Yeni yapılanma

Abone Ol

Dünya oluştuğundan bu yana geçen süreç içerisinde insanoğlu her alanda bir evrim geçirmiştir. Bu evrim sürecinde yaşamlarına yön veren bir çok olay yaratmışlar, yaşamışlar, yaşatmışlardır. Bu süre içerisinde değişmeyen tek şey yönetme ve sahip olma isteğidir.

Bunlar için savaşmışlar, göç etmişler, kurumlar oluşturmuşlar, ortaklıklar kurmuşlar, yöneten ve yönetilenler olarak insanları bölmüşler, yönetimde kalabilmek için bu sağlayacak yönetimler (Rejimler) oluşturmuşlardır. İnsanlığın Afrika’n çıkıp dünyaya yayılması ile bu süreçler yaşanmış Orta Asya’dan, Güney Amerika’ya, Avrupa’ya, kutuplara kadar uzanan keşiflerle evrensel boyutlara ulaşmıştır. Erklerini kaybetmemek için yeraltı-üstü değerlere sahip olabilmek uğruna insanların yaşam hakları ortadan kaldırılmıştır. Hakanlardan firavunlara, derebeylerinden krallara, imparatorlara, faşist, komünist yönetimleri de kapsayan rejim değişiklikleri temelinde ekonomik yapının getirdiği rant paylaşımının halkların sırtından kazanma anlayışına dayanmaktadır.

Ekonomik yapıdaki değişim süreçleri yeni rejim anlayışlarını da beraberinde getirmiştir. Sosyalist, liberal, piyasa ekonomileri gibi kavramlar toplumda kastlar yaratmış, bunun sonucu olarak şirketler tröstlere, tröstler kartellere dönüşmüş bunların başına “ERK”i koruyacak “patronlar” getirilmiştir.

İçinde yaşadığımız dönem, evrensel boyutta totaliter bir anlayışın

egemen olacağı, Trump, Şi, Putin gibi liderlerin, patronların (ülkelerini yönetenlerin) patronu olduklarını gösteren bir yaklaşım içinde bulundukları bir dönüşümü,”YENİYAPILANMA”yı getirmektedir. Geleceğin siyasi, ekonomi, sosyal yapılarını biz belirleriz anlayışını, Kafkasya, Japonya’daki oluşumları ,Ukrayna Savaşı, İsrail’in konumu, Pasifik ve Güney Amerika’da özelikle Kolombiya, Venüzüella’daki gelişmeleri bunun işaretleri olarak sayabiliriz .Trump’ın askeri ve istihbarat örgütlerine yönelik “yasalara uyun” uyarısını yapan daha önce bu birimlerde çalışmış 6 senatör için “idam” istemesi totaliter bir yapılanmanın başladığının bir başka göstergesi olmuştur.

Dillerinden halkın yönetimi, özgürlük, adalet, adil gelir dağılımı, kadın

hakları, doğanın korunması gibi yaşamın temel taşlarını oluşturan kavramlar düşürmeyen erk sahipleri bunları tamamen ortadan kaldıracak yeni bir yola girmişlerdir.

İki binli yıllar insanlık için çok zor yıllar olacaktır. Erk ve kalıcı olma

ihtirası dünyayı farklı ,istenmeyen noktalara götürebilecektir.