Vietnam, Güney Çin Denizi, Laos ve Kamboçya arasında kalan, tarihi ve kültürüyle Güneydoğu Asya’nın kesinlikle en ilginç ülkesi. Muhteşem pitoresk vadileri, kuzeyindeki pirinç tarlaları, güneyinde plajları, kolonyal kasabaları ve köyleri, arkeolojik alanları, tapınakları ve mistik adaları ile Vietnam, gezginler için paha biçilmez zenginlikte bir yerel yaşama sahip.
Hazırlayan / İsmail Ragıp GEÇMEN
Güneydoğu Asya’nın en güzel ülkeleri arasında olan Vietnam, kuzeyden güneye doğru uzanan ilginç konumu dolayısıyla Hindiçin Yarımadası’nın birbirinden muhteşem güzelliklerine ev sahipliği yapıyor. Ülkenin kuzey ve güney iklimi birbirinden oldukça farklı; güneyinde daha çok tropikal iklim hâkim olurken, kuzeyinde sıcak ve nemli subtropikal iklim sürüyor.
Şehirde Kral ‘Ly Thai Tong’ tarafından 11’ inci yüzyılda yaptırılmış ve merhamet tanrıçası ‘Kwan Yin’e adanmış saflığın sembolü Lotus çiçeğine benzeyen One Pillar Pagoda (Chuna Mot Cot) Tapınağı da görmeye değer. Fransızlar ülkeyi terk ederken tamamen yıktıkları için şu anki Tapınak orijinali esas alınarak yapılan harika bir kopyası.
Batı Gölü’nün doğu yakasında yer alan, Kral ‘Nam De’ tarafından yapılan Tran Quoc Pagoda ise, 1500 yılı aşan tarihiyle Hanoi’nin en eski Budist tapınağıymış. Sonradan eklenen kulesiyle uzaktan kendine has farklı bir görüntüsü var.
Geleneksel Vietnam Kukla gösterisini izlemek de Hanoi’ye gidenlerin görmeden gelmemesi gereken bir etkinlik. ‘Thang Long’ Kukla Tiyatrosu, Hoam Kiem Gölünün yakınında bulunuyor. Geleneksel Vietnam müziği eşliğinde su dolu bir sahne içinde balık tutma, kurbağa yakalama gibi günlük yaşamdan sahneler ile ejderha dansı gibi geleneksel konuların canlandırıldığı 1 saat süren oldukça keyifli ‘Su Kukla Gösterisi’ mutlaka izlenmeli. 14.00, 18.00 ve 20.00 saatlerinde olmak üzere bir günde 3 gösteri yapılıyor.
Bunlar tamam ancak Hanoi denince akla ilk olarak doğa harikası başka bir yer gelir: Ha Long. Güneydoğu Asya’nın en ünlü yerlerinden biri olan ‘Ha Long’ Körfezi, birçok gezginin Vietnam’a asıl gidiş nedenidir. Körfezin özelliği 2000’den fazla kireçtaşı oluşumlu adacığı barındırmasıdır. Ha Long, milyon yıllar boyunca meydana gelen coğrafi değişimlerin sonucu olarak ortaya çıkmış. Adalar, okyanus içinde ama bizim Peri Bacalarını andırıyor. Tektonik hareketlerle kayalar suyun üzerine çıkınca rüzgâr ve dalgaların etkisiyle bugünkü şekillerini almışlar. Unesco’nun dünya mirasları listesinde yer alan, müthiş bir doğal güzelliğe sahip Ha Long Körfezi’ne başkent Hanoi’den önce 3 saatlik bir otobüs yolculuğu sonrasında tekneler ile ulaşılıyor. Kayalıklardan oluşan adaların içinde ayrıca Sung Sot, Thien Cung, Trinh Nu ve Thien Canh Son gibi birçok küçüklü büyüklü mağara bulunmakta.
Vietnam’da hayat daha çok Mekong Nehri’nin denize döküldüğü delta üzerindeki bereketli toprakların etrafında gelişmiş. Doğal çeşitlilik açısından zengin bir bölge olan Mekong Deltası’nda, ulaşım karayolu yerine nehirler ve kanallar üzerinden sağlanıyor.
