Filipinler’de bilimciler, sarsıntının 25 kilometre derinlikte meydana geldiğini belirtti. Bu tür derin odaklı depremlerin yüzeye olan etkisinin nispeten az olduğu biliniyor. İlk açıklamalara göre hem can kaybı hem de mal kaybı yaşanmadı. Ancak bölgede özellikle eski yapılarda gözle görülür çatlaklar ve uzun süren titreşimler dikkat çekti.Cagayan, Ilocos Sur, Isabela ve Abra başta olmak üzere çevre eyaletlerde de hissedilen deprem, insanların sokaklara dökülmesine neden oldu.
Özellikle okullarda ve kamu binalarında eğitim ve hizmetlere kısa süreyle ara verildi. Deprem anı bölge halkı tarafından “Ani, derin ve kısa süreli bir sarsıntı” olarak tarif edildi. Yetkililer, ilk belirlemelere göre herhangi bir can ya da mal kaybı olmadığını, endişeye yol açacak bir tsunami riskinin de bulunmadığını açıkladı. Ancak Filipinler’in geçmişte yaşadığı felaketler ve bölgedeki sık depremler nedeniyle, vatandaşlar gün boyu artçı sarsıntıların olabileceği endişesiyle açık alanlarda beklemeyi tercih etti.
Filipinler, dünya üzerindeki en aktif sismik bölgelerden birinde yer alıyor. “Ateş çemberi” olarak adlandırılan Pasifik Deprem Kuşağı, ülkenin deprem riskini artıran başlıca unsur olarak öne çıkıyor. Bu kuşakta gerçekleşen depremler, zaman zaman ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden oluyor. Uzmanlar, bölgedeki yapıların depreme dayanıklı olmasının hayati önemde olduğunu sık sık vurguluyor.
Böyle büyük bir coğrafyada, sismik hareketlerin yakından izlenmesinin yanı sıra, toplumun afetlere karşı hazır olması gerektiği bilim çevrelerinde tekrar tekrar hatırlatıldı. Filipin Volkanoloji ve Sismoloji Enstitüsü, artçı depremlerin sürebileceğine dikkat çekerek, vatandaşların acil durum çantalarını hazır bulundurmaları gerektiğine vurgu yaptı.
