Eğitim İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Adem Yıldırım, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 bütçesinin düşük olduğunu belirterek, iktidarın eğitime verdiği önemin azlığına dikkat çekti. Yıldırım, “Merkezi bütçe yatırım ödeneğinden MEB yatırımlarına ayrılan pay 2022’de yüzde 22.34 iken 2023’te 12.65’e kadar gerilemiştir. Ayrıca MEB bütçesinden yatırımlara ayrılan pay 2002’de yüzde 17.18 iken, 2023’te yüzde 9.17’ye gerilemiştir. Payların düşüş eğiliminde olması taşımalı eğitim, ikili eğitim gibi alanlardaki sorunların 2023’te de artarak devam edeceğini göstermektedir” diye konuştu. Öte yandan Yıldırım, pansiyonda ve yurtlarda kalan öğrenciler için ayrılan yemek ücretlerinin enflasyonun çok altında olduğunu dile getirerek, “Gelişme çağındaki çocuklarımızın günde bir simit yiyerek akşama kadar idare etmeye çalıştığını, musluklarda su içtiğini, fahiş fiyatlar nedeniyle çoğu velinin kırtasiye ve servis masraflarını bile karşılayamadığını umursamadan hazırlanan bu bütçe, “itibardan tasarruf olmaz” diyerek lükslerinden vazgeçmeyenlerin, tasarruf alanı olarak yine eğitimi bellediğini göstermektedir” sözlerini kaydetti.

ÇÖZÜM GETİRMİYOR

Eğitime ayrılan payın var olan sorunlara çözüm getirmediği gibi eğitim iş görenlerinin de ihtiyacını karşılamadığını aktaran Yıldırım, yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

-    Milli Eğitim Bakanlığı, bir kez olsun adının hakkını vererek bu yetersiz bütçeye itiraz etmeli ve milli eğitimin acil ihtiyaçlarına çözüm olacak nitelikte bir bütçe talebinde bulunmalıdır.

-    Bu bütçede yeni okul ve derslikler, dezavantajlı gruptaki öğrencilere verilecek destekler, taşımalı eğitim ve ikili eğitimi bitirecek hamleler ve iktidar tarafından sadece nostaljik bir vaat gibi anılan köy okullarının artık açılmasını sağlayacak adımların maliyetleri de ayrıntılı biçime yer almalıdır.

-    Bütçe geçim sıkıntısıyla boğuşan eğitim emekçilerini de hayata bağlayacak nitelikte olmalıdır. Dolayısıyla MEB ve yükseköğretim bütçelerinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalıdır.

-    Eğitim öğretime hazırlık ödeneği bir maaş tutarında tüm eğitim işgörenlerine ödenmelidir.

-    24 Kasım Öğretmenler Günü’nde tüm öğretmenlere bir maaş tutarında ikramiye ödenmelidir.

-    Öğretmenlik mesleğini basamaklandırarak kısmi maaş artışı öngören sözde meslek kanunu yeniden düzenlenmeli, basamaklandırma yapılmadan tüm öğretmenlerin maaşlarında iyileştirme yapılmalıdır.

-    Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamasına derhal son verilmeli, Anayasal bir hak olan güvenceli istihdam, eğitimde tek metot haline gelmelidir.

-    Resmi rakamlara göre 100 bin öğretmen açığı olduğu görülmekte, gereken kadar okul ve derslik inşaatı tamamlandığında bu rakamın kat kat büyüyeceği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bütçe bu atamaları mümkün kılabilecek bir hale getirilmelidir.

-    Eğitim emekçilerine ödenen sosyal yardımlar günün koşullarına göre yeniden belirlenmelidir.

-    MEB bütçesinin özel okullara aktarılması, milli eğitim bütçesinin, tüm denetimlerden muaf hale getirilmiş Maarif Vakfı ile paylaşılması derhal engellenmelidir.