Ukraynalılar, bir yandan kendilerinin, bir yandan ailelerinin ve arkadaşlarının, diğer yandan da evcil hayvanlarının canının derdine düştü. Kimisi patili dostunu sırtında taşıyarak sınırı geçmeye çalışıyor; kimisi ise gözyaşları içinde evcil hayvanını geride bırakmak zorunda kalıyor. Sahipsiz hayvanlar ise apayrı bir dram yaşıyor. 

Savaş mağduru patili dostlarla ilgili gelişmeleri sizler için derledik…

Yüzlerce hayvan barınağa terk edildi

Ukrayna’da savaştan kaçan vatandaşlar, batıdaki Lviv kentinde bulunan barınağa yanlarında götüremedikleri için evcil hayvanlarını bırakıyor. Sahiplerinden ayrılan ve kendilerini barınakta bulan yüzlerce patili dostun bazılarına geçici yuva bulundu. Avrupa’dan gönüllü hayvan hakları savunucuları da terk edilen hayvanların sahiplendirilmeleri için harekete geçti. Öte yandan barınakta olmayan ve sokakta yaralanan hayvanlara da askerler ve gönüllüler müdahale ederek, can kurtarmaya çalışıyor.

'Ölürüm de onları bırakmam'

Yüzbinlerce kişi evlerini ve ülkelerini terk etmek zorunda kalırken, bazıları ise muhtaç durumda olan diğer canları korumak için geride kalmayı seçti. Kiev yakınlarında bir hayvan barınağına sahip olan İtalyan asıllı Andrea Cisternino, köpekler, keçiler, inekler ve atlar da dahil olmak üzere 400 hayvanını geride bırakmaktansa "ölmeyi tercih edeceğini" söyledi.

Facebook'taki hesabından Cisternino şunları söyledi: “Hayvanlarımla barınakla kalacağım. Onları kurtardıktan sonra terk etmeyeceğim."

Cisternino Kiev ve Harkov'daki saldırılar boyunca hayvanları için malzeme stoklamaya ve canların güvenliklerini sağlamaya devam ediyor. Cesur hayvan hakları savunucusunun istismara uğramış ve terk edilmiş hayvanları kurtarma misyonu sosyal medyada da yüzbinlerce kişi tarafından destek görüyor.

Kedisiyle Türkiye’ye geldi

Ukrayna’da bulunan Türk vatandaşlar da savaşın ilk günlerindeki belirsizliğin ardından ülkeye geri döndü. Odessa’dan Türkiye’ye gelenler arasında bulunan öğrencilerden Batuhan Koçak, “Mia” isimli yavru kedisini de yanında getirdi. Bir arkadaşının bıraktığı küçük kediyi de yanına aldığını anlatan Koçak, "Biz gelirken belli başlı yerlerde patlamalar vardı. Odesa'da yoktu fakat Kiev'de vardı. Arkadaşımın sokağa bıraktığı kediyi de alıp hemen konsolosluğumuza gittik, sağ olsunlar bize en iyi şekilde yardımcı oldular. Çok teşekkür ediyorum" dedi.

UAnimals her gün paylaşım yapıyor

Ukrayna hayvan hakları organizasyonu UAnimals, ülkenin içinden geçtiği bu zorlu günlerde can dostlar için canla başla mücadele ediyor. Kurum, sosyal medya hesaplarından her gün savaşın mağdur ettiği hayvanların durumunu fotoğraf ve bilgilerle kamuoyu ile paylaşıyor. Uanimals, can dostların mama, barınma ihtiyaçları için kampanyalar düzenlerken, yaralı hayvanlara müdahale edilebilmesi için de çalışmalar yürütüyor.

30 bin çift leylek yuvasından oldu

Sadece evcil hayvanlar değil, savaştan etkilenen. Savaşın yakıp yıktığı ve bozduğu ekolojik ortam nedeniyle leylekler de zarar gördü. Konuyla ilgili Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kuş Bilimci Prof. Dr. Ahmet Kılıç’ın Birgün gazetesine yaptığı değerlendirmesi şöyle:

"Ukrayna'nın bir özelliği de Avrupa'daki leylek popülasyonunda büyük bir paya sahip olması. Ukrayna'da 30 bin çift leylek sayılmış. Dolayısıyla bu leylekler yuva yerlerini muhtemelen kaybedeceklerdir ya da değiştirmek zorunda kalacaklardır. Tabii ki hayvanların yeni yuva yeri kurmaları, yeni yiyecek yerlerini aramaları çok zor. Dolayısıyla onlar da savaş mağduru olarak ifade edilebilir. Nüfuslarında düşüş olacak. Çünkü yuva kurmaya çok fazla enerji harcamaları lazım. Yiyecek yeri bulmalarında ciddi sıkıntılar olacak. Yuvaya 5 yumurta bıraksalar bile hepsini besleyemeyecekler. Doğru dürüst kuluçkaya yatamayacaklar. Dolayısıyla popülasyonda gerileme olacak."

Doğa da zarar görüyor

Savaşlar doğaya da çok büyük zarar veriyor. Atılan bombalar, füzeler, kullanılan silahlar sadece binaları yakıp yıkmakla kalmıyor; ağaçlar, bitkiler ve doğal ortamda yaşayan böceğinden vahşi hayvanına kadar tüm canlılar bu durumdan olumsuz etkileniyor. Ortaya saçılan zehirli maddeler ayrıca yeraltı sularına sızarak ilerleyen zamanda insanları da hasta ediyor.