En önemli şehirlerinin Ho Chi Minh, Hanoi ve Hue olduğu Vietnam, Güney Çin Denizi, Laos ve Kamboçya arasında kalan, tarihiyle kültürüyle Güneydoğu Asya’nın kesinlikle en ilginç ülkesi. Muhteşem pitoresk vadileri, kuzeyindeki pirinç tarlaları, güneyinde plajları, kolonyal kasabaları ve köyleri, arkeolojik alanları, tapınakları ve mistik adaları ile Vietnam, gezginler için paha biçilmez zenginlikte bir yerel yaşama sahip.
Halkın % 40’ı Budist. 2. büyük din Hristiyanlık. Özelikle Fransız etkisiyle yayılan Hristiyanlık sonucu bugün ülkede çok sayıda kilise görmek mümkün. Halkın % 80’i çiftçilikle uğraşıyor. Ana üretim maddesi pirinç. Vietnam dili 1800’lü yıllarda ortaya çıkmış. Bu nedenle latin alfabesi kullanıyorlar. Öncesinde ise Çince konuşuyorlarmış.
Vietnam para birimi Dong (VND) ve 1 dolar yaklaşık 20.000 Dong. Vietnam, ne yazık ki yeşil pasaportunuz yoksa Türk vatandaşlarına vize uyguluyor.
Bu kadar bilgiden sonra dönelim yeniden Ha Tien’e. Araçtan indikten sonra 10 dakikalık kısa bir yürümeyle merkeze ulaşıyoruz. Ha Tien, Vietnam’ın Kamboçya sınırında küçük bir şehir. Mekong Deltasının bir parçası ve pirinç tarlaları ile biber ağaçlarıyla ünlü. Aynı zamanda içlerinde Tapınaklar bulunan mağaralarıyla da tanınıyor. Ama Ha Tien, en çok ‘Phu Qouc’ adasına geçiş için kullanılan bir bağlantı noktası olarak kullanılıyor, biz de öyle yapacağız.
Merkezde, büyük, klimalı, tertemiz banyolu ve balkonlu güzel bir yer bulup yerleşiyoruz. (Ha Tien Happy Otel 340.000 Dong=17 $)
Vietnam’da hayat güzeldir, hele bir yabancı için. Çünkü Vietnam insanı turisti sever, konukseverdir, cana yakın ve güler yüzlüdür. 8 yıl aradan sonra Vietnam’ı daha gelişmiş ama insanını aynı sevecenlikte ve sıcaklıkta bulmuş olmaktan dolayı çok mutluyum. Yemek kültürü de Kamboçya, Laos ve Tayland’ın yemek kültüründen farklıdır Vietnam’ın; biraz daha Çin yemeklerine benzer, ama içinde Güneydoğu Asya’nın yemeklerini de barındırır, bu yüzden de çeşit ve seçenek çoktur.
Karnımız aç. Nehir kenarında sıralanmış açık hava yemek tezgâhlarının arasında dolaşıyoruz. Çok özlediğimiz ‘Pho’ çorbasını mı içsek, yoksa mangalların üzerinde cillop gibi uzanıp cızır cızır pişen ahtapottan balığa, karidesten, denizkestanesine her cins ve boyda deniztarağı, yengeç ve kabuklulardan oluşan deniz barbeküsü mü yapsak? En sonunda sulu yemek iyi gider diyerek akşamın sıcağını bol acılı deniz ürünlü ‘Pho’ çorbasıyla bastırmaya çalışıyoruz. Adı çorba ama bu sizi yanıltmasın, çünkü gelen bol kepçe çorba miktarı hem çok büyük hem de içindekiler nedeniyle doymamak zor.
‘Pho’ çorbası şöyle oluyor: Pirinç nooddle, et ve baharatlarla hazırlanıyor, sonra bu karışım her masada bulunan soya sosu ve acı sos ile tatlandırılıyor; oluyor sana şahane ‘Pho çorbası’. Tabi, ‘Bahn Khot’ denilen ve içinde karides, fasulye, soğan ve Hindistan cevizi sütüyle hazırlanan çok lezzetli bir tür gözleme de yemek seçeneklerimiz arasında. ‘Rau Muong’ denilen su ıspanağı kızartması ya da ‘Nom hoa chui’ denilen geleneksel Vietnam salatasına geçmiş deneyimlerimizden bildiğimiz içindeki bol kişniş nedeniyle uzak duruyoruz.
