Bir haftadır üreticisinden, tüketicisine, sanayicisinden, sivil toplum örgütlerine kadar her kesim 1 Mart’ta yürürlüğe sokulan zeytinliklerin yok edilmesiyle ilgili tepki gösteriyor. Sosyal medya sayfalarından; “Madenleri yiyemezsiniz ancak zeytinyağı ana sütü kadar kıymetlidir, kesilmesine izin vermeyiz” yayınları yapıyor.

Ben de bir zeytincinin torunuyum. Dedem Cemali Kurt, eşi ve 3 çocuğu ile Balkan Savaşı’ndan göç etmek zorunda kalarak İzmir'in Bergama ilçesine yerleşmişler. Ölünceye kadar zeytincilikle uğraştı. O zeytin tarlasında çocukluğum geçti. Sadece zeytinci torunu değilim. 25 yıldır zeytinciliğin beton binalara teslim edilmemesi ve yaşatılması konusunda haberler, TV programları ve fotoğraf sergileri açıyorum. Davetler üzerine “İzmir Ekoloji ve Olivtech Fuarları”, “Uluslararası Didim Zeytin Festivali”, “Bursa Gemlik Uluslararası Zeytin Festivali” ve 5 ay önce de “16. Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasadı Şenliği”nde o müthiş gövdeleriyle yüzyıllara meydan okuyan bereket, barış ve adaletin barış simgesi kabul edilen zeytin ağaçlarının fotoğraflarını sergiledim.

TÜM KUTSAL KİTAPLAR SÖZEDER

Zeytin ağacından tüm kutsal kitaplar söz eder. Tevrat ve İncil'de zeytin sözcüğü 140 kez geçiyor. Kur'anı Kerim'de ise 6 sure zeytin ve nimetlerinden bahseder. Nuh Peygamber, tufanın şiddeti azalınca hayatın başlayıp başlamadığını öğrenmek için gemisinden güvercinini salar. Güvercin gemiye ağzında zeytin dalı ile dönünce Nuh Peygamber bu işaretten tufanın bittiğini anlar. Bunun sonucunda zeytin dalı günümüze kadar BARIŞIN SİMGESİ olarak bilinip gelir.

ASIRLIK ZEYTİN AĞAÇLARI SÖKÜLDÜ

Antik dönemden 20. yüzyılın başına kadar dünyanın en verimli zeytin üreten ülkesi Türkiye unvanını geçen yüzyıl uygulanan yanlış kararlar ve uygulamalarla İspanya'ya kaptırdı. İspanya'yı en fazla üretimde İtalya ve Yunanistan izledi.

Üzüm bağlarına yapılanın aynısı zeytine de reva görülmüştü. Asırlık zeytin ağaçları sökülüp, kesilip yerine, tütün, pamuk gibi teşvikli ürünler ekilmişti.

1995 yılından itibaren zeytin tarlalarına en büyük darbeyi yazlık siteler ve evler vurdu. Her geçen gün zeytincilikler betona yenik düşüyordu. Üreticisinden, ihracatçısına ve hatta tüketicisine kadar duyarlı her insan bu katliamın durdurulmasını istede. Düzenlenen paneller ve konferanslarda defalarca konuşuldu ve anlatıldı.

YUNANLI YORGO’YA MUHTAÇ KALDI

İzmir, Ayvalık ve Edremit'te katıldığım panellerde, devletin zeytinciye sahip çıkmadığı, teşvik priminde yetersiz kaldığı, iç tüketimi teşvik edici herhangi bir yayın ve reklam yapılmadığı, dış ticarette devlet desteğinin asgari düzeyde kaldığı görüşü sık sık ortaya konuldu. İç tüketim ve dış ticarette devletten gerekli desteği göremeyen zeytincinin ürünü yok pahasına satılır olmuştu. Dededen, babadan zeytincilik yapanlar, yıllarca Yunanlı Yorgo'nun eline muhtaç kaldı. Yorgo hiç yorulmadan zeytinyağını ucuz ucuz elimizden alıp Avrupa'ya büyük paralarla sattı. Hem bizden hem de devletinden pirim alıyordu.

YENİ KUŞAK KÖTÜ GİDİŞATI DURDURDU

2010 yılında yanlışlığın nerede olduğunu tespit eden, hatalardan ders çıkaran bilgili genç kuşak zeytincilerin önderliğinde yeni ufuklara yelken açtı. Türkiye'de ve dünyanın seçkin üniversitelerinde eğitim gören yeni kuşak sanayiciler, eski kuşak sanayicilerle el ele verip değişimi başlattı. Teknolojiyi yenilediler, buldukları her toprak parçasına zeytin dikilmesini teşvik ettiler, Türkiye'ye has endemik zeytin ağaçlarının yurtdışına taşınmasını önlediler. Bu kuşak sayesinde ambalajlar yenilendi, dizaynlar modernleşti, cazibe arttı. Bu isimsiz kahramanların başlattığı değişim hamlesiyle, dışarıdan zeytinyağı alan Türkiye şimdi dünyanın 55 ülkesine ihraç eder duruma geldi.

