Bu hafta biraz iyimser bir yazı yazmak istiyorum. Zaten dünya ve özellikle İzmir felaket günleri yazıları için yeterince verimli bir dönem yaşıyor. O yüzden bu hafta birazcık iyimserliğin kimseye zararı olmaz. Bu hafta kendimce hayatta kalmaya yarayan yetenekleri ve bilgileri yazmak istiyorum. Bu bilgiler beni istediğim kadar olmasa da şimdilik rahat ettiriyor. Umarım bana yaradığından daha fazla size yarar.

Özellikle de hayata yeni atılmak üzere olan yeni neslin işine çok yarayacak, üstün yetenek ve eğitimler gerektirmeden öğrenebileceği ve uygulayabileceği bilgileri sıralamak istedim.

1) Yazarlık yeteneğinizi geliştirin; Türkiye’de birçok şey yok. Malum. Ama en olmayan özelliğimiz ise yazı yazmak. Nüfus kayıtlarımız dahi 1850’den öncesine gidemiyor. Yahu bir millet hiç mi yazı yazamaz? Arapça alfabe de kabahatli ama Latin alfabesine geçince de büyük bir fark olmamış. Örneğin bir ürün alıyorsunuz. Ürün Türkiye’de üretildiyse kullanım kılavuzu diye sanki anaokulu boyama fasikülü gibi bir iki sayfa bir kılavuz veriyorlar. Yurtdışında üretilmiş bir pense dahi alsanız yanında kullanım kılavuzu diye anayasa gibi kitap veriyorlar. Bu durumu bir fırsat olarak görmek gerekiyor. Öncelikle Türkçe yazım konusundaki eksikliklerinizi kapayın. Ardından iş sahası hazır; ürün açıklaması yazmak, kullanım kılavuzu hazırlayabilmek, bir işi özgün yazı ile anlatabilmek günümüzde çok değerli bir özellik. Farkında olmalısınız ki arama motorları bir sitede ne kadar çok özgün yazı varsa o siteyi aranılan kelimelerde hep ilk sıralara alıyor. O yüzden anlamlı yazı yazabilmek bir iş sahasına dönüşmeye başladı. Yazı yazabilmek size iş getirir, müşteri getirir.

2) İngilizcenizi geliştirin; Bakın öğrenin demiyorum, geliştirin diyorum. Zaten İngilizce bilmek zorundasınız. Nedeni de birinci madde. Çünkü ülkede kimse yazı yazmıyor. En genel bir bilgiyi araştırıyorsunuz, Türkçe wikipedia da dahi sağlıklı bir açıklama bulamıyorsunuz. İşe yarayan her kaynak, hep İngilizce. O yüzden İngilizce okuyup anlamak, üzerine de grameri ile aslanlar gibi yazabilmenin değeri paha biçilmez. Üzerine de bir de akıcı konuşabilirseniz, zaten iş derdiniz de olmaz. Bu maddeyi herkes bilir ama nedense uygulamıyoruz. İngilizce öğrenin. Geliştirin, böyle bam bam bam diye de konuşun. Genç zihin bunu çok daha rahat yapar. Böyle bir eğitim için ne mi gerek? İnternet paketiniz olsun yeter! Her yer İngilizce öğrenim bilgisi kaynıyor.

3) Arama motorlarına reklam verebilmeyi öğrenin; Kovid ile beraber anlaşıldı ki internet artık gerçek dünyanın yerini aldı. Artık gerçek dünya diye bahsettiğiniz şeye internet der olduk. O internet üzerinde sadece sosyal değil ve ticari hayatımızı da kurmaya çalışıyoruz. Ekonomi de para da artık internet üzerinden kazanılıyor. Ürünü üretmek yetmiyor, internette o ürünü satabilmelisiniz. O zaman yapılacak ikinci şey o ürünü pazarlayabilmek. Web sitesi zaten yapmalısınız. Onu bir yetenek ve bilgi diye saymak bile saçmalık. Ama sadece web sitenizin olması yetmiyor, yetmeyecek. Bunun yanında bir bilgiye daha sahip olmalısınız. Bu bilginin de en kolay, en öğrenilesi yolu da çok basit; arama motorlarına nasıl reklam verileceğini öğrenmek. Bunu sizin adınıza bir başkasının yapmasını beklerseniz o zaman kazıklanmayı da öğreneceksiniz demektir. Bunu şahsen kendinizin yapmasının dışında sağlıklı bir yol yok!

4) Kripto paraları öğrenin; Bu maddeler içinde en yenilikçi olanı ama bir o kadar da en riskli maddesi. Fakat görmeniz ve anlamanız gerek ki dünya ekonomisi bir eşiğin üstünde duruyor. Kripto paraları hala bir kumar olarak gören çok kişi olsa da çok hızlı bir şekilde bu sayı azalıyor. Evet işin risk faktörü hala çok büyük. Ama yeni ekonomi düzenine ne kadar çabuk adapte olursanız o kadar karlı çıkacağınız da açık. Bu aşamada önce her şeye balıklama dalmadan sadece işin teknolojisini ve işleyişini anlamaya çalışmak gerekiyor. Ondan sonrasını zaten zaman şekillendirecek.

Yeni nesil için daha çok şey yazabilirim. Ama bu dört madde herkesin öğrenebileceği ve uygulayabileceği maddeler. Dünya da kötü olay çok ama görmeniz gerek ki bir o kadar da fırsat çok. Bu fırsatları değerlendirmeyi seçmek ile oturup “doğduğum yer kaderimdir” deyip hayata küsmek arasındaki tercih geleceğinizi şekillendirecek. Tüm emekleriniz karşılığını bulacak mı? Elbette hayır ama çabalamazsanız kesinlikle daha kötü olacak, buna emin olabilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim.