Haber/Özge Günerken

Pandemi sürecinin başından bu yana İzmir, özellikle sokak hayvanlarının düzenli beslenmesi konusunda kurumlar arası işbirliği ile örnek bir çalışma yürütüyor. Şimdi aynı işbirliğinin kısırlaştırma çalışmalarında da sürmesi için Hayvan Hakları Federasyonu’ndan (HAYTAP) İzmir Valiliği’ne çağrı yapıldı. Uzun yıllardır kent genelinde eş zamanlı kısırlaştırma yapılması için mücadele verdiklerini hatırlatan HAYTAP İzmir Temsilcisi Esin Önder, krizi fırsata çevirecek acil eylem planının hayata geçirilmesini talep ettiklerini bildirdi. Önder İzmir Valisi Erol Ayyıldız dikkatine bir dilekçe kaleme alarak İzmir’in daima öncü bir şehir olduğunu, kısırlaştırma konusunda da aynı liderliği göstermesini beklediklerini belirtti. Önder bu talebin gerekçelerini şu şekilde açıkladı:

Kısırlaştırma çok önemli

“Corona günlerinde Valimiz Erol Ayyıldız’ın yönlendirmesi ile Vali Yardımcısı Erhan Günay, İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Özen, belediyelerimiz ve STK gönüllüleri işbirliği sayesinde can dostlarımız aç kalmadı. Teşekkür ediyoruz. Ancak Corona’nın çıktığı 13 Mart tarihinde çoğu belediye kısırlaştırmayı durdurdu. 30 ilçemizden sadece Kınık ve Kiraz’da kısırlaştırma ve rehabilitasyon merkezi yok. Diğer ilçeler içinde ise çok kısırlaştırma yapanlar olduğu gibi, az yapanlar da bulunmakta. Bayramdan sonra çoğu belediyenin normale dönerek kısırlaştırmaya başlayacakları bilgisi aldık ancak bu yeterli olmayacak.

2010’da 81 il valiliğine gönderilen kısırlaştırma için acil eylem planını, STK’lar ve hayvan hakları savunucuları olarak defalarca Valilik makamına anımsattık. Ancak taleplerimiz sonuçsuz kaldı. Biz acil eylem planının şimdi hemen devreye alınmasını talep ediyoruz. Kısırlaştırmanın durduğu en az bir aylık dönem zaten fazla olan sokak hayvanı popülasyonunu daha da artıracak. Artık vakit kaybetmemeli, kurumlar arasında besleme konusunda kurulan güzel işbirliğini kısırlaştırma kampanyası ile sürdürmeliyiz.”

Yapılması gerekenler

Önder yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:

- Genelgede yazdığı gibi il ve ilçelerde mülki amirlere bağlı tüm birimlerden personel

görevlendirilmesi (ilçe tarım müdürlüklerindeki veteriner hekimlerden, veteriner odası ve kliniklerden

yardım alınması)

- Eş zamanlı olarak tüm ilçelerde kısırlaştırmanın başlaması,

- Halen kısırlaştırma ve rehabilitasyon merkezi kurmayan Kınık ve Kiraz belediyelerinin uyarılarak, bu

merkezlerin yapılmasının sağlanması,

- Yakalanamadığı için devamlı doğuran ve popülasyonun artmasında rol oynayan canlar için yurt

dışından Gıda ve Tarım Bakanlığı’nca bazı ilaçların temin edilmesi,

- Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün mobil kısırlaştırma aracının İzmir'e getirtilmesi ve köylerden

başlanarak kısırlaştırmanın artırılması,

- Barınaklardan sözleşme ile sahiplendirmenin özendirilmesi ve bu şekilde pet-shop’lardan satın alınıp

terk edilen vakaların önüne geçilmesi,

- Üretim çiftliklerine İzmir genelinde izin verilmemesi, merdiven altı üretimlere yönelik denetimlerin

sıklaştırılması.

Popülasyonun bu şekilde sürekli artması halinde, 5199 sayılı kanunun 1. Maddesinin öngördüğü korumanın da tüm hayvanlara yönelik sağlanamayacağını vurgulayan Önder, “HAYTAP Federasyonu ve gönüllüler olarak, bilhassa köpeklerin yakalanmaları konusunda yardıma hazırız” dedi.

Bir çift köpek= 67 bin köpek

Yapılan istatistiklere göre kısırlaştırılmayan bir çift köpek bir yılda yavruları ile 16, ikinci yılda 128, üçüncü yılda 512, dördüncü yılda 2 bin 48, beşinci yılda 12 bin, altıncı yılda ise tam 67 bin köpek popülasyonuna ulaşıyor. Durum böyle olduğu için de kısırlaştırma sokak hayvanı nüfusunu kontrol altına alabilmenin, canları çeşitli hastalıklardan korumanın tek yolu olarak ön plana çıkıyor. Hayvan hakları savunucuları, Türkiye’de kısırlaştırma çalışmalarının çok yetersiz olduğunu dile getirerek, tüm kurumların ortak çalıştığı tüm kentleri kapsayan eşzamanlı kısırlaştırma seferberliği ilan edilmesini uzun yıllardır talep ediyor.