20-25 yıldır öylece duruyordu.
Eli yiğit kimse dokunamadı.
Mahkemeler, proje yapanın karşısına çıktı.
Mimar odaları, çevre gönüllüleri isyan bayrağı açtı.
Ne yapıldıysa çivi çakılamadı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin savcıları, adliyesi, kolluğu doğal olarak hareket ettirmedi.
Masal böylece sürdü gitti.
Ta ki son 10 yılda kentimize hayatımıza giren bir inşaat grubu işe el atıncaya kadar.
Ağır ama dikkatli işleyen adalet bir anda füze gibi çalıştı.
Narlıdere’de başlayan inşaatlar zincirini Bayraklı’daki ikizlerle sürdüren şirket,
Bu kez Basmane çukurunun sahibi oldu.
Haaa bu arada, Bornova yolu üzerindeki karayollarına ait büyük arazi de bu şirketin oldu.
Göz açıp kapayıncaya kadar geçen sürede şantiye binası dikildi bile.
Anlaşılan o ki bu hazine değerindeki arazide de bir proje yükselecek…
“Allah yürü ya kulum” dedi diye düşünüyorum…
***
Merak ettiğim şu;
Ey zamanın çevrecileri!
Neredesiniz? Ey yeşil adamlar!
Ne oldu bu, her yapılacak projeye “Hayır” diyenlere?
Hani bayraklar, pankartlarla yollara dizilenler ne oldu?
Canı sıkıldıkça dava açan, kentin baba çevreci avukatları nerede?
Gününü boş tutup İzmir basınını odalarına çağıran çevre gönüllüleri?
Ne oldu bu İzmir aşıklarına?
Neredesiniz kardeşim?
Hani yeşil alan olmalıydı burası?
Hani yeşiller, banklar, havuzlar? Hani kuşlar ağaçlar?
Projeye karşı olduğumdan falan değil ha;
Nereye saklandınız kardeşim?
Söyleyeyim;
Bu “Yeşil Adamlar” hala bu kentte yaşıyorlar…
Ve hala 20 yıl önceki karşı çıkışlarını bira midye eşliğinde anlatıyorlar meyhane masalarında…
***
Yukarıda saydığım bazı projeleri değişen kanunlar gereği,
İzmir Büyükşehir Belediyesi sadece izliyor.
Çevre Bakanlığı izinleriyle yapılıyor projelerden bazıları.
Acaba bizim “Yeşil adamlar”ın derdi;
Sadece belediye başkanlarıyla mıydı?
Şimdi onların düşünemediğini şirket düşünmüş sağ olsun(!)
Basmane çukurunda yapılacak binaya AVM yapılmayacakmış.
Sebebi “Etraftaki esnaf zarar görmesin”miş.
Sağol abi.
Birincisi;
Orda AVM olsaydı kesin;
1 TL'ye elektrik fişi, 2 TL'ye uzatma kablosu,
50 TL'ye replika telefon satan kinci el telefoncular dolardı.
Hatta “Molfart Elektronikçiler” çarşısı olurdu…(!)
İkincisi; tebrik …
Zaten yetmeyen yolda trafik alt üst olacaktı.
Gerçekten kararın altında trafik yoğunluğunun artması kaygısı varsa tebrik…
***
Uzakta karavanda emekliliğini yaşayan eski yeşillik devrimcileri,
Ya da midye bira eşliğinde çevrecilik yapanlara da deriiiin selam…
Hızlı İzmirciler…Yeşil adamlar !
Sakın ağlamayın…Sakın zırlamayın…
Düşünün bakalım;
Sonuç?
----------------------------------------
EYVAH
Türkiye çok ciddi bir krizin eşiğinde.
İktidar partisi yanlıları siyaset yapayım derken ciddi bir yanlışa sürükleniyor.
Gerçekten kaygı verici.
CHP’yi PKK ile yandaş gösterip ayrıştırma durumundan bahsediyorum.
Siyaseten belki üç beş oy arttıracak bu kavga, kaygı verici duruma ulaştı.
CHP örgütleri, gençlik kollarından delegeden üyeden destek istiyor.
“Devlet sağlamıyorsa, ben kendi güvenliğimi sağlarım” diyor.
Camilere, cenazelere kalabalık güruhlar gidecek bundan sonra.
Eyvah…
Bu ayrıştırma, bu politika doğru değil.
Neye karşı olursak olalım, zaten kutuplaşmış ülkeyi iyice ayrıştırmak doğru değil.
İktidar partisi sempatizanları ya da politikacıları derhal bu yoldan ayrılmalıdır.
Aynı şekilde CHP’de…
Yapmayın. Bu bir oyun. Bu siyasetler üstü bir oyun.
Cami önlerinde başlayacak itiş kakışlar kavgalar bizi daha büyük meydan savaşlarına götürecek.
Yapmayın…
Bu filmi gördük... Bu film, bu sinemada oynadı…
Yapmayın…
----------------------------------------
1 TL'YE ÖLÜM
Yine biri öldü.
Şu benzin istasyonlarına konan araba yıkama noktaları.
1 TL atan genç arkadaş elektrik çarpması sonucu öldü.
Zannediyorum 10'uncu vaka.
Önlem yok yasaklama yok.
Öyleyse vatandaş kendisi yasaklamalı.
Kullanmayın kardeşim bu cihazları.
Abidik gubidik işler…
Herkesi boykota çağırıyorum. 1 liraya ölüm mü olur yahu ?
----------------------------------------
KUZULARIN SESSİZLİĞİ
Kimse dile getirmiyor.
Sözcü internet televizyonu muhabiri Gökmen Ulu,
Elinde mikrofonuyla Marmaris’te gezdi.
Bomboş ortalık. Esnaf isyanda. Oteller kapalı yollar bomboş.
Antalya, Bodrum, Çeşme, diğerleri farklı değil.
Gündem bambaşka yerde.
Ama esnaf kan ağlıyor.
İzmir farklı mı? Hayır.
Kuruş nakit para dolaşmıyor… Çekler senetler patlayıp duruyor…
Ekonomide çok ciddi bir kriz var.
Anlamadığım şu;
En azından ticaret odaları, esnaf odaları neden ses çıkarmıyor?
SGK, vergi dilimlerinde destek istemiyor?
Bu ne sessizlik…
Üyelerinizin durumunu anlatmanız için;
İlla yakında seçim olması mı gerekiyor?
Kuzuların sessizliği sürüyor….
