Milyonlarca kamu çalışanı ve emeklisinin merakla beklediği 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun kararıyla noktalandı. Hükümet ve memur konfederasyonları arasında uzlaşma sağlanamamasının ardından devreye giren Hakem Kurulu, 2026 ve 2027 yıllarını kapsayacak maaş artış oranlarını belirledi. Bu karar, başta eğitim camiası olmak üzere yaklaşık 6,5 milyonluk geniş bir kitleyi doğrudan etkiliyor. Öğretmenler ve uzman öğretmenler, yeni dönemde ceplerine girecek net tutarı öğrenmek için hesaplamalara başlarken, kesin rakamların Ocak ayında açıklanacak enflasyon verileriyle netleşeceği vurgulanıyor. Alınan kararlar Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi ve böylece yeni maaş takvimi de resmiyet kazanmış oldu.
Hakem kurulu masayı devraldı
Toplu sözleşme görüşmelerinde tarafların beklentilerinin karşılanamaması üzerine son sözü söyleme yetkisi Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'na geçti. Kurul, yaptığı değerlendirmeler sonucunda memur maaşlarına yönelik iki yıllık zam takvimini açıkladı. Buna göre, memur maaşlarına 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 11, ikinci altı ayı için ise yüzde 7 oranında zam yapılması kararlaştırıldı. Takip eden 2027 yılında ise bu oranlar ilk altı ay için yüzde 5 ve ikinci altı ay için yüzde 4 olarak belirlendi. Bu zam oranlarının yanı sıra, memurların alım gücünü desteklemek amacıyla 2026 yılının ilk yarısında taban aylıklara 1.000 TL tutarında seyyanen bir ek artış yapılması da karara bağlanan önemli maddeler arasında yer aldı. Bu karar, maaş artışlarının sadece oransal değil, aynı zamanda taban aylığı güçlendirecek bir nitelik taşıdığını gösteriyor.
Enflasyon beklentisi ve maaşlara yansıyacak fark
Memur maaşlarının belirlenmesindeki en kritik faktörlerden biri de enflasyon farkı. Toplu sözleşmede belirlenen zam oranları, altı aylık enflasyon rakamlarının altında kalırsa, aradaki fark maaşlara ekleniyor. Bu durum, maaşların ekonomik koşullar karşısında erimesini önlemeyi amaçlıyor. Merkez Bankası'nın 2025 yıl sonu için öngördüğü yüzde 25'lik enflasyon tahmini, bu noktada önemli bir referans oluşturuyor. Bu tahmine göre, 2025'in ikinci yarısında gerçekleşmesi beklenen enflasyonun, toplu sözleşmede o dönem için öngörülen yüzde 5'lik zammı aşması bekleniyor. Yapılan hesaplamalara göre, yüzde 25'lik yıllık enflasyon senaryosunda, memurların Ocak 2026'da alacağı yüzde 11'lik zamma ek olarak yaklaşık yüzde 2,04 oranında bir enflasyon farkı daha eklenebilir. Bu durumda, Ocak ayındaki toplam zam oranı yüzde 13,26 seviyesine ulaşacak. Ancak bu oran, TÜİK tarafından açıklanacak resmi verilerle kesinlik kazanacak.
Yeni dönemde öğretmen maaşları ne olacak?
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nun belirlediği zam oranları ve mevcut enflasyon tahminleri ışığında, öğretmenlerin 2026 yılı maaşlarına ilişkin ilk tablolar da ortaya çıkmaya başladı. Yüzde 25'lik enflasyon beklentisi ve yüzde 11'lik toplu sözleşme zammı birleştiğinde ortaya çıkan yüzde 13,26'lık artış oranına göre yapılan hesaplamalar, maaşlardaki değişimi gözler önüne seriyor. Mevcut durumda 1/4 derecesindeki bir öğretmen maaşı olan 61.146 TL, bu senaryoya göre Ocak 2026'da 69.253,96 TL'ye yükselecek. Kariyer basamaklarında ilerlemiş olan 1/4 derecesindeki bir uzman öğretmen ise mevcut 67.776 TL'lik maaşının 76.763,10 TL'ye çıktığını görecek. Bu hesaplamaların, 2026'nın ilk yarısında taban aylığa eklenecek olan 1.000 TL'lik seyyanen zammı içermediğini bir kez daha belirtmekte fayda var. Dolayısıyla, Ocak ayında cebe girecek net tutar bu rakamların da üzerinde olacak.
Milyonlarca çalışanın gözü ocak ayında
Alınan bu kararlar, sadece öğretmenleri değil, 6,5 milyondan fazla memur ve memur emeklisini doğrudan ilgilendiren bir süreci ifade ediyor. Hakem Kurulu'nun kararı, gelecek iki yılın mali çerçevesini çizmiş olsa da, nihai maaşların netleşmesi için tüm gözler Ocak ayına çevrilmiş durumda. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıklayacağı 2025 yılı ikinci altı aylık enflasyon verileri, maaşlara yansıyacak olan enflasyon farkını kesinleştirecek ve memurların alacağı net aylıkları belirleyecek. Bu süreç, memurların alım gücünün korunması açısından büyük önem taşıyor ve ekonomik beklentilerin şekillenmesinde kilit bir rol oynuyor. Kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla birlikte süreç resmi olarak işlemeye başlamış ve bekleyiş hız kazanmıştır.
Sadece zam değil, sosyal haklarda da iyileştirme var
8. Dönem Toplu Sözleşme kararları, yalnızca maaş zamlarından ibaret değil. Kamu çalışanlarının sosyal ve özlük haklarına yönelik de bir dizi önemli kazanım içeriyor. Bu kazanımlar arasında en dikkat çekenlerden biri, memurlara ödenen yabancı dil tazminatının yüzde 100 oranında artırılması oldu. Bu madde, özellikle kariyerinde yabancı dili aktif olarak kullanan personel için önemli bir teşvik niteliği taşıyor. Bir diğer önemli düzenleme ise engelli çocuğu olan kamu personeline yönelik yapıldı. Yüzde 50 artırımlı olarak ödenen engelli çocuk aile yardımı ödeneği, bu kararla birlikte ek olarak yüzde 10 daha artırıldı. Bu gibi sosyal haklardaki iyileştirmeler, toplu sözleşmenin sadece rakamsal artışlara odaklanmadığını, aynı zamanda kamu çalışanlarının yaşam standartlarını ve sosyal refahını da gözettiğini gösteriyor.