Dünyada tamamı ile korunmuş bir şekilde bulunan en eski yelkenli tekne, Milattan Önce 14 yüzyıla tarihlenen Uluburun batığıdır. Bodrum'un Yalıkavak mevkiinde,bir sünger dalgıcı olan Mehmet Çakır tarafından 1982 yılında keşfedilen yelkenli, yaklaşık on yılda, 22.413 dalış yapılarak zarar verilmeden çıkarılmış, Deniz Arkeolojisi Enstitüsü(INA) ve zamanın Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürü Oğuz Alpözen'in muazzam destekleri ile Bodrum Müzesindeki yerine yerleştirilmiştir. Bu eser, halihazırda, Akdenizde Geç Tunç Çağına dair en önemli buluntudur.
Yelkenli teknelerin ilk kullanımları Milattan Önce 6000'li yıllara kadar gider. Eski Mısır uygarlığında, Nil Nehrinde seyir halinde gösterilen yelkenlilere dair duvar resimleri MÖ 3200'li yıllara tarihlenmektedir.
Zaman içinde Polinezya yerlilerinden Romalılara kadar pek çok kültür, rüzgar enerjisini kano ve teknelerinde deniz seferlerinde kullanagelmiştir. Kürekli teknelerin yerini yelkenlilere bırakması ise oldukça geç bir dönemde 15 yy.da gerçekleşti. Böylece rüzgarın sağladığı sürat, insanoğlunun yeni çoğrafyaları keşfetmesinde büyük etken oldu. Sonrasında endüstri devrimi ardından gemilerde buharlı makinelerin kullanılması ile, artık tekneler doğal bir element olan rüzgarın kontrolünden çıkarak insanın tam hakimiyet alanına sokuldu.Ancak bir başka gelişim meydana geldi ve İngilizlerin önderliğinde 1660'lı yıllarda, ilk yelkenli tekne yarışları iddialı bir spor haline evrildi. O zamanlar çağının en onemli spor olayı, York Dükü ile Kral !!.Charles ekibi arasındaki iddialı yelken yarışları idi. Galler Prensi ilk 'yelken trophy' sini düzenlediğinde tarihler 1749 yılını gösteriyordu(*). Yine İngiltere orijinli Hundred Guineas Kupası ise sonraki yüzyıllarda American's Cup haline gelecektir.
Günümüzde yelken, hem spor hem de hobi olarak oldukça popüler bir konumdadır ve 1896 yılından bu yana Olimpiyatların da en çok izlenen braşlarındandır. Özerk bir kurumumuz olan ve 1957 yılında kurulan Türkiye Yelken Federasyonu, merkezi Southampton(İngiltere)' da bulunan International Sailing Association Federation (ISAF) üyesidir. 1957 Yılına kadar,Yelken Federasyonu, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün eşsiz vizyonu ile 1923 yılında açılan Türkiye Su Sporları Federasyonu içinde faaliyet gösteriyordu.
Peki üç tarafı denizlerle çevrili,8140 kilometre ile dünyanın 31.nci kıyı uzunluğuna sahip ülkemizde, yelkencilik, yeterince ilgilenilen ve sevilen bir spor halinde mi!?İstenilen düzeyde olmasa bile bir hayli yol aldığımız söylenebilir.
Deniz sporlarının yaygınlaşmasında kuruluşların desteği çok önemli. Foça'nın doğa ile uyumlu eşsiz tatil köylerinden MW Phokaia'nın üst düzey yöneticilerinden Bilge Durdu ve Mehmet İşler, bir denizci ruhu ile ilkini geçen sene 45 yelkenli yat ve 300 yelkencinin katılımı ile. gerçekleştirdikleri Foça Yelken Şenliğini, bu sene uluslararası bir formata taşıyarak, şenliğe Midilli Adasından 10 tekneyi de dahil ettiler. Böylece, Ege Denizinin iki yakasından yelkenciler, 27-28 Eylül'de, ilk gün Foça kıyılarında, ikinci gün ise Midilli'de seyir yaparak bir araya gelecek. Bu aynı zamanda, Foça ilçesi için spesifik turizm sektör çıktısı olarak önemli bir artı değer yaratacak.
