İzmir'de iki yıldır vegan konseptiyle hizmet veren kafenin sahipleri Gülçin Şermeti Yaşam ile Hakan Yaşam, Türk mutfağını veganlaştırdı. İkili, herkesin veganlığa bir şans vermesini istiyor.

Burak-yildizİzmir'de 2 yıldır hizmet veren vegan kafe, vegan yaşayış biçimini benimseyenler için Alsancak'ta faaliyet gösteriyor. İngilizce öğretmenliği okuyan Gülçin Şermeti Yaşam ile Çalışma Ekonomisi ve Kamu Yönetimi okuyan Hakan Yaşam'ın kurduğu Vegan Kafe'yi yeni dükkanlarının yıl dönümünde ziyaret ettik ve kendileriyle veganlık hakkında konuştuk. Vegan olma hikayelerinden bahseden Yaşam çifti, “Etrafımızda vejetaryen ya da vegan olan kişiler vardı. Araştırmalar yaptık. Belli alanlarda hayvanların nasıl kullanıldıklarını gördük. Bu zulüme ortak olmak istemedik. Vicdanımız hayvan eti yememize müsaade etmedi. İlk başta vejeteryan olduk, kısa bir süre sonra da vegan olduk” dedi.

TADINDA FARK YOK


Vegan yemekleri tadanların çok beğendinin altını çizen Yaşam çifti, “İskender, döner, lahmacun, pasta, tiramisu, kurabiye ve çikolatalar, mayonez ve sucuk gibi seçeneklerimiz mevcut. Biz bu yola çıkarken Türk mutfağını veganlaştırmak gibi bir düşünceyle başladık. Damak tadımız ve alışkanlıklarımız ortada, bunları olanı veganlaştırarak değiştirebileceğimizi düşündük. 'Önünüzde bir vegan olan ve bir de vegan olmayan iskender var. Biri hayvan kullanılmadan yapılırken, diğeri bir hayvana açı çektirilerek yapıldı. İkisi de aynı tada sahip. Hangisini tercih edersiniz' sorusunu insanlara sorduğumuzda insanlar veganı tercih ediyor. Bu nedenle alışkanlıklarımızı veganlaştırmanın daha doğru sonuçlar vereceğini düşünüyoruz” diye konuştular.


İNSANIN DOĞASINDA VAR


Süt ve yumurta tüketiminin de hayvanlara uygulanan zulme neden olduğunu ifade eden Yaşam çifti, “Hayvan ticari bir meta olarak görülüyor. Efendi-köle hiyerarşisi köyde de aynı, endüstride de. Fakat veganlıkta mal-köle ilişkisi yoktur. Bitki, koparıldığında acı çekmez, yenilenebiliyor. Fakat hayvanın da bizim gibi kanı akar, acı çeker. Ayrıca veganlık sadece et ve sütle de kısıtlı değil, hayvanların kullanıldığı sporları, faytonları ve hayvandan elde edilen giyecekleri de reddetmek anlamına geliyor. Burada en temel kıstas acı çekme durumudur. Bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey bu, insan nasıl acı çekiyorsa, hayvan da öyle acı çekiyor” dedi.

Hem sağlıklı hem ucuz


Vegan yemeklerin en az hayvansal gıdalar kadar faydalıyken, zararının olmadığını vurgulayan Yaşam çifti, “Proteinlerin çoğunu baklagillerden alabiliyoruz. Bir kilo etle bir kilo marulu yan yana getirdiğimizde marulun çok daha besleyici olduğunu görüyoruz. İnsanın doğası vegandır” şeklinde dedi ve şunları kaydetti: “Vegan yiyecekler sağlıklı olduğu kadar ucuz da. Bize ve veganlığa karşı önyargıları olan pek çok insan var. Onlara bize bir şans tanımalarını, vegan kafeye gelmelerini ve vegan yiyecekleri denemelerini öneriyoruz.”