Hazırlayan: Saadet Erciyas

Fotoğraflar: Hüseyin Erciyas
 

İzmir'in en eski mezarlıklarından biri olan Paşaköprü Mezarlığı yaşama veda etmiş aile büyüklerimin çoğunluğunun ebedi istirahatgahı durumda. Dedem, babaannem, babam, annem, amcam, halam, yengem, kuzenimin, hatta tanıma şansı bile bulamadığım bir çok akrabamın cenazeleri orada. Karabağlar’da, Yeşillik Caddesi üzerindeki mezarlık, kentin en büyük, en kalabalık, selvi ağacı en bol mezarlıklarından biri. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 1930 yılında gömüye açtığı mezarlık 98 bin 750 metrekare alanı kapsıyor. Caddenin öteki tarafında yer alan ve aynı adı taşıyan Hristiyan mezarlığı ile karşı karşıya. Kentlinin kolayca dolaşabildiği Paşaköprü Mezarlığı zamanla yaşamın, kentin tam içinde kalmış. Mezarlığın çevresinde 4287, 4290, 4291, 4294, 4305, 4307 sokaklar bulunuyor. Kimi evlerin arka pencereleri, bahçe duvarları mezarlığa bakıyor. Mezarlık manzaralı evler bunlar. Mezarlık yeni gömüye kapalı. Kimi mezarlarda üç cenaze bir arada bulunabiliyor. Mezarlığın içinde ana yollar çevresinde sıralanan mezarlıklar genelde bakımlı. Ancak aralarında çok kötü durumda olan mezarlar var. Mevsim ya da zaman gözetmeksizin, yolumuz ne zaman o tarafa düşerse ziyarete gittiğimiz mezarlıkta kimi zaman üzüntü veren görüntülere tanıklık ediyoruz. Pek çok mezarın çökmüş olması, kırık dökük hali insanı üzüyor, kederlendiriyor.

SON DERECE BAKIMSIZ

Büyük olasılıkla yıllar içinde definden sonra ziyaret edeni kalmamış kimi mezarlıklarda çökme, kırılma, yıkım da çok fazla. Çöken mezarların üzerinde çok az bir toprak kalmış, hani neredeyse cenazenin kemikleri görülebilecek halde. Bir mezarlıkta bira şişesi, tiner poşeti, eldiven, maske ya da pet şişe gibi atıkları görünce üzüntünüz katlanıyor. Yaşama etmiş kişilerin hatırasına bu saygısızlığı ve umursamazlığı anlamakta zorlanıyorsunuz.

Her bayram öncesinde mezarlıklarda bayram temizliği yapıldığı, mezarlıklara otobüs seferleri düzenlendiği haberleri gelir. Mezarlıkların, yeşil alanların bakımı, bitkilendirme, ağaçlandırma, budama çalışmaları, ilaçlama hizmetleri yapılıyor. Bayram öncesi son ziyaretimizde gördük ki Paşaköprü Mezarlığı'nın Yeşillik Caddesi'ne bakan dış duvarları, mezarlık içindeki tretuvarlar, kaldırımlar temizlenmiş, kireçle boyanmış. Ara yollarda çöp yok, çeşmeler genelde kesintisiz şekilde akıyor. Mezarlık duvarları boyanıyor, bozulan çeşmeler onarılıyor. Ama Paşaköprü gibi kentin en eski üstelik de "SİT" kapsamındaki mezarlıklarında bu çabalar yetersiz kalıyor. Vatandaşlar mezarlara ve mezarlıklara sahip çıkamayınca, hüzün ve kızgınlık veren görüntüler ortaya çıkıyor.

