TRT'den 60. yılına özel yayınlar TRT'den 60. yılına özel yayınlar

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin 4 kültürel mirasının daha UNESCO tarafından koruma altına alındığını duyurdu. Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Botsvana’nın Kasane şehrinde gerçekleştirilen 18. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetlerarası Komite Toplantısı’nın bugünkü oturumunda Türkiye’nin 4 kültürel mirasının daha koruma altına alındığını bildirdi.

Mey/Balaban Zanaatkarlığı ve İcrası

Mey/Balaban, Anadolu ve Mezopotamya’da asırlardır kullanılan kamışlı, kadim bir üflemeli sazdır. Gövdesi genellikle bölgede yaygın olarak bulunan erik ve kayısı ağacından, baş kısmı da sazlıklarda yetişen kamıştan imal edilir. Ön tarafında 7, arka tarafında 1 deliği vardır. Mey/Balaban, Türk, Kürt, Azeri, Ermeni ve Gürcü halk müziğinde yaygın olarak kullanılan bir çalgıdır. Bu çalgının yapımı, bakımı ve icrası, kültürel kimlik, toplumsal bellek ve geleneksel bilgi aktarımı açısından önemli bir rol oynamaktadır. UNESCO, Mey/Balaban Zanaatkarlığı ve İcrası’nı, Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın ortak başvurusuyla Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında koruma altına aldı.

İftar ve İftar ile İlgili Sosyo-Kültürel Gelenekler

İftar, oruç tutan Müslümanların güneşin batmasıyla birlikte oruçlarını açmaları anlamına gelir. İftar, aynı zamanda oruçluların bir araya gelerek yemek yedikleri, sohbet ettikleri, dua ettikleri ve ibadet ettikleri bir sosyal etkinliktir. İftar, Müslüman toplumlarda dayanışma, paylaşma, misafirperverlik, kardeşlik ve bereket duygularını pekiştiren bir gelenektir. İftar, ayrıca farklı din ve kültürlerden insanların bir araya gelerek birlikte yemek yemelerine, birbirlerini tanımalarına ve hoşgörü kültürünü geliştirmelerine de vesile olmaktadır. UNESCO, İftar ve İftar ile İlgili Sosyo-Kültürel Gelenekler’i, Türkiye’nin başvurusuyla Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında koruma altına aldı.

Sedef Kakma Sanatı

Sedef kakma sanatı, ahşap üzerine açılan çukur veya oymalara sedef, fildişi, kemik, maden veya fileto gibi malzemelerin yerleştirilmesi ve yapıştırılmasıyla yapılan bir süsleme sanatıdır. Sedef kakma sanatı, özellikle Osmanlı döneminde gelişmiş ve saray, cami, medrese, türbe gibi mimari yapıların yanı sıra mobilya, sandık, kutu, kalem, tespih, kılıç, tüfek, saz gibi eşyaların süslenmesinde kullanılmıştır. Sedef kakma sanatı, zanaatkarlık, estetik, kültürel kimlik ve geleneksel bilgi aktarımı açısından önemli bir miras olarak kabul edilmektedir. UNESCO, Sedef Kakma Sanatı’nı, Türkiye’nin başvurusuyla Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında koruma altına aldı.

Tezhip Sanatı

Tezhip sanatı, altın ve çeşitli renklerle, yazma kitapların, hat levhalarının, cilt kapaklarının ve diğer eşyaların süslenmesi sanatıdır. Tezhip sanatı, İslam kültüründe özellikle Kur’an-ı Kerim’in süslenmesinde önemli bir yere sahiptir. Tezhip sanatı, geometrik, bitkisel, hayvansal veya figüratif motiflerden oluşan zengin bir repertuara sahiptir. Tezhip sanatı, sanatkarlık, estetik, kültürel kimlik ve geleneksel bilgi aktarımı açısından önemli bir miras olarak kabul edilmektedir. UNESCO, Tezhip Sanatı’nı, Türkiye’nin başvurusuyla Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında koruma altına aldı.

Türkiye, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerine 30 kültürel değerle en çok unsur kaydettiren ikinci ülke olurken, listenin ilk sırasında ise 43 kültürel unsurla Çin yer alıyor. Türkiye, kültürel miraslarını korumak ve tanıtmak için çalışmalarına devam ediyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