İzmir'in sadece bir spor kulübü değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi, bir aidiyet ve sarsılmaz bir tutku olan Karşıyaka, yaşadığı tüm zorluklara inat, tarihine, değerlerine ve en büyük gücü olan taraftarına sahip çıktığını, unutulmaz bir geceyle tüm Türkiye'ye gösterdi. Kentin en köklü spor kulübü, yıllardır süren mali ve idari sıkıntılara, omuzlarındaki ağır borç yüküne rağmen, "birlikte daha güçlüyüz" diyerek, seneler sonra "sezon açılışı" geleneğini yeniden hayata geçirdi. Bu özel gece, sadece yeni sezonun bir başlangıcı değil, aynı zamanda kulübün efsanevi Onursal Başkanı, merhum Selçuk Yaşar'a adanmış bir vefa gösterisiydi. İzmir futbolunun mabedi olarak kabul edilen Alsancak Mustafa Denizli Stadı, bu anlamlı buluşmaya ev sahipliği yaparken, Karşıyaka yönetiminin yaptığı jest, geceyi daha da unutulmaz kıldı. Yönetim, açılış maçının tüm biletlerini satın alarak, taraftarlarına ücretsiz olarak dağıttı. Bu çağrıya kayıtsız kalmayan binlerce yeşil-kırmızılı taraftar, kapalı tribünü tıklım tıklım doldurarak, takımlarına olan sarsılmaz bağlılıklarını ve yeni sezona dair umutlarını, coşkulu tezahüratlarıyla dile getirdi.
Futboldan yelkene, Kaf-Kaf ruhu sahada
Bu görkemli gece, sadece futbol takımının bir şovu değildi; aynı zamanda, Karşıyaka Spor Kulübü'nün ne kadar büyük ve köklü bir aile olduğunun da bir kanıtıydı. Tören, yeşil-kırmızılı armayı taşıyan tüm branşların geçit töreniyle başladı. Futboldan basketbola, voleyboldan yelkene, tenisten atletizme kadar, kulübün tüm sporcuları, A takımlardan en minik altyapı oyuncularına kadar, tam kadro olarak sahaya çıktı. Taraftarların alkışları ve meşalelerin aydınlattığı statta saha etrafında tur atan sporcular, "Kaf-Kaf ruhu"nun sadece bir branştan ibaret olmadığını, bir spor kültürü olduğunu gösterdiler. Özellikle minik sporcuların heyecanı ve taraftarların onlara gösterdiği sevgi seli, gecenin en duygusal ve en umut dolu anlarıydı. Taraftarlar, sahaya inerek sporcularla fotoğraf çektirmek, onlara sarılmak ve yeni sezon için başarı dileklerini iletmek için adeta birbirleriyle yarıştı. Bu anlar, kulüp, sporcu ve taraftar arasındaki o kopmaz bağın, en samimi ve en içten yansımasıydı.
Anıl Piyancı coşturdu, Tolga Ünlü golünü attı
Gecenin sportif bölümü başlamadan önce, müzik ve eğlence de unutulmamıştı. Kendisi de koyu bir Karşıyakalı olan, Türk rap müziğinin sevilen isimlerinden Anıl Piyancı, sahneye çıkarak verdiği mini bir konserle, tribünlerin coşkusunu zirveye taşıdı. Kendi şarkılarının yanı sıra, Karşıyaka marşlarını da binlerce taraftarla birlikte söyleyen Piyancı, Alsancak'ta unutulmaz bir atmosfer yarattı.
Konserin ardından ise, gözler yeşil sahaya çevrildi. 3'üncü Lig 4'üncü Grup'ta şampiyonluk parolasıyla yola çıkan ve kadrosunu tam 17 yeni isimle güçlendiren Karşıyaka, sezon öncesi en ciddi sınavlarından birini, bir üst lig olan 2'nci Lig'in güçlü temsilcisi Muğlaspor'a karşı verdi. Teknik Direktör Burhanettin Basatemur, yeni transferlerin ağırlıkta olduğu bir kadroyu sahaya sürerken, tüm oyuncularına şans vererek, onların son durumunu görme imkanı buldu. Maçın henüz 10. dakikasında, takımın tecrübeli yeni transferlerinden Tolga Ünlü'nün attığı şık gol, Karşıyaka'yı 1-0 öne geçirdi. Bu gol, aynı zamanda maçın da skorunu belirledi. Üst ligdeki bir rakibini mağlup ederek sezona moralli bir "merhaba" diyen Kaf-Kaf, oynadığı futbolla da taraftarlarına yeni sezon için umut dolu sinyaller verdi.
Bir burukluk: Ömer Faruk Sezgin tribünde kaldı
Gecenin tek burukluğu ise, takımın en önemli transferlerinden biri olan golcü oyuncu Ömer Faruk Sezgin'in forma giyememesi oldu. Sezgin, Ankaraspor'da oynadığı 2023-2024 sezonundaki bir maç nedeniyle, bahis oynadığı gerekçesiyle tedbirli olarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) sevk edilmişti. Bu tedbir kararı nedeniyle sahaya çıkamayan golcü oyuncu, takımının mücadelesini tribünden izlemek zorunda kaldı. Taraftarlar, Ömer Faruk Sezgin'e tezahüratlarla moral verirken, kulüp yönetiminin ve hukukçularının, oyuncunun bir an önce sahalara dönmesi için gerekli girişimleri sürdürdüğü öğrenildi.
Küllerinden doğan bir anka kuşu gibi
Sonuç olarak, Karşıyaka'nın bu muhteşem sezon açılışı, sadece bir hazırlık maçı veya bir tanıtım etkinliği olmanın çok ötesinde anlamlar taşıyordu. Bu gece, borçlarla, yasaklarla ve zorluklarla boğuşan bir camianın, "biz ölmedik, ayaktayız ve eskisinden daha güçlüyüz" diye haykırdığı bir gövde gösterisiydi. İzmir'in, kongre üyelerinin oylarıyla seçilen başkanlar tarafından yönetilen, yani gerçek anlamda bir "dernek" ve "halkın takımı" olarak kalan iki profesyonel kulübünden biri olma onurunu taşıyan Karşıyaka, bu gece, en büyük gücünün, armasının arkasındaki o vefalı ve tutkulu taraftarı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Tıpkı bir Anka kuşu gibi, küllerinden yeniden doğmaya hazırlanan yeşil-kırmızılı camia için bu gece, şampiyonluk yolunda yakılan ilk umut meşalesi oldu. Alsancak Stadı'nın ışıkları söndüğünde, geriye, yeni bir sezona dair büyük bir umut, sarsılmaz bir kenetlenme ruhu ve binlerce taraftarın kalbinde yankılanan o tek ve güçlü ses kaldı: "Kaf Sin Kaf!"