İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin hazırladığı 2017 yılı denetim raporuna AKP Grup Başkanvekili Bilal Doğan şerh koydu. 34 sayfalık şerh raporunda; İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin halkın vergilerinden oluşan bütçesini daha verimli ve daha kısa sürede sonuç alacak yatırımlara yöneltmesi istendi. Kentin altyapısının güçlendirmesi ve yeni yollar ile bulvarlar, altgeçitler ve otopark tesisleri inşa ederek kent içi trafiği rahatlatacak projelere imza atılmasının gerektiğine vurgu yapılan raporda, kentsel dönüşüm konusunun aciliyetine dikkat çekildi.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nin nisan ayı ilk oturumunda görüşülen denetim raporuna, AKP Grup Başkanvekili Bilal Doğan tarafından şerh konuldu. Şerh raporunu meclise yazılı olarak sunan Bilal Doğan; kensel dönüşümden trafik sorununa, belediye otoparklarından opera binasına kadar birçok konuda eleştirilerini sıraladı. Mustafa Kemal Sahil Bulvarı Taşıt Altgeçidi projesi için iki kez ihaleye çıkıldığını ve bir kez de keşif artışına gidildiğini belirten Bilal Doğan'ın şerh raporunda şu ifadeler yer aldı:

"36 milyon 475 bin 519 liraya mal olması beklenen projenin toplam maliyeti de 91 milyon 467 bin 653 lira olmuştur. Yaklaşık üç katına mal edilen bu proje öncesinde yapılan maliyet hesaplaması da hatalı olduğu gibi söz konusu yatırıma benzer çalışmaların iyi şekilde incelenmediği, zemin etütlerinin yetersiz yapıldığı, bahsi geçen gerekçeler nedeniyle yani belediyeden kaynaklı bu hatalar yüzünden de mali zarara yol açtığı gözlenmektedir."

Raporda ayrıca belediye şirketlerinin zarar ettiği ve bu şirketlere ilave bütçeler ayrıldığı görüşüne de yer verildi. AKP'li Doğan'ın eleştirdiği bir diğer konu ise kentsel dönüşüm çalışmaları oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kentsel dönüşüm için belirlediği bütçedeki 16 milyon 908 bin liralık kaynağın yeresiz olduğunu savunan Doğan, bu kaynağın da etkin şekilde kullanılamadığı iddiasını gündeme taşıdı.

"KAYNAKLAR ETKİN ŞEKİLDE KULLANILMADI"


Denetim raporu için hazırlanan şerh raporunda, Kemeraltı'ndaki Balıkçılar Meydanı projesine dair eleştirilere de yer verildi. Yüklenici firmaya verilen iki süre uzatımına karşın projenin zamanında bitirilemediği belirtilen raporda, "8 yıldır hayata geçirilmesi beklenen bu yatırım temeli atıldıktan sonra projesi değiştiği için hem zarara hem de gecikmelere yol açmıştır. Bulunduğu konum itibarı ile kent ekonomisi için kritik öneme sahip bu proje ivedilikle tamamlanarak hizmete açılmalıdır" denildi. Belediyenin özellikle Yamanlar Katı Atık Tesisi, Yüzülebilir Körfez Projesi, yeni katı atık transfer istasyonları gibi çevre yatırımları konusunda vadettiği ve bütçe ayırdığı projelere başlanamadığını ileri süren Bilal Doğan, bu noktadaki belirsizlik nedeniyle söz konusu projelere ayrılan bütçelerin rutin belediye hizmetlerine aktarıldığını ve kaynakların etkin kullanılamadığını savundu.

DERE ISLAHINI ELEŞTİRDİ


Denetim raporu şerhinde ayrıca, Meles başta olmak üzere diğer dere yataklarının temizliği, dere yataklarının ıslahı için bütçeden harcanan 10 milyon 955 bin liranın etkin şekilde kullanılamadığı görüşüne yer verildi. İZSU Genel Müdürlüğü'nün yaptığı harcamaların günlük temizlik işleri ve basit faaliyetlere gitmekte olup, birçok bölgede bilimin öngördüğü kalıcı çözümler üretilmediği ileri sürülen raporda, toplu ulaşım konusuna da dikkat çekildi. Raporda, şu görüşler yer aldı:

"İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin toplu ulaşım hizmetlerini yerine getiren ESHOT Genel Müdürlüğü'nün bütçesi İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden sağlanan mali destekle denkleştirilirken, kurumun buna karşın belediye şirketlerinin sermaye artışlarına iştirak ederek 13 milyon 509 bin 536 liralık bir harcama yaptığı görülmektedir. Kurumun borç aldığı bu kaynağı şirketlerin zararını kapatmak adına borç vermesi yerine kentimizin faydasına hizmetler üretip filosunu geliştirmek adına yeni araçlar satın alması daha uygun olacaktır. Belediyenin kasasından aktarılan bu kaynağın yerinde ve etkin kullanılamamış olması toplu ulaşımda yapılan zamları da kaçınılmaz kılmaktadır. Unutulmaması gereken husus ise, ESHOT'un belediye şirketlerini değil, ücretsiz biniş hakkına sahip vatandaşlarımıza sübvansiyon sağlaması gerektiğidir." DHA