Kent Hastanesi'nde bağış böbrek nakledildikten sonra diyalizden kurtulan Kaynak, "Şaka değil bugüne kadar ne doğum günü kutladım ne de hediye aldım. Hayatta hep şansızdım. Ama bir mucize oldu ve doğum günümde hayat hediyesi geldi. Bana bu hediyeyi gönderen aileye minnettarım, şükran borçluyum" dedi.

Kaynak ailesi, maddi imkansızlıklar nedeniyle çalışmak üzere ailece 1978 yılında Mardin'den İzmir'e göç etti. 9 çocuğun 4'üncüsü Abdülsamat Kaynak, bir yıl kadar önce polikistik böbrek rahatsızlığı nedeniyle böbreklerinin iflas etmesi üzerine diyalize girmeye başladı. Gönüllü olabilecek kardeşlerinin de aynı hastalıktan muzdarip olması yüzünden vericisi bulunmayan Kaynak 8 ay önce bir üniversite hastanesinde kadavra listesine yazıldı. Diyaliz seanslarına katlanamadığını belirten Kaynak, ağustos ayı ortalarında kardeşi Abdurrahim'i (50) ağabeyi Abdülvahap Kaynak'ın (57)  böbrek nakli olduğu Kent Hastanesi'ne muayene için getirdi, kadavra bağış için başvurusunu bu hastaneye aldırdı. Sadece organ bağışından değil hayattan da umudunu kesen Kaynak hiç beklemediği bir anda gelen müjdeyle büyük şaşkınlık yaşadı. Beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın bağışlanan bir böbreğinin Kent Hastanesi'nde uygun hastaya nakledileceği bildirildi ve aday hasta olarak çağrıldı.
 

Canlarını hiçe sayıyorlar Canlarını hiçe sayıyorlar

DOĞUM GÜNÜNDE NAKİL OPERASYONUNA ALINDI


Kaynak, yapılan tetkiklerden sonra üç aday arasından en uygun hasta olarak belirlendi ve doğum günü olan 27 Eylül'de nakil operasyonuna alındı. Genel Cerrahi Uzmanları Dr. Işık Özgü başkanlığında Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Aşkın Eroğlu ile nefrologlar; Prof. Dr. Hüseyin Töz ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok'tan oluşan ekip tarafından bağışlanan böbrek Kaynak'a nakledildi. Bağış organın hastaya doğum gününde nakledilmesinin hoş bir sürpriz olduğunu belirten Dr. Özgü, "Biz de bu sürprizi hastanın kayıtlarını kontrol ederken fark ettik. Hem hastamız hem de bizim için güzel bir anı oldu. Hastamız polikistik böbrek hastasıydı ve maalesef ailesinde verici olabilecek kişiler de bu hastalık vardı. Dolayısıyla vericisi olmayan bir hastaydı. Tek şansı da kadavraydı. Hastamız nakil sonrasında iyi, böbreği çalışıyor. Taburcu ettik" dedi.
 

'AMELİYAT MASASINA GİDERKEN BİLE İNANMIYORDUM'

Öte yandan kendisini hep 'şansız bir insan' olarak niteleyen Kaynak, "Biz maddi imkansızlıklardan İzmir'e göç ettik. Geldiğimizde ben 7 yaşındaydım. Çalıştık, çabaladık, ekmeğimizi kazandık. Dokuz kardeşiz, dokuzumuz da polikistik böbrek hastasıyız. Ağabeyim Abdülvahap aynı dertten 2016 yılında Kent Hastanesi'nde nakil oldu, sağlığı yerinde. En büyük ağabeyimiz Abdülkadir'i ise kaybettik. Ben zaten hayata küsmüştüm. Diyaliz zordu, benim özgür ruhuma göre değildi. Ömrüm hep orada, öyle geçecek gibi geldi, 1,5 ay kadar önce küçüğüm Abdurrahim'i muayene ettirmek için Kent'e getirdim. Gelince de bu hastanenin kadavra listesine adımı yazdırdım. Bağış çıkacağı konusunda hiç umudum yoktu. Çünkü şanslı bir insan değildim. Hayatta hep şansızdım" ifadelerini kullandı.  
 

'BANA HAYAT HEDİYESİ GELDİ'

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonra mucize oldu. Doğum günüm olan 27 Eylül'de hastaneden aramışlar, telefona bakmadım. Bana ulaşamayınca abimi aramışlar o haber verdi, bağış organ çıktığını, hastaneye çağrıldığımı söyledi, inanamadım. Üç adaydık, bana uymaz diyordum. O şansı kendimde görmüyordum. Bana takılacağı söylendiğinde de inanmıyordum ameliyathaneye giderken de. Yani tuhaf mucizeler oldu. Bugüne kadar hiç kutlamadığım, hiç hediye almadığım doğum günümde bağış organ çıktı, bana hayat hediyesi geldi. Hayatımın geri kalanını planlamamıştım. Sürpriz bir hayat yaşayacağım. Bu bağışı yapan aileye minnet borçluyum, şükran borçluyum. Böbreğini taşıdığım kişi artık o bir melek olmuştur. Çünkü benim dışımda da organlarıyla hayat verdi. Çok dua almıştır. Allah geride kalanlarına sabırlar versin, mekanı cennet olsun." (DHA)
 

Kaynak: DHA