Can boğazdan gelir, diyor atalarımız… 50-60 yıl öncesine kadar çok doğru bir sözdü.

Sonuçta beslenme bütün canlılar için yaşamın en temel koşullarından biri…

Doğru beslenmenin tüm hastalıklardan korunmada yüzde 60 oranda etkili olduğu bugün bilimsel olarak da kanıtlanmış bir gerçek ama…

AMA!

Sizce doğru beslenebiliyor muyuz?

Yediklerimiz faydalı ve şifalı mı?

Doğru beslenmeyi şöyle tanımlayabiliriz: Kişinin sağlıklı ürünlerle kendi genetiğine ve ihtiyacına uygun şekilde beslenmesi.

Yediğimiz, içtiğimiz ürünlerin sağlıklı ve doğru olduğunu bilme kısmı ise biraz karışık.

Gıdamızın yüzde 95’i topraktan geliyor. Yani toprak; bizi besleyen temel kaynak. Onu başımızın tacı yapıp, üzerine titrememiz gerekirken, biz ne yapıyoruz?

Toprağı zehirliyoruz, suyu zehirliyoruz. Kendimizi, tüm canlıları ve doğayı zehirliyoruz.

Tarımda bilinçsizce ilaç kullanıyoruz, havayı kirletiyoruz, suya neler karıştırıyoruz neler… Sonra da bize şifa vermesi gereken besinler bizi hasta ediyor.

Atalarımızın ‘can boğazdan geçer’ sözünün yeniden geçerli olması için hemen bugün, bu dakika harekete geçmeliyiz. Çünkü yarın çok ama çok geç olacak.

***

Türkiye çapında 95 kurum ve STK el ele verip, Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nı hayata geçirdi. Change.org üzerinden bir de imza kampanyası başlatıldı.

Kampanyanın hedefi; Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘son derece tehlikeli’, ‘yüksek seviyede tehlikeli’ ve ‘muhtemel kanserojen’ olarak belirlenen ve pestisitlerde kullanılan 13 etken maddenin öncelikle ve ivedilikle yasaklanması.

Pestisitler; insanların sinir ve hormonal sistemlerine zarar veriyor, pek çok kanser türüne, kısırlığa neden oluyor, çocuklarda gelişim bozukluklarına yol açıyor, arılara ve diğer canlılara zarar vererek biyoçeşitliliği yok ediyor, ekosistemi tahrip ediyor. En önemlisi de tarımda kullanılan pestisitlerin yüzde 2’si hedefine ulaşıyor; geri kalan yüzde 98’i suyumuzu ve havamızı zehirliyor.

Bugün artık anne sütünde, yeni doğan bebeklerin göbek kordonunda ve ilk dışkılarında, bebek mamalarında bile pestisite rastlanıyor.

Bize düşen; zehirli sofralardan zehirsiz sofralara geçebilmek ve toprağımızı temizlemek için kampanyaya imzalarımızla destek olmak…

Tarım ve Orman Bakanlığı’na düşen görev ise hemen harekete geçerek pestisit kullanımını acilen yasaklamaktır.