ZEYTİNLİKLERİN İDAM FERMANIDIR

5 ay önce 16. Uluslararası Ayvalık Zeytin Hasadı Şenliği’nde bin yıllık zeytin ağaçlarının fotoğraflarını sergilediğim Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin aradı, “Ahmet Bey bu yönetmelik sizi de derinden üzmüştür. Meralardan, tatlı su kaynaklarından sonra şimdi sıra zeytinliklere geldi. Bu karar zeytinliklerin idam fermanıdır. Zeytinliklerimizde maden sahalarının genişletilmesi ve yeni maden sahaları açılması amacıyla yapılan değişiklik doğal hayatımıza, tarımımıza, çiftçimize, geçimini zeytin ve zeytincilik sektöründen kazanan insanlarımıza ihanettir. Bu karardan hemen geri dönülmelidir. Biz zeytine, incire, tüm doğaya sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi.

OKUR DİYOR Kİ….

YÖNETMELİK GERİ ÇEKİLSİN

Vatandaşın çevre ile ilgili yaşadığı sorunları yetkililere iletmesi üzerine oluşturduğum bu bölüme yüzlerce e-mail geldi, ancak bazılarını kullanabildim.

İzmir’den Nevdar Dönmez: Enerji Bakanlığı’nın maden yönetmeliğine ek bir madde koyarak elektrik ihtiyacının karşılanması gerekçesiyle, kamu yararı adı altında zeytinliklerin maden sahalarına çevrilmesinin önünü açan değişikliği kabul edilemez, bu ülkenin bir üyesi olarak hemen geri çekilmesini istiyorum.

Turgutlu’dan Mehmet Sönmez: Evet söyleyin zeytin ağaçları size ne yaptı.

Foça’dan Tülay İz: Akıl alır gibi değil. Yönetmeliğin hemen geri çekilmesini istiyorum.

Karşıyaka’dan Zehra Peker: Zeytin ağaçlarıma dokunmayın.

Çandarlı’dan Özlem Peker Onaran: Aldıkları bu karara inanamadım, çok üzüldüm.

Sevda Karagözoğlu: Zeytin ağaçlarıma dokunma, asırlar boyu ağzımızın tadı, sağlığımıza deva oldu.

Berna Ergin Avanoğlu: Zeytinyağı ana sütü kadar kıymetlidir, ağaçları madene kurban edilemez.

Erhan Gölbey: Zeytinime dokunmayın”, bölgesinde yaşayan insanların toplanıp tepki göstermesini isteyen.

İzmir Güzelbahçe CHP İlçe Başkanı Çağlayan Bilgen: Yönetmelik geri çekilene kadar tepkilerimiz devam edecek.

Mehmet Necati: Ormanlardan sonra şimdi zeytin alanlarına maden çıkarma izni verilmesi akıl, mantık işi değil.

BRAVO…

PANKARTLARLA SOKAĞA DÖKÜLDÜLER

Yıllardır Çevre-Yaşam köşesini yakından takip eden Manisalı Erdem Arslan Akhisar’da yapılan “Zeytinliklerime Dokunma” protestolarına katılıp bir muhabir gibi çalışıp çektiği fotoğrafları bana göndermiş. 50 kare fotoğraftan ancak birini kullanabiliyorum. Zeytinin başkenti olarak bilinen Akhisarlıların yanı sıra Ege Çevre ve Kültür Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, Salihli Çevre Derneği, Turgutlu Çevre Platformu’ndan yüzlerce doğa dostunun katıldığı protesto toplantısında Akhisar Çevre Derneği Başkanı Erdan Boşnak, “Zeytinliklerimizin madene kurban edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Yönetmeliğin geri çekilmesi için Akdeniz ve Ege Bölgesi’ndeki üreticilerle tek yürek olacağız” dedi. Toplantıya katılanların ellerinde “Zeytin kesen geçmişini, geleceğini keser”, “Zeytinliklerimizi sermayeye kurban etmeyeceğiz”, “Bu yüzyılda yeni bir ihtiyaç doğmuştur, Doğayı insana karşı korumak”, “Kömüre inat yaşasın hayat”, “Zeytin cennettir, Zeytin bizim rant sizin. Caferbey Köylüleri,”, “Bu toprakların  kırmızı çizgisi olan ZEYTİNLİKLERE savaş açan iktidar, bir kez daha düşünsün”, “Yalana, Talana, Ranta geçit yok” pankartlarını taşıdılar. Bravo, ben de alkışlıyorum. Yanınızdayım.