veya birkaçı siz nereye gitseniz, sizinle gelir. O zaman ne yapacağız? Çaresizlik çukuruna düşmeden, olumsuz duygular mağazasından filemizi doldurmadan, sınavın zorluğuna değil, sorulara odaklanacağız. Çünkü sorular cevap ararken çoğu zaman cevabı içinde saklar.

- İnsani bir refleksle bencil düşünmeye başlayabilirsiniz ama dikkat edin bu düşünce kendine acıma duygusunun ateşleyicisi olabilir. Ailenize, dostlarınıza, komşularınıza nasıl destek olacağınızı düşünmek size çok iyi gelecek. Küçük şeylerin yarattığı büyük iyilik enerjisine şaşıracaksınız.

- Sosyal medya ve haberlerde, her sitede aynı bilgiler var, uzun süre maruz kalmanın hiç gereği yok, kısaca haberdar olmak yeterli.

- Vücudun senin gerçek hazinen, ona çok iyi bak. Uzun, derin nefesler al. Stresliyim diye kendini haklı çıkartıp abur cubura bulaşma, güçlü ve dengeli beslen. Mutlaka egzersiz yap, düzenli uyu, alkol, sigaradan uzak dur.

- Mutlaka bir/birkaç hobin olsun. Yaratıcılığını geliştirecek, hoşuna gidecek, yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağın uğraşların olsun.

- Çocuklarınla sohbet et, onlara anlat ama daha çok dinlemeye çalış. Dinlersen aslında birçok şeyin cevabının onlarda olduğunu, sadece deneyimsiz oldukları için sizi örnek aldıklarını anlayacaksın.

- Sormadıkları soruların cevabını vermeye çalışma, cevapların soruları kadar olsun. Anlayabileceği cevaplar, size doğru sorular sormalarını sağlar.

- Çocuklarına herkesin bazen canının sıkıldığını, korktuğunu ve üzgün hissedebildiğini, bunun bir sorun olmadığını söyle. Bu duyguları hayatı boyunca zaman zaman hissedeceğini, önemli olanın bu duygularla nasıl başa çıkabileceğini öğrenmek olduğunu ve bunun için ona destek olmaya çalışacağını anlat. Ama ne kadar destek olsan da bunu kendisinin başaracağını, ona güvendiğinizi eklemeyi de unutma.

- Çocuklarını normal yaşam rutinlerinden çok uzak tutma. Yatış/ kalkış saati, öğrenme, oynama, arkadaş ilişkileri, sorumluluklar, hobiler vb. tüm bu konular yaşam rutinlerini, bu rutinler onların bakış açılarını geliştirir.

- Öyle düşünmesen de çocukların her zaman sizi görür ve duyarlar, hatta bu yolla direk söylediklerinden çok daha etkili mesajlar verebilirsin. Anlatmak yerine rol model olmaya çalış.

- Ailenizin yaşlıları, çocuklardan çok daha hassastırlar. Daha kolay hastalanır, daha hassas ve kırılgandırlar. Onlara fiziksel ve psikolojik nasıl destek verebilirim stratejin hazır olsun. Onları sık sık görüntülü ara.

- Çok sık alışverişe gitmek yerine aylık menünüzü hazırlayıp, bozulmaz gıdaları önceden al. Böylece sevdiklerinize, hobilerinize daha çok zaman kalır.

- Her yemek öncesi, tuvalet sonrası ellerinizi iyice yıka. Beden temizliği, ruhuna da iyi gelir.

- Hastaysan evde kal. Bulaşma riski fazla olan yaşlılar ve çocuklardan uzak dur, arkadaş ziyareti yapma. Hasta olan çocuğunu okula gönderme. Sevdiklerinin sizi merak etmemesi ve onları güvende tutmak için sanal iletişimi kullan.

Sizce de bu sınav bilmediğimiz yerlerden mi soruyor? Yoksa cevapları içinde saklı soruları çaresizlik duygumuzdan mı doğru cevaplayamıyoruz?