Yemek sonrası sokakları turluyoruz. Balık pazarında balık kuruları arasında akşam pazarını dolaşıyoruz. Ahtapottan karidese her türden deniz canlısının kurutulmuşu var. Tamam deniz ürünü güzel ama birader kokusu bir felaket bu pazarların. Ha Tien’e gelmekteki amacımız, son yıllarda yıldızı giderek parlayan Phu Quoc adasına giden feribotların buradan hareket etmesi. Ertesi sabah erkenden kalkacak feribota biletlerimizi alıyoruz. (Ha Tien- Phu Quoc hızlı Feribot Kişi başı 220.000 Dong= 11 $)
PHU QUOC ADASI, VİETNAM
Vietnam, son yıllarda özellikle turizmde önemli bir mesafe kaydetti ve uzak doğunun en hızlı gelişen turizm merkezlerinden biri oldu. Bunda en büyük etken turizmin devlet eliyle desteklenmesi, yatırımlar için gereken kolaylıkların sağlanması, kilometrelerce uzunluktaki bakir ve tertemiz sahiller, Vietnamlıların cana yakın ve sıcak davranışları.
Tayland Körfezi’nde bulunan Phu Quoc, Vietnam’ın en büyük adası. Şimdilerde hızla gelişmeye başlasa da benzerlerine nazaran cennet gibi el değmemiş bir ada. Hala burada çok sayıda sakin balıkçı köyü, biber tarlaları, pagodalar, hoş plajlar ve sık ormanlar görülebiliyor. Phu Quoc’un kıyı kesimleri genellikle düzlük alanlardan oluşuyor. Fakat iç kısımlardan kuzeydoğuya doğru gidildiğinde Ulusal Park’ın olduğu yerler daha dağlık. Phu Quoc Adası 2007 nüfus sayımına göre 70.000 nüfuslu bir ada. Bu adaya genellikle kasım ayından mayıs ayına kadar gidilebiliyor. Haziran ayından Ekim ayına kadar süren kısa, sağanak yağışlar rahatsız etmezse, bu tarihlerde de gidilebilir tabi. Ho Chi Minh City’den ada merkezi Duong Dong’a uçakla gidilebiliyor ama bilet fiyatları oldukça yüksek.
Phu Quoc, Vietnam’ın en büyük adası olmasına karşın, uzun zaman ülkenin kapalı kalmasından ötürü yabani güzelliği bozulmamış, sahilleri ve ormanları bütün doğallığıyla kalabilmiş. Phu Quoc ince, narin bir gözyaşı damlasını andırıyor. Adanın çoğu yeri ve kıyıları ulusal park ilan edilerek koruma altına alınmış olsa da ne yazık ki son yıllarda bu durum giderek değişiyor. Öyle ki 2020 yılında adaya iki milyon ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Yani ülkenin en hızlı gelişen turizm merkezi Phu Quoc adası.
‘Superdong’ adını taşıyan hızlı feribot firması ile yolculuk 1 saat 20 dakika sürüyor. Oldukça büyük ve rahat olan feribot, denizin dalgalı olmasına rağmen sıkıntısız bir yolculukla bizi ‘Ham Ninh’ adı verilen adanın ‘Ha Tien’e bakan doğu kıyısındaki köye getiriyor. Buradan da otobüs ve minibüsler yolcuları adanın merkezi olan batıdaki ‘Duong Dong’ adlı kasabaya taşıyor.
Uzakdoğu (1) Malezya
Uzakdoğu (2) Penang ,Malezya
Uzakdoğu (3) Phnom Penh, Kamboçya
Uzakdoğu (4) Sihanoukville, Kamboçya
Uzakdoğu (5) Kamboçya
Uzakdoğu (6) Samloem, Kamboçya
Uzakdoğu (7) Vietnam
