İnsanların hayatını kolaylaştırıp, hızlandıran teknoloji, getirilerinin yanında birçok şeyi de alıp götürüyor. Ellerden düşmeyen cep telefonu, tablet gibi dijital dünyaya açılan pencereler, yüz yüze iletişimi minimize edip, bireyleri yalnızlaştırarak ilişkilerde kopukluğa neden olabiliyor. Çağımızda artık ütopik bir hayalmiş gibi gelen teknolojisiz hayatı 3 günlüğüne de olsa deneyimleme şansını 400 şanslı kişi yakaladı.

Buca Belediyesi’nin Radyo Romantik Türk işbirliğiyle bu yıl 3’üncüsünü düzenlediği, teknolojik hiçbir cihazın alınmadığı Teknolojik Uyku Festivali’nde bir araya gelen yüzlerce katılımcı 48 saat boyunca teknolojiyi uykuya yatırıp, dijital detoks yaptı. Her şeyin ücretsiz olduğu festivalde geleneksel oyunları oynayıp, yüz yüze iletişim kurarak yepyeni dostluklara yelken açan katılımcılar, festivalden unutulmaz tecrübelerle döndü.
Buca Belediyesi, Radyo Romantik Türk ile dünyada bir ilke imza attığı ‘Teknolojik Uyku Festivali’nin 3’üncüsünü 27-28-29 Temmuz tarihleri arasında Buca’nın eşsiz doğal güzelliklere sahip Kaynaklar bölgesinde gerçekleştirdi.
Günlük yaşamı 7 gün 24 saat çevreleyen dijital kaostan 2 günlüğüne de olsa uzaklaşmayı, dijital dünya üzerinden tüm yaşamı saran kontrolsüz bilgi bombardımanından ve algı yönetimi savaşlarından sıyrılıp dingin bir yaşamın ve yüz yüze iletişimin güzelliğini amaçlayan Festivale, kurayla belirlenen 400 kişi katıldı.



Son Selfie


Cep telefonundan tablete kadar teknolojik hiçbir cihazın alınmadığı Festivale, katılma şansı yakalayanlar festival alanına girişte heyecanla son selfielerini çektikten sonra cep telefonlarını teslim ederek dijital molaya ilk adımı attı. Teknolojik aletlerinden kopma cesareti gösteren genç yaşlı yüzlerce katılımcı, yemyeşil doğanın kucağında düzenlenen alanda çadırlarını kurduktan sonra Teknolojik Uyku Festivali’nin büyülü dünyasına kendini bıraktı.


Doğayla başbaşa sımsıcak dostluklar


Şanslı katılımcıların kimi Kaynaklar’ın oksijen deposu ağaçlarının gölgesinde, dinlenmeye çekilip kitaplarıyla kucaklaşırken, kimi yeni dostluklar için oyun alanına koştu. Gelişen teknoloji ile boyut değiştiren oyun anlayışında da geçmişe yolculuk yapıldı festivalde. Yakan top, voleybol, ip çekme, yumurta taşıma, çuval ve karpuz yeme yarışları gibi unutulmaya yüz tutan oyunlar renkli görüntülerin ve mutlu yüzlerin sahnesi oldu. Uzman eğitmenlerden ok atma eğitimi alıp kısa sürede hedefi 12’den vuran katılımcılar, langırt ve masa tenisi turnuvalarında maharetlerini sergiledi, keyifli zamanlar geçirdi. Tavla ve satranç alanında kıyasıya rekabet ve neşeli sohbetlerin sesi yükselirken, bedensel zindelik isteyenler için düzenlenen yoga seansları ve doğa yürüyüşleri sakinlik ve huzur arayanların adresi oldu.

İkinci etap Ekim’de


Katılımcılarla birlikte festival coşkusunu yaşayan Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, teknolojiyi uykuya yatırıp, doğanın, sporun, insanlarla diyalog kurmanın güzelliğini yaşayıp, yaşattıklarını vurgularken, festivali bu yıl iki kez düzenleyeceklerinin müjdesini verdi. “Herkes mutlaka bir gün bu kampa katılmalı” diyen Başkan Piriştina, “Festivalimiz uluslararası boyuta taşındı. Yoğun talep var ve giderek artıyor. O nedenle bu yıl iki kez düzenleme kararı aldık. Bu ilk etabımızda Bucalı hemşerilerimizi ağırlıyoruz. Ekim ayında düzenleyeceğimiz ikinci etabı ise ulusal ve uluslararası boyutta katılımla gerçekleştireceğiz” dedi.


Kamp ateşi çevresinde dostluk şarkıları


Doğa içinde oyunlar, eğlenceler ve etkinliklerle keyifli saatler geçiren katılımcılar akşam saatlerinde yakılan dev kamp ateşi etrafında toplanıp dostluk, kardeşlik şarkıları söyledi. Geç saatlere kadar süren kamp ateşi keyfinin ardından özenle yapılan gece çorbası damakları şenlendirdi.


Muhteşem organik lezzetler


Festival alanının en revaçta bölümü ise Türk mutfağının doyumsuz lezzetlerini sunan ve bütün malzemeleri Kaynaklar ve çevre köylerden karşılanan organik gıda ürünleriyle donatılan açık mutfağı oldu. Festival alanına kurulan organik sebze meyve tezgahından istediği ürünü alan misafirler, işin ehli ustalardan organik limonata yapmayı öğrenip, kazan kaynattı. Kuzu çevirme, sucuk ekmek, pişi, gözleme ve menemen oluşan menüler katılımcıların damaklarına hitap eden muhteşem lezzetlerdi.

İsteksiz dönüş


Doğanın kollarında yepyeni dostluklar, renkli oyunlar ve muhteşem lezzetlerle çevrelenmiş 48 saat geçiren katılımcılar dönüş zamanı geldiğinde buruktu. Teknolojik bağımlılıktan kurtulmanın o kadar da zor olmadığını deneyimlemenin mutluluğunu yaşayan yüzlerce katılımcı şimdiden yeni uyku festivalinin yolunu gözlemeye başladı.