İzmirspor, kuruluşun kurtuluşun Atatürk'ün kenti Güzel İzmir'in Cumhuriyet’le yaşıt kulüplerindendir. Renkleri, bizzat 9 Eylül 1922’de şehre ilk giren “Mustafa Kemal’in Askerleri”nden Fahrettin Altay Paşa tarafından belirlenmiştir: Lacivert-Beyaz. "Taçsız Kral" Metin Oktay, Tarık Gencay, Bülent Buda, Penaltıcı Kaleci Seyfi Talay, Tuncay Becedek, Sami Özok gibi yıldızlar çıkarmıştır bünyesinden. Hasan Elidemir de Şimşekler’in efsane isimlerindendir. Camiayla, taraftarla özdeşleşen ender isimler arasındadır. Lacivert-Beyazlı ekibin her kademede formasını kuşanmış, kaptanlık yapma onuru yaşamış, kupalar kaldırmıştır. Babadan da İzmirsporluydu Hasan Kaptan. Bir yandan da diş hekimliği fakültesini bitirdi. Hekim olarak da çok sevdiği İzmir’ine, İzmirliler’e hizmet etti. Şimsekler'in fırtına gibi estiği dönemde; muhteşem bir yönetim vardı. Yetiştiriciliğe de önem veren spor okulları açan, çağdaş ekol başlatan!.. Kaleci Ahmet-Yıldırım Uran-Seyfi-Bilal-Gürsel Baliç-Erdem-Akın-Arif Kocabıyık-Altan-Sancar-Pıtırcık

Nihatlar-Muharremler bu ekolden gelen isimlerdi. Her biri yıldızdı! Hızlı, ofansif ve estetik futbolun o günlerde en iyi temsilcisiydi bu futbolcular. Hasan Elidemir de bu yıldızların arasındaydı. Adam eksiltmekte üstüne yoktu. Profesyonellik anlayışı, centilmenliği, mütevazılığıyla saha ve saha dışında -hakemler dahil- büyük saygı görürdü. Tribünlerde özel seyircisi olan

ender futbol emekçilerindendi Hasan Kaptan! Aktif futbolculuk yaşamından sonra futbol sevdası onu terketmedi. Gazetelerde ve tv’lerde yorumculuk yaptı, birikimini paylaştı.

***

"Büyük Şair" Nâzım Baba’nın “Sen Mutluluğun Resmini Yapabilir Misin?’’ diye sorduğu ressam dostu Abidin Dino, İngiltere’deki 1966 Dünya Kupası’nı belgeleyen ödüllü “Gol!” filmini çekmiş, desen ve eskizlerini de çizmiştir. Meslektâşımız Celâl Üster’in de anımsattığı gibi Dino’nun “Gol!”ünde futbolun ötesinde bir şey vardır. Hem insanların âyine gelir gibi geldikleri çağdaş tapınaklar, statlar; hem onların küçük tanrıları, çim sahada topla insanları büyüleyen futbolcular; hem de hiç yitirilmemesini dilediğimiz insani değerler... Abidin Dino, çizdiği taslaklardan

kimilerinin altına “Gurur” ve “Şövalyeler” gibi notlar düşmüştür. Dino’ya göre, futbolcu sahada bir “şövalye”ydi! Sakatlandığında bile gururundan en küçük bir ödün vermeyen, kuraldışı dövüşenlere aldırmaksızın her seferinde savaş alanına dönüp onların karşısına dikilen bir şövalye!

***

Hasan Elidemir’i kaybettiğimiz haberini aldığımızda dostlarla -nasıl derler- ellerimizde yüreklerimiz vurulmuş kumrular gibi kaldık! O; sadece topun arkasında gol peşinde koşan değildi.

Namuslu, onurlu, üretken, zeki, ilkeli! Bir nezaket abidesi güzel yürekli insandı! Hasan Elidemir, Abidin Dino’nun “Gol!’’ündeki gibi; oldukça soylu gururlu bir futbol şövalyesiydi.

Yıldızların kaptanıydı!..