ÇARPIK YAPILAŞMA SORUNU

Kentteki plansız, çarpık yapılaşmanın yansımasını sanki eski mezarlıklarda da görüyorsunuz. Yeni gömüye açılan mezarlıklarda planlı, düzgün yapılaşmadan eser yok. Belki rastgele, plansız gömüler yapıldığı için yakınınızın mezarına güçlükle ulaşıyorsunuz. İşte o sırada gördükleriniz de canınızı sıkıyor. Mezarlık alanlarında fiziki ve yapısal imalatların yapılması, yapılmış olanların bakım ve onarımlarının sağlanması İzmir Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Bakım Onarım Şube Müdürlüğü'nün sorumluluğunda. Ama, Büyükşehir'in "SİT alanı" olan Paşaköprü Mezarlığı gibi mezarlıklarda yapacağı fazla bir şey yok gibi görünüyor.

Burada mezarlara ilişkin asıl sorumluluk ailelere, yani mezar sahiplerine düşüyor. Onlar izin vermezse belediye mezarlara müdahale edemiyor. Belediyenin sorumluluğu sadece mezarın çevresiyle sınırlı. Mezarlıkta ağaçların budanacağı, yapıların onarılacağı zaman bile Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulu'ndan izin alınması gerekiyor.

GÜVENLİK ALLAH'A EMANET

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluk alanında, kent merkezinde ve ilçelerde yaklaşık 2 bin 500 mezarlık bulunuyor. Bu mezarlıkların çoğunda güvenlik görevlisi bulunmuyor. Yani mezarlıklar tam anlamıyla Allah'a emanet. 2020 yılında yani pandemi döneminde kentte yaşamını yitirenlerin sayısının 37 bine çıktığını öğreniyoruz. Gömü bir yana, bu alanların temizliğine bile yetişmek zor. Mezarlık ziyaretlerimizde en az birkaç defin olduğunu, cenaze araçlarının vızır vızır işlediğini görüp şaşırıyoruz. Hayatta olanların bunca sıkıntıyla uğraştığı şu dönemde, özellikle pandemi döneminde mezarlıkların ne kadar gündemde olduğu tartışılır elbette. Ama insan ana babasını, atasını ziyaret ederken gördüklerine üzülüyor. Büyüklerimizin eskiden "aman üzülür" demeden çocuklarını dedelerimizin, ninelerimizin mezarlarını ziyarete götürmesinin ne kadar da doğru olduğunu bir kere daha anlıyor.

Yukarı Narlıdere Mezarlığı yamaçta

Bu arada, kayınpederimin de aralarında bulunduğu yakınlarımızın, ayrıca pek çok meslektaşımızın defnedildiği Yukarı Narlıdere Mezarlığı'na ilişkin de gözlemlerimi aktarmak istiyorum. Bir tepenin yamacında yapılanan mezarlıkta son dönemde çok katlı yeni gömü alanları yapıldı. Bu alanlarda son derece düzenli, yeşillendirme çalışmaları da başlamış. Ancak mezarlık öylesine dik bir alanda kurulmuş ki, yaşlıların, engellilerin merdivenleri, yokuşları çıkıp inip yol alması, mezarları ziyaret etmesi gerçekten çok zor. Umarım belediye kısa zamanda bu mezarlara erişimi kolaylaştıracak bir yöntem geliştirir. Bir de çeşmelerin sayısı oldukça yetersiz. Tesisat döşenip sayıları artırılabilir.

Mezarlık Bilgi Sistemi

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 2013 yılından bu yana çok güzel bir uygulaması var. "Mezarlık Bilgi Sistemi" adı verilen uygulama sayesinde vatandaşlar belediyenin yetki alanındaki mezarlıklarda bulunan yakınlarına ait kabirlerin yerini, fotoğrafını görebiliyor, çıktısını alabiliyor. Yakınınızın mezarını aramak zorunda kalmıyorsunuz. Proje kapsamında Balçova, Bayraklı, Beydağ, Bornova, Buca, Çiğli, Dikili, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Karşıyaka, Karabağlar, Kemalpaşa, Kınık, Narlıdere, Torbalı, Urla, Menemen, Aliağa, Bergama, Çeşme ve Menderes ilçesindeki 50 adet mezarlık alanındaki boş ve dolu yerleri de görebiliyorsunuz. Sisteme erişim için adres şöyle: cbs.izmir.bel.tr/CbsUygulamalar/MezarlikBilgiSistemi