Geçen sene, Çeşme, Urla, Çandarlı, Yeni Foça ve Foça limanlarından çıkarak Karaburun'da buluşan 45 tekne, Foça rotasına yelken açarak, yelken severlerin hafızalarında unutulmayan muazzam bir deniz şenliği ekosistemi yaratmışlardı. Bu şenlik,kuruluş tarihi milattan önce 11. yy.a kadar giden ve ismini de kıyılarında yaşayan foklardan alan bu kadim kentimizin tarihsel zenginliklerini duyurmak için de güzel bir vesile yaratmıştı. Usta denizciler olarak tanınan Foçalılar, 50 kürekli ve 500 yolcu kapasiteli tekneler yaparak, Karadeniz'de Samsun'dan(Amisos) Fransa'da Massalia(Marsilya) ya kadar pek çok koloni kurmuşlardı.
Geçen seneki şenlik, Foça'nın turizmine en nitelikli katkı sağlayan bir etkinlik oldu, hem yüksek katma değer sağladı hem de sezonu uzatan bir fonksiyon gördü. Doğal olarak da her sene tekrarlanması ve geleneksel hale gelmesi için yoğun talebi de beraberinde getirdi.
Bu sene, 100 kadar teknenin ve 500 yelkencinin katılımı bekleniyor. MW Phokaia Beach Resort ana sponsorluğunda; Foça Kaymakamlığı, Foça Belediyesi, Reha Midilli Phokaia Yat ve Yelken Spor Kulübü dışında ilçedeki pek çok kurum ve kuruluşun da desteğindeki şenlik, 27-28 eylül tarihlerinde gerçekleşecek. Midilli Açık Deniz Yelken Kulübü (LOIATH) Başkanı Marianna Douka ile klüp yöneticilerinden Nikolaos Petsis de katılımcılar arasında.Bu arada, Midilli'nin ünlü kasabası Methymna(günümüzde Molyvoz) nın kurucularının Foçalılar olduğunu burada belirtelim.Bir yelkenci olan popüler isimlerden Ayhan Sicimoğlu'nu da hem seyir halinde teknesinde, hem de konser arenasında sahnede yerini alacak!
Şenliğin ilk günü olan 27 eylül'de, Midilli dahil değişik limanlardan gelen tekneler, Karaburun’da toplanıp, Foça’ya yelken basacak. İkinci gün ise Foça-Midilli-Foça seyri sonrasında değişik törenlerle başarı gösterenlere plaket takdimi yapılacak.Bu seneki organizasyona ilk kez katılacak olan Midilli Açık Deniz Yelken Kulübü (LOIATH) Başkanı Marianna Douka, Foça ile birlikte bir yelken şenliği düzenlemenin harika bir fikir olduğunu belirterek, 'burada olmaktan ve şenliğe katkıda bulunmaktan mutluluk duymaktayım. İki yakayı bir deniz kültürü içinde harmanlayarak kalıcı bir şekilde birleştirmeye çalışmak, ilham verici bir çaba ve bu organizasyona elimizden gelen her şey ile destek olacağız”dedi.
Şenlik fikrinin mimarı ve aynı zamanda ETİK Başkanı da olan Mehmet İşler, ''şenliği gelecekte tüm dünya yelkencilerinin katılacağı bir organizasyona evrilmesi için, her sene büyüyen bir grafiğe doğru ivmelendireceğiz. Turizm, zaten tüm dünya insanları için bir barış dili. Ona, sporun centilmenliği ve etik ruhunu katarak, kardeşlik ve sevgiyi şırınga edeceğiz. Dünyanın tüm denizcileri, Ege’nin muhteşem mavi sularında barış,kardeşlik ve sevgi içinde bir araya gelecekler' diyerek geleceğe dair umutlarını dile getiriyor.
Ünlü Türk Denizcimiz Çaka Bey tarafından 11.yy.da fethedilen Foça için, tüm bu çabalar, zaten DNA'larında denizcilik olan Foça'nın, Yelkenciler için küresel bir destinasyon olması adına ilham verici gelişmeler..
Görünen o ki, Mehmet İşler Başkan, Orsa'dan aldığı rüzgarı Pupa yelken haline getirmek için azim ve kararlılık içinde(*). Bizlere takdir etmek ve 'Pruvan Neta Olsun 'demek düşer..(**)
(*) Trophy, belirli rotada belirlenmiş kurallarla seyrin esas alındığı tekne deniz yarışmaları.
(**) Orsa, teknenin rüzgara doğru en küçük açı ile Pupa ise teknenin rüzgarı tam arkadan aldığı seyir hali için kullanılır.
(*) Pruvan Neta Olsun, denizcilikte, her şey yolunda gitsin anlamında iyi niyet temennisidir